CEO'lar yine sınıfta kaldı!

Sağlık çalışanları, Kamu Hastane Birlikleri ve CEO'ların ikinci yılını değerlendirdi. Sağlık emek ve meslek örgütlerince, Kasım ve Aralık ayları içerisinde internet üzerinden gerçekleştirilen ve 2033 sağlık çalışanının katıldığı değerlendirme sonucunda, sağlık çalışanlarının geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Kamu Hastane Birlikleri'nden ve CEO'lardan memnuniyetsiz olduğu ortaya çıktı.

Sağlık emek ve meslek örgütleri, sağlık çalışanlarının Kamu Hastane Birlikleri ve CEO'ların ikinci yılına ilişkin değerlendirmelerinin sonucunu, bugün (21.01.2015) TTB'de düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdular. Basın toplantısına TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Özden Şener, Türk Dişhekimleri Birliği İkinci Başkanı Dt. Serdar Sütçü, SES Eş Başkanı İbrahim Kara, Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği Başkanı Nezaket Özgür, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Başkanı (SHUD) Murat Altuğgil ve Türk Hemşireler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Türkan Yılmaz katıldı. 

Ortak basın açıklamasını okuyan TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, hastanelerin kar amaçlı işletmelere dönüştüğünü ancak sağlık çalışanlarının bunu benimsemediğini belirterek, mücadelelerinin hız kesmeden devam edeceğini vurguladı. İlhan, değerlendirme sonuçlarının geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da Sağlık Bakanlığı'na iletileceğini bildirdi. 

TDB İkinci Başkanı Serdar Sütçü, değerlendirmenin ortaya koyduğu sonuçların sağlık çalışanlarının koşullarının daha da kötüleştiği anlamına geldiğine dikkat çekerek, sağlık çalışanları olarak sağlık alanındaki pek çok olumsuzluğa karşı tepkilerini dile getirdiklerini ancak bunların CEO'lar tarafından dikkate alınmadığını kaydetti. Sütçü, "Bizler, sağlık çalışanları olarak mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız" dedi.

SES Eş Başkanı İbrahim Kara, bu süreçten memnun olan iki kesim olduğunu, bunların da sermaye kesimi ve AKP olduğunu belirtti. AKP'nin sağlık çalışanlarının değil, sermayenin isteklerini yerine getirdiğini belirten Kara, sağlık çalışanlarının mücadelesinin süreceğini vurguladı. 

SHUD Başkanı Murat Altuğgil, hastaneleri bir işletme gibi gören CEO'ların sosyal hizmetleri de aynı mantıkla yürüttüklerini belirtirken, bu nedenle hastalarının ve yakınlarının yaşadığı psikososyal sorunların çözülmesinde zorluklar yaşadıklarını bildirdi. 

TMRT Der Başkanı Nezaket Özgür, eşit, nitelikli ve ücretsiz sağlık hizmetinin devletin temel görevi olduğunu hatırlatarak, sağlık hizmetlerinin CEO'ların elinde ne kadar kötüye gittiğini gözlemlediklerini söyledi. Özgür, "Devlet sağlık hizmetini kendi eliyle sunmalıdır. Halkımızın ve kendimizin hakkı olan eşit, nitelikli, ücretsiz sağlık hizmeti için mücadeleye devam edeceğiz" dedi. 

THD YK üyesi Türkan Yılmaz da, "İşin aslı para olunca hiçbirşey idealdeki gibi olmuyor. Hastaların bakım kalitesine yansıyor, hepimiz etkileniyoruz ve iyi olmadığını düşünüyoruz" diye konuştu. 

 

 

21.01.2015

BASIN AÇIKLAMASI

Sağlık Çalışanları 2. Yılında da Kamu Hastane Birlikleri ve CEO'ların Notlarını Verdi:

CEO'lar Yine Sınıfta Kaldı, Çoğunun Notu Daha da Düştü

Kısa bir hatırlatma

2 Kasım 2011'de yayınlanan 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname sonrası 2 Kasım 2012'de sözleşmeli yöneticilerin atanmasıyla devlet hastanelerinde CEO düzenine geçildi. İllerdeki devlet hastaneleri İstanbul'da 5, Ankara ve İzmir'de 2, diğer illerde ise 1 genel sekreterliğe bağlandılar. Genel sekreterler geniş yetkilerle donatıldılar. Hastanelerde ise başhekimlerin üzerine hastane yöneticisi sıfatıyla yeni yöneticiler atandı. Bu yöneticilerin tamamı belli performans kriterleriyle sözleşmeli olarak çalışıyorlar. 2 ile 4 yıllık sözleşmeler imzalayarak göreve başlıyorlar, bildiğimiz kadarıyla da hepsinden göreve başlarken istifa dilekçesi de alınıyor. Belli dönemlerde bu yöneticilere Sağlık Bakanlığı tarafından karneler veriliyor. Karnesi kırık çıkan yöneticilerin sözleşmeleri tek taraflı olarak feshedilebiliyor.

Artık devlet hastanelerini kar amaçlı şirketlere dönüştüren bu düzende en yetkili olanlardan başlayarak herkesi güvencesiz, esnek ve çok çalıştırmak hedefleniyor.

Sağlık çalışanlarının kriterleri çok farklı: İnsanca çalışma ortamı, insanca hizmet

Bizler de sağlık çalışanları olarak birinci yılında olduğu gibi ikinci yılında da kendi "performans kriterlerimizle" kamu hastane birliklerinin yıllık değerlendirmelerini yaptık, CEO olarak tanımlanan genel sekreterlerin notlarını verdik:

·         Bizim performans kriterlerimizde kar amacı gütmek yok, hastaneyi kara geçirmek yok. Unutmayalım ki bunlar özel hastane değil, devlet hastaneleri..!

