Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubunun haftada bir kez yayımladığı “Pandemide Merak Ettiklerimiz” programının 20’ncisine Pandemi Çalışma Grubu üyesi Güçlü Yaman konuk oldu.

“Fazladan ölüm” kavramını açıklayarak konuşmasına başlayan Yaman; içinde bulunulan yılın ölüm verileri ile son beş yılın ortalamasının birlikte ele alındığını, içinde bulunulan yılda bir fazlalık olması halinde “fazladan ölüm”den söz edildiğini anlattı. Türkiye’de özellikle pandemi sürecinde istatistiki verilerin düzenli bir şekilde toplanıp kamuoyuyla paylaşılmadığını söyleyen Yaman, COVID-19 nedenli ölümlerin bir kısmının da kayda geçilmediğini vurguladı.

Türkiye’de fazladan ölümlerin ancak %30’unun COVID-19 nedenli ölümlere dâhil edildiğinin, %70’inin ise açıklanmadığının altını çizen Yaman; fazladan ölümleri e-devlet üzerinden, bazı belediyelerin web sitelerinden ve mezarlık sistemlerinden elde ettiğini aktardı. Resmî ölümlerin fazladan ölümlerden birkaç hafta sonra açıklandığını söyleyen Yaman, “Her gün televizyondan açıklanan ölüm sayıları, aslında o gün hayatını kaybeden insanları kapsamıyor. Bunlar en az iki ya da üç hafta önce hayatını kaybetmiş insanlar” dedi.

İktidarın istatistiklerle oynamasının ardında hükümetin salgın yönetiminde kendini başarılı gösterme isteğinin yattığını söyleyen Yaman, “İktidar, salgın politikasını doğru yönetelim, hastalığın bulaşmasını engelleyelim, ölümleri azaltalım gibi bir düşünceden ziyade kendi imajını düzeltmeye ya da içki yasaklarında gördüğümüz gibi muhafazakâr politikalar için salgını fırsata çevirmeye çalışıyor” diye ekledi. Yaman, sözlerini bu anlayışın salgının etkilerini daha da artırdığını belirterek noktaladı.

Güçlü Yaman, konuşmasında şu konuların altını çizdi:

  • Salgınla ilgili verilerde ciddi bir manipülasyon var.
  • Ölüm rakamlarında bu manipülasyonu daha net bir biçimde görebiliriz.
  • Toplumdan saklanan veriler kamuoyunu rehavete sürükleyebiliyor ve salgının etkisini artırıyor.
  • Açıklanan ölümler, gerçek ölümlerin neredeyse yarısı.
  • Haziran 2021’de resmî ölümlerle gerçek ölümler arasındaki farkın yeniden açıldığını gözlemleyebiliriz.
  • 2020’nin ikinci yarısı, verilerin en fazla manipüle edildiği dönemdir.
  • Verilerin bize gösterdiği şey; Haziran 2021’de manipülasyon ve ölümler bakımından 2020 yılına geri döndüğümüz gerçeğidir.