Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, beraberindeki heyetle birlikte 26 Mayıs 2018 Cumartesi günü Türk Tabipleri Birliği’ni (TTB) ziyaret etti. İnce’yi TTB Merkez Konseyi üyeleri, Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu üyeleri ve hekimler karşıladı.

Muharrem İnce ve TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel basına bir açıklama gerçekleştirdiler. Türkiye’nin bir an önce normalleşmesi gerektiğini belirten İnce, OHAL’in hemen kaldırılması, Türkiye’nin özgürleşmesi ve demokratikleşmesi gerektiğini söyledi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne gerçekleştirdiği ziyaretin ardından Dekan Prof. Dr. Alaattin Duran’ın görevden alındığını, havaalanında sohbet ettiği genç pilotların görevlerinin iptal edildiğini anlatan İnce, bunları doğru bulmadığını belirtti.

"Seçim kazanmaya değil, devlet yönetmeye adayız"

“Solun birlikteliği” tartışmasının geride bırakılması gerektiğini ifade eden İnce, solcular, sosyalistler, muhafazakarlar, milliyetçiler, sosyal demokratlar ve cumhuriyetçileri kapsayan daha büyük birlikteliklere, daha büyük bir şemsiyeye ihtiyaç olduğunu belirterek, “Namuslu yurttaşları bu şemsiyenin altında toplamamız lazım. Bunu başarabiliriz, yapabiliriz. Meydanlarda bunu başarabileceğimizi görüyorum. Seçim kazanmak için, siyasetçi mantığı ile değil de, devleti yönetmek için devlet adamı mantığı ile hareket etmemiz lazım” diye konuştu.

"Nasıl zor hekim olunduğunu biliyorum"

İktidarın sadece oy beklentisiyle hareket ettiğini belirten İnce, “Türkiye’de 80 bin doktor var, 80 milyon hasta var. Çakarsın 80 bin doktora, 80 milyonun oyunu alırsın. Bu oy getirebilir size ama gelecek getirmez. Bu doğru bir şey değil” dedi. Fizik öğretmeni olarak, hekim olan yüzlerce öğrenci yetiştirdiğini anlatan İnce, “Hekim olmak kolay bir şey değil. Fizik öğretmenliğinden biliyorum; hekim olanların hepsi fizik öğretmeninden geçer. Ben onların nasıl zorluklarla hekim olduklarını, nasıl zeki öğrenciler olduklarını biliyorum” diye konuştu.

"Umutlarınızı tazeleyin"

İnce, “Yeniden cumhurbaşkanının karikatürlerinin yayınlandığı ve cumhurbaşkanının da bunlara gülebildiği bir Türkiye’ye ihtiyacımız var. Gençlerin; bir yanlış yapıldığında zaman zaman dalga geçebildiği bir cumhurbaşkanına ihtiyaç var. Stadyuma gittiğinde protestoları göze alan bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız var. Bunu birlikte başaracağız, sizlerin de katkılarıyla başaracağız. Umutlarınızı tazeleyin, umutlarınızı yeşertin. Bu olacak, bunu görüyorum. Kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum. İnşallah 24 Haziran’dan sonra Çankaya köşkünde daha uzun sağlık sohbetleri yapacağız” diye konuştu.

"Performans sistemi kaldırılmalıdır"

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel de sağlık alanında yaşanan sorunlarla ilgili bilgi verdi. Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın (SDP) 15. yılının tamamlandığını belirten Tükel, SDP’nin çok önemli sorunlar ortaya çıkarttığını kaydetti. Performans sisteminin kaldırılması gerektiğini belirten Tükel, performansa dayalı ek ödemenin toplam ücretin yüzde 20’sinden fazla olmaması gerektiğini kaydetti. Güvenceli, emekliliğe yansıyan temel ücret istediklerini, en az şu anda 5 bin 492 lira olan yoksulluk sınırı kadar emekli maaşı ve en az yoksulluk sınırının iki misli kadar hekim maaşı istediklerini aktardı. Tükel, taleplerinin bugüne kadar karşılık bulmadığına dikkat çekti.

Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastanelerinde döner sermaye bütçesi uygulamasının kaldırılması gerektiğini belirten Tükel, “Çünkü üniversite hastaneleri iflas etmiş durumda. Sayıştay raporuna yansıdığı şekilde Sağlık Bakanlığı hastanelerinin döndürebilecekleri bir sermayeleri yok, borç içindeler. Kamu hastanelerinin merkezi yönetim bütçesinden finanse edilmesini talep ediyoruz.” diye konuştu.

"GSS terkedilmelidir"

GSS sisteminin terkedilmesi gerektiğini, şu anda 6.4 milyon kişinin prim borcu bulunduğunu ve ödeyemediklerini, bu nedenle de sigorta kapsamı dışında kaldıklarını kaydeden Tükel, ülkedeki tüm bireyleri kapsamı içinde alan ve kimsenin cebinden ek para ödemek zorunda kalmadığı, finansmanı prim ödenerek değil, genel bütçeden karşılanan bir sosyal güvenlik sistemi oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Tükel, “14 ayrı kalemde katkı ve katılım payı alınıyor, bunların alınmamasını ve sağlık hizmetlerinin ücretsiz olarak verilmesini istiyoruz” dedi.

