Hepimizin gözleri önünde altı aydır süren Gazze’deki soykırım ile Orta Doğu’nun kalanı ve Doğu Avrupa başta olmak üzere dünyanın bir çok bölgesinde yaşanan gelişmeler yeni bir dünya savaşı tehdidini çok daha belirgin hale getirmiş görünüyor.

Yoksulluğa, felakete dönüşen afetlere, salgınlara çözüm üretemeyen hükümetlerin savaş yoluyla günahlarını temize çekme, sebep olduklarını örtbas etme çabasında olduğu anlaşılıyor.

İsrail’in uyguladığı soykırım politikaları, aslında her savaşta en büyük zararı gören siviller ve sağlık kurumlarının bu sefer inkar edilmeden, doğrudan doğruya hedef alınmasıyla mevcut tehdidi katlıyor, savaş teknolojilerinin geldiği yıkıcı boyut ile birleştiğinde hepimizi daha dikkatli olmaya zorluyor.

Bugün gerek ülkemizde gerek dünyada demokrasi güçlerinin, sivil toplumun en önemli görevi savaş arayışlarına karşı barışı savunmak ve siyasi iktidarlar üzerinde barışçıl politikalar için baskı oluşturmak olmalıdır.

Biz hekimler, mesleğimizin onurundan ve önlüğümüzün beyazından aldığımız güçle vurguluyoruz:

Savaş, insan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunudur.

Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı savunmayı, barış iklimine sahip çıkmayı birincil görevimiz olarak addediyoruz.

Adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak için;

Savaşa hayır, barış hemen şimdi!

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi