14 Mart günü ve haftası

268/2010
26.02.2010

            TABİP ODASI BAŞKANLIĞI’NA

            14 Mart günü ve haftası sağlık alanının ve özel olarak da hekimlik sorunlarının konuşulduğu, duygu, düşünce ve değerlendirmelerimiz ile tepkilerimizin kamuoyu ile paylaşıldığı bir şekilde yaşanmaktadır.

            Tarihsel olarak bugünden geriye doğru bakıldığında 14 Mart programları bir yönüyle o yıla ait “durumu” ifade etmektedir.

            Türkiye sağlık ve hekimlik ortamımız için olumsuz sonuçlar doğuracak olan “tam gün” uygulaması yasalaşalı henüz bir ay geçmiştir.

            -30 Ocak 2010 tarihinde değerlendirmelerini almak üzere uzmanlık dernekleri ile bir araya gelinmiştir.

            -6 Şubat 2010 tarihinde toplanan Genel Yönetim Kurulu toplantısında yasa tasarısının gündeme geldiği 2008 yılından bu yana yaptıklarımız değerlendirilmiş (mail olarak bütün üyelere yollanmıştır) ve Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın(SDP) bundan sonraki seyrine yönelik saptamalar ışığında yapılması gerekenlere dair görüşler ifade edilmiştir.

            -19 Şubat 2010 tarihinde sağlık alanındaki diğer meslek örgütü, sendika ve derneklerle bir araya gelerek süreç bir kez de bu ortak zeminde ele alınmıştır.

  1. Hükümet/Sağlık Bakanlığı gerek yıllardır ve son olarak da “tam gün” yasa sürecinde hekimlerle ilgili gerçekleri çarpıtan ya da daha kötüsü gerçekle ilgisi olmayan beyanlarda bulunarak -deyim yerindeyse- halkı hekimlere karşı kışkırtan bir tutum izlemiştir, izlemektedir. Bu nedenle maaşlarımızdan çalışma koşullarımıza kadar gerçekler kamuoyu ile ısrarla paylaşılmalı, basın toplantıları ile duyurulmalıdır.
  2.  Hekime yönelik şiddet olaylarının artışında hükümetin/sağlık bakanlığının bu politikasının önemli bir yeri olduğu kuşkusuzdur.  Bu durum TTB, tabip odaları, uzmanlık dernekleri başta olmak üzere kurumsal olarak her ortamda dile getirilmeli ve protesto edilmelidir.  Hekimlik meslek onuruna sahip çıkmak açısından bu vazgeçilmez ve ertelenmez, sürekli bir görevdir. Hükümetler/Sağlık Bakanları hekimlerin yaklaşımını ve tavrını net olarak görmelidir.
  3. “Tam gün” yasasının çıkması bu alandaki çabalarımızın sonlandırılması anlamına gelmemektedir. Bu nedenle “tam gün” mağduru hekimler başta olmak üzere tabip odalarının yapacakları vardır; dolayısıyla tabip odalarının önemi düne göre daha fazla artmıştır. Hekimlerin ve halkın sağlık hakkını savunan, bağımsız kimliğiyle sermaye ve her türlü güç odağından uzak duran bir tabip odası her zamankinden daha fazla hekimlerin ihtiyacıdır ve bu vurgulanmalıdır.
  4. SDP’nın bundan sonraki yasa adımı TBMM’de bekleyen Kamu Hastane Birlikleri (KHB) yasa tasarısıdır. Meslektaşlarımızın bir kısmının halen “tam gün” yasası hakkında yeni bilgi sahibi olarak tepki gösterdikleri göz önüne alındığında benzer durumun KHB için geçerli olmaması bize bağlıdır. O nedenle SDP’nın bütününün (GSS; Aile Hekimliği vd) yanı sıra KHB yasa tasarısını anlatmak üzere etkinlikler yapılmalıdır.
  5. Hekimlerle halkın talepleri örtüşmektedir. “Tam gün” yasası sürecinde de yaşadığımız gibi Hükümet/Sağlık Bakanlığı hekimlerle halkı karşı karşıya getirmeye çalışan bir tutum izlemesine karşın yapılması gereken ortak taleplerimizin dile getirilmesidir. Katkı-katılım payı başta olmak üzere vatandaşın cebine odaklanan piyasacı ve ticarileştirilmiş bir sistemin dayatıldığı koşullarda halka yönelik olarak katkı-katılım payının kaldırılmasını kendimiz ve halk için istediğimiz mutlaka işlenmelidir.
  6. Türkiye’de çalışanların mücadele deneyimleri kazanım için bir arada olmanın zorunlu olduğuna işaret etmektedir. Kaldı ki sağlık alanında hizmetin ekiple veriliyor olması birlikte olmamızı kolaylaştıran önemli bir olanaktır. Bu yönde çabalar yoğunlaştırılmalıdır.

Yukarıdaki saptamalar ışığında Merkez Konseyi aşağıdaki kararları almıştır:

  1. Tabip odalarımızın 14 Mart sağlık haftasında yürütecekleri özgün programları olmaktadır. Bu programlara olabilen en geniş hekim kitlesinin katılması için çaba gösterilmelidir.
  2. 10 Mart 2010 Çarşamba günü bütün illerde iş yerlerimizde ve/veya belli merkezi yerlerde öğlen saatleri başta olmak üzere katkı-katılım payı ile ilgili hasta-hasta yakınlarına bildiri dağıtılacaktır*.
  3. 12 Mart 2010 Cuma günü sağlık müdürlüklerine gidilecek ve taleplerimizi içeren basın açıklamaları yapılacaktır.
  4. 14 Mart 2010 Pazar günü hükümetin/Sağlık Bakanlığı’nın hekimleri-sağlık çalışanlarını (son olarak tam gün yasası sürecinde çok açık olarak yaşadığımız gibi) halkla karşı karşıya getiren tutumunu protesto etmek üzere Sağlık Bakanlığı önüne siyah çelenk bırakılacaktır. Bu etkinlik daha önce 14 Ekim 2009 tarihinde gazete ilanı veren bütün tabip odaları ve uzmanlık derneklerine açık olacaktır. Çelenk her odadan bir kişinin temsili katılımı ile oda adına Sağlık Bakanlığı önüne bırakılacaktır. Ayrıca illerde sağlık hakkı yürüyüşlerinin düzenlenmesi sağlığın ve taleplerimizin gündem yapılması açısından önemlidir.

            Yukarıdaki 2, 3, 4 no’lu etkinliklerin birlikte karar aldığımız örgütlerin** yanı sıra olabilen en geniş katılımla yapılmasına çaba harcanması uygun olacaktır.

            Özel olarak “tam gün” yasasının teşhirinin ve gerçek içeriğinin, SDP açısından anlamının anlatılmasının ve kamuoyu ile paylaşılmasının sürdürülmesi gerektiği kuşkusuzdur. Bilindiği gibi hekimlere ve sağlıkçılara rağmen, halkın aleyhine bir yasanın gerçekleşmesi düşünülemez.

Gereğinin yapılacağı düşüncesiyle çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Saygılarımızla,
Dr. Eriş Bilaloğlu
TTB Merkez Konseyi
Genel Sekreter

 

*Merkez Konseyince etkinliklerde kullanılabilecek materyaller gönderilecektir.

** Sağlık Ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık İş Sendikası, Türk Hemşireler Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği, SÖZSEN, Çevre ve Sağlık Derneği