"Şehir hastaneleri modelinden vazgeçilmelidir"

Tükel, SDP’nin son dönem ürünü olan şehir hastaneleri modelinden de vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı. Ciddi bir kamu kaynağının özel sektöre aktarılmasının yanı sıra, sağlık hizmetinin nitelikli olarak sunulamadığı bir sistem olduğuna dikkat çeken Tükel, “Sağlık hizmeti bütünlüklü olarak verilmeli, halkın ulaşabileceği yerlerde kurulmalıdır. Şehir hastaneleri ayrıca güvencesiz ve esnek çalışmayı yaygın hale getiriyor. Kamunun kaynaklarını kullanarak toplumun sağlık ihtiyacının karşılanmasını temel alan, sağlık hizmetine kolay erişilebilen, tedavi hizmetlerinin etkin ve bütünlüklü olarak sunulabildiği yeni bir kamu sağlık hizmetine ihtiyacımız var” diye konuştu.

OHAL’de hekimler

OHAL’in kaldırılması gerektiğini belirten Tükel, OHAL KHK’leriyle 3 bin 344 hekimin hukuksuz olarak ihraç edildiğini, güvenlik soruşturmaları olumsuz geldiği gerekçesiyle 200’den fazla kişinin atamasının yapılmadığını ve 400’den fazla yeni mezun hekimin atama için bekletildiğini anlatan Tükel, hekimlerin  güvenlik soruşturması gerektirecek yerlerde çalışmadıklarını, kamuda çalışmalarına, hekimlik yapmalarına engel hiçbir durumlarının olmadığını söyledi. Tükel, güvenlik soruşturmasından geçemeyenlerin mecburi hizmetlerini yerine getiremediğini, bu nedenle hekimlik yapamadıklarını ya da çok zor koşullarda özel sektörde çalışmak zorunda kaldıklarını kaydetti. Tükel, OHAL’in kaldırılması gerektiğini belirtti.

Acil talepler

Prof. Dr. Raşit Tükel ayrıca, günde en az 30 sağlık çalışanının şiddete uğradığını belirterek, Türk Ceza Yasası’na sağlık alanında şiddet suçlarının 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasına yönelik ek madde önerisi getirdiklerini, fiili hizmet zammı uygulamasının yaşama geçirilmesini beklediklerini hatırlattı.

Geleneksel, alternatif ve tamamlayıcı sağlık uygulamalarına da değinen Tükel, bilimselliği kanıtlanmamış, etki mekanizması bilinmeyen bu bilimdışı uygulamalara, umut tacirliği yapılarak devlet eliyle pazar yaratıldığını aktardı. TTB olarak, bundan duydukları rahatsızlığı dile getirdi.

Meslek örgütlerine yönelik müdahale ve biçimlendirme süreçlerinde de söz eden Tükel, TTB’nin de içinde yer aldığı kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının önündeki Türk ve Türkiye isimlerinin kaldırılmasının gündeme geldiğini hatırlatarak, bunun bu kurumların toplumsal kapsayıcılığının ortadan kaldırılması anlamına geldiğini vurguladı.

İnce’nin üniversiteler ile ilgili tutumunu takdirle karşıladıklarını belirten Tükel, İstanbul Üniversitesi’nin bölünmesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin İstanbul Üniversitesi’nden ayrılmasını kesinlikle kabul edilemez bulduklarını da sözlerine ekledi.

"TTB Merkez Konseyi üyelerine açılan soruşturmalar geri çekilsin"

Tükel, son olarak, Sağlık Bakanlığı başdenetçileri tarafından, daha önce yapılan “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” açıklaması dolayısıyla TTB Merkez Konseyi üyeleri Dr. Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör’ün aile hekimliği sözleşmelerinin feshedilmesinin önerildiğini  kaydetti.  Merkez Konseyi’nin diğer üyeleri için de soruşturmaların söz konusu olduğunu kaydeden Tükel, “Soruşturmaların sonlandılmasını, arkadaşlarımızın hekimlik yapmalarının önündeki bu tür engellerin kaldırılmasını istiyoruz” diye konuştu.

Tükel, aktardığı konularla ilgili olarak TTB’nin ayrıntılı görüş ve çalışmalarının yer aldığı bir dosyayı da İnce’ye teslim etti.

Ziyarete, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, TTB Genel Sekreteri Dr. Sezai Berber, TTB Merkez Konseyi üyeleri Dr. Bülent Nazım Yılmaz ve Dr. Yaşar Ulutaş’ın yanı sıra Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri  ve milletvekilleri Selin Sayek, Engin Altay, Ali Şeker, Gaye Usluer de katıldılar.