·         Bizim performans kriterlerimizde az adamla çok iş yaptırmak yok,

·         Bizim performans kriterlerimizde verilen sağlık hizmetlerinin nitelikli olması gerekliliği var,

·         Çalışanların özlük hakları var,

·         Şiddetten uzak güvenli çalışma ortamları var,

·         Gelecekten ümit beslemek var, çalışma barışı var… (tablo 1)

Bu çerçevede; hekimlerden, diş hekimlerine, eczacılardan hemşirelere, laborantlardan taşeron sağlık çalışanlarına kadar sağlık hizmeti üreten tüm çalışanlar, içinde çalıştıkları kamu hastane birliklerine notlar verdiler. Her bir kriter için 0 ile 5 arasında puan verilen toplam 20 kriterden ve 100 puan üzerinden yapılan değerlendirmeler internet üzerinden yapıldı. Sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri internet üzerinden, mesajlarla, hastanelerde el ilanı ve afişlerle kamu hastane birliklerinde çalışan tüm sağlık çalışanlarını bu değerlendirmeye katılmaya ve notlarını vermeye çağırdılar.

Kasım ve Aralık ayları içerisinde yapılan değerlendirmeler internet ortamında alındıktan sonra kaydedilerek notlar hesaplandı ve dağılımlar bulundu.Toplam 2033 sağlık çalışanının değerlendirmeye katıldığı görüldü. Değerlendirmeye katılanlar içinde 1509 hekim, 271 hemşire, 47 ebe, 44 biyolog-laborant, 33 idari memur ve 27 taşeron şirket çalışanı olduğu tespit edildi.  (tablo 2).

Kamu Hastane Birlikleri'nde düzelme yok, CEO'lar yine sınıfta kaldı

Verilen notlar 0 ile 95 arasında değişmekte olup not ortalamasının 27,24 olduğu görülmüştür. CEO'ların aldığı notlarda kayda değer bir iyileşme olmadığı, bir kez daha sınıfta kaldıkları tespit edilmiştir. Mesleklere göre notlara bakıldığında hekimlerin 27,62, hemşirelerin 25,28 notunu verdikleri görülmüştür. En yüksek notu ortalama 49,79 ile fizyoterapistler (ancak katılım sayısı sadece 6'dır), en düşük notu da ortalama 20,03 ile ebeler vermiştir. (tablo 2 ve şekil 1).

Kamu hastane birliklerine verilen notlar ayrı ayrı da değerlendirilmiştir. Her bir kamu hastane birliği için katılımcıların verdiği en düşük, en yüksek ve ortalama notlar tablo 3'de verilmiştir. Katılımcı sayısı onun üzerinde olan 57 kamu hastane birliği CEO'sunun notları tabloda görülmektedir. Birinci yıla göre notu yükselenlerin notu yeşil, düşenlerin kırmızı ile işaretlenmiştir.

Buna göre sağlık çalışanlarından en düşük ortalama notu alan kamu hastane birliği 100 üzerinden 10,88 puan ile Mersin Kamu Hastaneleri Birliği iken en yüksek notu alan 100 üzerinden 50,0 ile Erzincan Kamu Hastaneleri Birliği'dir.

Birinci yılında 7 kamu hastane birliği 50 ve üzerinde not almışken bu yıl sadece 1 kamu hastane birliği 50,0 notunu alabilmiştir.

İkinci yıl değerlendirmesi yapılan 57 CEO'dan 41'inin notu ikinci yılda düştü!

Çalışmamızın en çarpıcı sonuçlarından biri de iki yılda alınan notların karşılaştırılmasıyla ortaya çıkmıştır.  İkinci yıl değerlendirmesi yapılabilen 57 kamu hastane birliği CEO'sunun 41'inin notunun ikinci yılında düştüğü görülmüştür. Sadece 7 CEO'nun notunda artış tespit edilmiş, 9 CEO'nun ise birinci yıl değerlendirmesi yapılmamıştır.

Çoğu CEO'nun zaten kötü olan "performansında" düşme vardır.

Genel değerlendirme

CEO'lar yine sınıfta kalmıştır. Üstelik çoğunun "performansı" daha da kötüye gitmiştir.

Tekrarlamak durumundayız: Kamu hastane birliklerinin sağlık çalışanları tarafından yapılan değerlendirmede ekseriyetle geçer not almaması Türkiye'de sağlığın CEO düzeniyle iyiye gitmediğinin göstergesidir. Verilen sağlık hizmetlerinin ve hastanelerdeki çalışma ortamlarının niteliğinde, çalışanların özlük haklarında geriye gidildiği görülmektedir. Bu durumun yurttaşların sağlığına da olumlu yansımayacağı ortadadır.

Bir kez daha uyarıyor ve kamuoyuna duyuruyoruz:

Sağlık emek ve meslek örgütleri olarak kamu hastane birlikleri ve kar amaçlı CEO düzenini yakından takip edeceğiz, yıllık değerlendirmelerimizi sürdüreceğiz ve bu yanlıştan dönülene kadar sürecin takipçisi olacağız.

 

Türk Tabipleri Birliği (TTB)

Türk Dişhekimleri Birliği (TDB)

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)

DİSK, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık İş)

Türk Hemşireler Derneği (THD)

Türk Psikologlar Derneği (TPD)

Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUD)

Tüm Radyoloji Teknisyenleri/Teknikerleri Derneği (TÜMRAD DER)

Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği (TMRT DER)

 

Tablolar için tıklayınız...