Bilindiği gibi 2018 yılı Ocak ayında İstanbul’da bir Eğitim Araştırma Hastanesi’ne 18 yaş altı 115 gebe çocuk başvurusu yapıldığı, ancak bunların hiçbirinin kolluk kuvvetlerine ve adli mercilere bildirilmediği ortaya çıkarılmıştı. Bu vahim durum ne yazık ki bir sağlık çalışanının vicdanı ve bireysel mücadelesi sayesinde kamuoyunun gündemine taşınmıştı. Yetkililerin ilk icraatı ihbarı yapan sağlık çalışanını sürgün yoluyla cezalandırmak olmuştu. Bu soruşturmanın sonuçları ne yazık ki kamuoyu ile paylaşılmamıştır.

Bu kez Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Bağcılar Eğitim Araştırma Hastanesi’nde 2017 yılı boyunca 348'inin gebeliği kesinleşmiş 392 çocuk gebeliği vakasının adli makamlara uygun şekilde bildirilmemesi nedeniyle Valiliğin 59 doktor hakkında soruşturma izni verdiği bilgisi kamuoyuna yansıdı.

 18 yaşın altındaki tüm bireyler çocuk olarak tanımlanır. Çocuk hakları Türkiye'nin de tarafı olduğu ''Çocuk Hakları Sözleşmesi'' ile koruma altına alınmıştır. Çocuğun sağlığını, fiziksel ve ruhsal gelişimini olumsuz yönde etkileyen cinsel davranış ve eylemler istismar olarak kabul edilir. Bu nedenle çocuğun gebe kalmış olması cinsel istismardır. Cinsel istismar da en ağır suçlardan biridir.

 Erken yaşta evliliklerin gelenekler ve inanışlar da gerekçe gösterilerek yaygınlaşması, doğurganlıkla ilgili yanlış politikalar, cinsel eğitimle ilgili eksiklikler çocukların cinsel istismarını artırmakta, sağlık çalışanlarının ve yetkililerin bu istismar türüne kayıtsız kalmasını kolaylaştırmaktadır.

 Çocuk gebelikleri sağlık açısından büyük risk taşımaktadır. Dünya Sağlık Örgütü verileri başta bebek ve anne ölümü olmak üzere gebelik ve doğum sırasında ve sonrasında gelişen komplikasyonların çocuk gebelerde erişkin gebelere oranla çok daha yüksek olduğunu göstermektedir. Çocuk gebelikler yoksul, sosyo-kültürel olarak geri kalmış ve kızların eğitimden yoksun bırakıldığı toplumlarda çok daha fazla görülmektedir.

 Çocuğun cinsel yönden istismarı Türk Ceza Kanunu’nda da yasaklanmış ve ceza gerektiren bir suç olarak tanımlanmıştır (TCK madde 103-104).  Sağlık çalışanları çocuk gebelikleri kolluk kuvvetleri ve savcılıklara bildirmekle sorumlu tutulmuştur. Ancak Türk Ceza kanunundaki değişiklikler Sağlık Bakanlığı Hukuk Müşavirliği tarafından yorumlanarak sağlık kuruluşlarına aktarılmakta ve genelgelerle bildirimler düzenlenmektedir. Bugüne kadar edinebildiğimiz genelgelerde SB Müstaşarlığı 16-18 yaş arasındakilerin gebeliğini bildiriminin zorunlu olmadığı yorumunu yaparak, bakanlığa bağlı sağlık kurumlarının bildirim yapmasını engellemiştir. 

 Bu nedenle TTB olarak; çocuklarımızın sağlığı ve güvenliği için, başta Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olmak üzere yetkili bütün kişi, kurum ve kuruluşları çocukların üstün yararı ilkesini gözetecek biçimde görev ve yükümlülüklerini yerine getirmeye davet ediyoruz.

Başta meslektaşlarımız olmak üzere tüm sağlık çalışanlarını çocuk istismarı konusunda duyarlı olmaya çağırıyor ve kendilerine, 18 yaş altındakilerin çocuk kabul edildiğini, çocukta rıza aramanın hekimin değil, adli kurumların  sorumluluğunda olduğunu, bu nedenle çocuk gebeliklerin ihbar edilmesinin zorunlu olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi