İzmir Sağlık Platformu Basın Açıklaması yaptı...

Basın Açıklamasıİzmir Tabip Odası, SES İzmir Şubesi, Pratisyen Hekimlik Derneği İzmir Şubesi, Türk Hemşeriler Derneği İzmir Şubesi ortak basın açıklaması yaptı. Başaramadılar! Panikteler" "projenin asıl sahibi Dünya Bankasından 7000$ maaşlı koordinatörleri ile de başaramayacaklar" "İzmirbu yabancı dayatması projeyi püskürtecek" başlıklı açıklamaya ulaşmak için...

27.03.2007

"BAŞARAMADILAR! PANİKTELER'"
"PROJENİN ASIL SAHİBİ DÜNYA BANKASINDAN 7000$ MAAŞLI KOORDİNATÖRLERİ İLE DEBAŞARAMAYACAKLAR"
"İZMİR BU YABANCI DAYATMASI PROJEYİ PÜSKÜRTECEK"

Değerli Basın Mensupları,

Daha önce İzmir Sağlık Müdürlüğü'nün panik yaşadığınısöylemiştik. Bu paniğin derecesi son dönemde giderek arttı, hatta zirveye ulaştı.Bunun nedeni son dönemece gelindiğinde yaşanılan apaçık ve gizlenemez halegelen başarısızlıktır.

Başarısızlardır; çünkü yürüttüğümüz gerçekleri açıklama kampanyası,her adımda son derecede sağlam temelleredayanan hukuksal mücadele, hekimler ve sağlık çalışanlarının gelen tehlikeyigörmesi ve bu temelde gösterilen direnç Sağlık Müdürlüğü'nü telaşasürüklemiştir.

Sağlık çalışanları Dünya Bankası'ndan yüksek faizle alınanve karşılığını tüm ulusun ödediği kredilerle, üstelik devlet olanakları varken,5 yıldızlı süper lüks otellerde ‘hiçbir fedakarlıktan kaçınılmaksızın!'ağırlanmış ve bir tür beyin yıkama operasyonundan geçirilmeye çalışılmışlardır.Görevliler birçoğuna kendilerinin bile inanmadığı ve aslında hiçbir yerdeçıkarılan yasa ve yönetmeliklere uyulmadan uygulanan, ne sağlam bir alt yapısıolan ne de finans kaynağı açıklanabilensözde bir aile hekimliği sistemini görev icabı ballandırarak anlatmışlardır.Bazı hekimler ise diğer arkadaşlarının yıllarca çalışma karşılığı elde ettiğihizmet puanını birkaç eğitimde elde ederek yerleştirmelerde öne geçmenin, sırakapmanın avantajına sahip kılınmışlardır.

Aylardır tüm mesailerini sağlık çalışanlarına iknaturlarına ayırmışlar ve neredeyse her gün kapı kapı ve hatta bireybirey gezmişlerdir. Bu sayısız turlamalarda her türlü yolu mübah saymışlar ve her türlü yöntemikullanmışlardır. Sağlık çalışanlarına aba altından sopalar gösterilmiş, biryandan tehdit ve baskı, diğer yandan sırt sıvazlama yöntemleri ile "havuç vesopa " taktiği uygulanmıştır. Arkadaşlarımıza her türlü yöntemle bir yandan "seçmezseniz başkaları seçer, fırsat varkeniyi yerleri seçin, yoksa açıkta kalırsınız; ya da "eğer seçmezseniz dışarıdanyüzlerce kişi yığarım", 5 yıl tekrar seçme şansın olmaz." yollu baskılaryapılırken, diğer yandan "5 milyar para alacaksın sakın kaçırma " diyenler ile giderleriçin verileceği söylenen 2000-YTL ne olacak diye soranlara ise ‘senden soran mıvar, al at cebine doktor hanım' diyenlerbile çıkabilmiştir.

İzmir'deki direnci görünce, önceden defalarca değiştirilenyönetmelikler ve yönergeler tekrar değiştirilmiş, herkese‘yerinden ayrılmayacaksın' diye garantiler verilmiş, ancak gene de ne olur neolmaz diye daha önce 1. basamaktaki hekimlere öncelik tanıyan yerleştirmesistemi yerine 1., 2. ve 3. basamaktaki hekimler ortak havuza sokulmuştur.Yine de dolmazsa korkusu ile birinci basamaksağlık hizmeti ile yakından uzaktan ilişkisi olmayan serbest çalışan uzmanlarve hatta profesörler ile diğer illerden aile hekimi sertifikası bile olmayan hekimlerin getirilebileceği bir tür baskıunsuru olarak hükme bağlanmıştır.

İzmir'in sağlık çalışanları yıllardır göremedikleri vetanıyamadıkları müdürleri ve aslında bu çalışmalara önemli bir kısmınıngönülsüz olarak ve emirle katılmak zorunda olduğunu bildiğimiz birçokmüdür yardımcısını, şube başkanını ve yardımcısını 3-4 aylık bir süreçte hem dedefalarca gördüler. Onlar tarafından öyle de böyle de olsa ikna edilmetravmalarına maruz kaldılar.

