'Bakanlığımız eğitim ve araştırma hastanelerine klinik şefi ve şef yardımcısı atanacaktır'

Türk Tabipleri Birliği bugün (22.10.2008) konuyla ilgili dava açıyor. Hukuk adına, adil, bilimsel, objektif, nesnel bir değerlendirme ile eğitici seçimi, nitelikli sağlık hizmeti veren hekimler yetiştirmek adına ?kısacası moral değerler adına.

6 yıldır iktidarda olan bir anlayış eğitim hastanelerine eğitici seçmek için sınav yapamıyor. Çünkü sadaka siyaseti mantığının bir uzantısı olarak insanların kendilerinin hakkı olan bir şeyi 'O' vermek istiyor, böylece herkesi kendisine mahkum etmeyi bir yöntem olarak tercih ediyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük kadrolaşma ve hukuk dışılık örneğini oluşturmaktan çekinmiyor. Çünkü iktidarını ancak bu şekilde sürdürebileceğini biliyor. Sadece olağanüstü koşullarda, zorunlu olunca yapılması gereken sınav dışı eğitici seçme 'yöntemini' kural haline getiriyor.  

'Bakanlığımız eğitim ve araştırma hastanelerine profesör ve doçentlerden klinik şefi ve şef yardımcısı atanacaktır'

Sağlık Bakanlığı bu duyuruyu son 6 ay içerisinde 2. kez yapıyor. Kendi eğitim hastanelerini, özgünlüklerini, yetişmiş elemanlarını, hepsinin ötesinde adil, nesnel, bilimsel bir eğitici seçme sistemini reddediyor. Moral değerleri tüketiyor.

Neredeyse 10 yıldır atama ile, 'kurulmuş' jürilerle, değerlendirme ölçütleri bilinmeden yapılan bir 'seçme' ile Sağlık Bakanlığı eğitim hastanelerinin eğiticileri belirleniyor. Bakanlık 17 Ekim 2008'de yaptığı bir duyuru ile yine benzer bir süreci başlatmış oldu.

Türk Tabipleri Birliği bugün (22.10.2008) konuyla ilgili dava açıyor.

Hukuk adına, adil, bilimsel, objektif, nesnel bir değerlendirme ile eğitici seçimi, nitelikli sağlık hizmeti veren hekimler yetiştirmek adına?kısacası moral değerler adına.

Süreçle ilgili bilgi için...