Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu ve TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu’nun (UDEK) birlikte hazırladığı “Pandeminin Uzun Dönem Etkileri” programının ilkine Türk Toraks Derneği üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Nurdan Köktürk konuk oldu.

Konuşmasına COVID-19’un aktif döneminde gözlemlenen bulguları sıralayarak başlayan Köktürk, aktif COVID-19 sürecinin dört hafta ile sınırlı olduğunu belirtti. Bu dönemin Akut-COVID-19 olarak tarif edildiğini söyleyen Köktürk, akut dönemin ardından şikayet ve bulguların üç ay devam edebileceğini ancak şikayet ve bulguların daha da uzaması sürecinin Post-COVID olarak tanımlandığını vurguladı. Köktürk, COVID-19 virüsünün vücudun tüm organlarını etkilediğinin belirterek hastalığın birden fazla geçirilmesinin Post-COVID döneminde olumlu bir etki yaratmadığını kaydetti.

Köktürk, aşılamanın önemine dikkat çekerek, “Aşılama, uzamış belirti olasılığını %50 oranında azaltıyor. Bu, bizim için çok önemli bir oran. Dolayısıyla muhakkak aşı olmak gerekiyor. Aşı, hastalığa yakalanmamamızı engellediği gibi belirtilerin uzun döneme yayılmasının yolunu kapatıyor” dedi. Tedavi sürecinde belirtilere göre tetkikler yapıldığını ve tüm nedenlerinin araştırılmasının önemli olduğunu vurgulayan Köktürk, bu dönemde rehabilitasyonun çok faydalı olduğunu, hastalara dengeli beslenmeyi, hareket etmeyi, yürümeyi, nefes egzersizi yapmayı önerdiklerini söyledi.

Köktürk, konuşmasında şu konuların altını çizdi:

  • Post-COVID, akut dönemdeki belirti ve bulguların hastalık sonrası da devam etmesi durumudur.
  • Hastalıktan vücudun tüm sistemleri etkilenebilmektedir.
  • Aşı, Akut-COVID-19 sürecinde olduğu gibi Post-COVID döneminde de koruyucudur.
  • Aşılama, semptomların uzun döneme yayılmasını engellemektedir.
  • Hastalığı birden fazla geçirmek, Post-COVID sürecinde hastayı korumayacaktır.
  • Akut-COVID-19 döneminde yoğun bakımda tedavi alan hastaların, hastalık belirtilerinin devam etmesi durumunda mutlaka hekime gitmeleri gerekir.