Ancak bunca gayreteve cansiperane faaliyete karşın, hekimlere "iğne bile yaptırmam" "getiririm100-150 dolara yabancı hekim çalıştırırım" sözlerinin sahibi Sn. Başbakanın deyimi ile "Gavur İzmir"in sağlık çalışanları ikna ! edilemedi.

Bu durumda Dünya Bankası raporlarında "düşman kuvvetler"olarak açıkladığı meslek örgütlerine karşı daha büyük ve etkili (!) kuvvetlere acil olarak ihtiyaçortaya çıktı. Çünkü 2 -3 gün sonra başvurular bitiyordu ve başvuran sayısı yerlerde sürünüyordu. Önce Eskişehir'den İl Sağlık Müdürü getirtildi.Çalışanların zorunlu olarak katılmak durumunda olduğu bir toplantı AKM' de düzenlendi.Fakat bu toplantıda da işler istenildiği gibi yürümedi. Salonun ezici birçoğunluğu bu sürece karşı tepkisini açıkça dile getirdi. Sorulan sorulargeçiştirildi.

Eskişehirde 6 profesör, 2 doçent, 1 yardımcı doçentin 1.basamak sağlık hizmetlerinde sözde aile hekimi olarak çalışmak için başvurduğugibi aslında trajik açıklamalar yapıldı.

Hafta sonu geçip de sayılar yine de düşük kalınca bukez Dünya Bankası ve İMF destekliprojenin, basına yansıdığına göre 7 bindolar maaşlı ve içlerinde vekaleten Başbakanlık Müsteşarlığını yürüten ÖmerDinçer' in ve AKP kurucusu ve Eskişehir Milletvekili Murat MERCAN' ınyakınlarının da bulunduğu, sözde aile hekimliği projesinin bölgekoordinatörleri İzmir' e getirildiler.

Ne de olsa her şeyin "birdaha büyüğü ve daha fazla bileni vardır'mantığıyla ithal edilenler de "ikna"edemezlerse ne yapılacağının, D veya Eplanları var mıdır ? sorusu , İzmir' de günün sorusu durumundadır.

Değerli basın mensupları,

Öyle bir projedüşünün ki çok çok iyi olsun ama buncaeğitimden geçmiş, yıllarını bu işlere harcamış sağlık ocağı hekimlerine teklif edilen bunca paraya ve esirgenmeyenbunca çabaya rağmen kabul ettirilemesinve bu kadar zorlanılsın. Aile hekimliği uzmanlık eğitimi almış hekimlere dahibu projede yer olmasın. Onlara dahi sözleşmeimzalamaya mecbursunuz. Sizin kadronuz bile kalmayacak denilsin. Bizlerbiliyoruz ki baskı ve yıldırma olmasa şu anda dilekçe vermiş arkadaşlarımızınhemen hepsi dilekçelerini derhal geri alacaktır.

Çünkü, madem çoğunluk iktidarıydınız;

-Neden bir maddelik bir yasa ile tıpkı hakim, savcıvb.leri gibi maaşlarımızı artırmadınız, bu kadar paranız vardı da neden şimdiye kadarvermediniz,

-Neden geçinebilmek için 2. veya 3. işlerde çalışmakzorunda kaldık,

-Neden yıllarca yan yana aynı ortamı ve kaderipaylaştığımız arkadaşları daha sonra verilip verilmeyeceği belli bile olmayanparalar için - birbirine rakip haline getiriyorsunuz,

-Aile hekimi olmasak, yaptığımız işin karşılığı neden aynıhekimin üçte biri,

-Neden sonuna kadar hak ettiğimiz bu ücretleri almak için iş güvencemizden vazgeçmek zorundakalalım,

-Neden belirsiz bir geleceğe yelken açalım;

-Neden sağlığımızı temel teminat paketlerine sokalım;

-Neden çok da haklı olarak çıkardıkları yasa veyönetmelikleri onlarca kere Cumhurbaşkanımızın vetolarından, Danıştay'dan , AnayasaMahkemesinden dönen sizlere güvenelim?soruları hepimizin kafasında her an dolaşmaktadır.

Herkes görmüştür ki bu projede samimiyet yoktur.

Satılmaya çalışılan ithal mal ayıplıdır. Bu Dünya Bankası ve İMF patentli ilaç ulusumuzun vücuduna yabancıdır,bu aslında ilaç bile değil ülkemizi ve sağlığımızı tehdit eden hastalık yapmayeteneği çok yüksek olan bir çeşit virüstür. Bu virüs vücudumuzda reaksiyonyapmıştır. Tek bir tedavi yöntemi vardır , o da yurdumuzun sağlıklıgüçleri, çalışkan ve özverilihekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız tarafından reddedilmesi ve böylecevücudumuzdan söküp atılmasıdır.

Bu aynı zamanda hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımızabaskı ve promosyonlara karşı kararlılıkla davranmaları ve hatta SağlıkBakanlığı'na inadından vazgeçmesi, İzmir'e yazık etmemesi için yapılan birçağrıdır.

İZMİR TABİP ODASI
SES İZMİR ŞUBESİ
PRATİSYEN HEKİMLİK DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ
TÜRK HEMŞERİLER DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