Aksaray’ın Eskil ilçesi Bozcamahmut köyü Aile Sağlığı Merkezi hekimi Hüseyin Ağır’ın, görevi başında öldürülmesi sağlık çalışanlarının büyük tepkisine yol açtı. TTB Merkez Konseyi ve TTB Aile Hekimliği kolu, Dr. Hüseyin Ağır’ın katledilmesini protesto etmek amacıyla 2 Nisan 2017 Pazar günü TTB'de basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında, hekimlerin öldürülmesine ortam yaratanlara, hekimler katledilirken seyirci kalanlara “Sizleri harekete geçirmek için daha kaç ölüm gerekecek” diye soruldu. Toplantıya TTB Merkez Konseyi ve TTB Aile Hekimliği Kolu üyelerinin yanı sıra tabip odalarından temsilciler katıldı. 

Basın toplantısında konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, Aksaray'ın Bozcamahmut köyü Aile Sağlığı Merkezinde çalışan aile hekimi Hüseyin Ağır’ın, görevi başında daha önce aynı Aile Sağlığı Merkezinde çalışan hemşirenin emekli polis eşi tarafından 29 Mart 2017 tarihinde kurşunlanarak öldürüldüğünü ve ikisi küçük yaşta, biri henüz doğmamış çocuklarının  babasız kaldığını söyledi.

Aile Sağlığı Merkezlerinde, iş güvencesinden yoksun, sözleşmeli, performans kriterlerine dayalı, güvenliksiz ortamlarda hizmet vermeye çalışan sağlık emekçilerinin, dayanışmanın, dostluğun, paylaşımın, iş barışının yok edildiği, rekabete dayalı sistemde maalesef hayatları pahasına çalışmaya devam etmek zorunda kaldıklarını belirten Tükel, TTB olarak sağlıkta şiddetin önlenmesi için yıllardır mücadele ettiklerini kaydetti. Tükel son olarak, 14 Mart haftası boyunca “Sağlıkta Şiddet Sona Ersin”,  “Çalışırken ölmek de, öldürülmek de istemiyoruz!” diyerek taleplerini dile getirdiklerini ve Türk Ceza Kanunu'na bu konu ile ilgili bir madde eklenmesini içeren “Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı” önerisini TBMM’de yaptığımız bir basın açıklaması ile duyurduklarını hatırlattı. 

Sağlıkta şiddet  dur durak bilmiyor

Tükel, 2012 yılında Dr. Ersin Arslan, 2015 yılında Dr. Kamil Furtun ve Dr. Aynur Dağdemir’i çalıştıkları sağlık ortamında uğradıkları saldırı nedeniyle, 2012 yılında Dr. Melike Erdem’i ise SABİM hattı üzerinden oluşturulan şiddetin yoğun psikolojik baskısı sonucu kaybetmenin acısı henüz dinmemişken, Mart ayı başında Dr. Metin Güneş’in otomobili ile seyir halindeyken uğradığı silahlı saldırı, geçtiğimiz günlerde de Dr. Hüseyin Ağır’ın çalıştığı Aile Sağlığı Merkezinde görevi başında yine bir silahlı saldırı sonucu kaybedildiğini, aynı gün Sinop Atatürk Devlet Hastanesi’nde Genel Cerrahi Uzmanı olarak görev yapan Dr. Mustafa Erdem’in önünün bir hastasının yakınları tarafından kesilerek ağır şekilde darp edildiğini ve ölüm tehdidi aldığını aktardı.

Ölümlere alışmayacağız

Resmi verilere göre ülkemizde her gün en az 31 sağlık çalışanının şiddete maruz kaldığını belirten Tükel, “Sağlık çalışanına şiddet olağan bir hale getiriliyor, bizlerden ölümlere alışmamız bekleniyor. Ama biz, ne sağlık çalışanlarının şiddet görmesine, ne de ölümlerine alışmayacağız!” diye konuştu.

Tükel, sağlık alanının ticarileştiren, sağlık çalışanlarını iş güvencesinden yoksun, güvenliksiz ortamlarda, performansa dayalı, gece gündüz demeden çalıştırıp hastalarının her türlü şiddetine maruz bırakanların artık bu politikalardan vazgeçmesi gerektiğini söyledi.

Tükel, Dr. Hüseyin Ağır’ın kaybından duydukları üzüntüyü ve taziye dileklerini bir kez daha dile getirirken, “Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odalarımızın öncelikli gündemi olan sağlık çalışanlarına şiddetin son bulması için her türlü mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha hatırlatıyor, Şiddet Yasa Tasarısı’nın bir an önce yasalaşmasını talep ediyoruz. Sağlık çalışanlarının şiddet görmesine, öldürülmesine sessiz kalınmaması için tüm kamuoyunu duyarlı davranmaya, sağlık çalışanlarıyla dayanışma göstermeye davet ediyoruz” diye konuştu. 

Dr. Tükel, son olarak, 5 Nisan 2017 Çarşamba günü sağlık birimlerinde, Dr. Hüseyin Ağır’ın öldürüldüğü saat olan 10.30’da, 5 dakika süreyle anma yapılacağı, aynı gün çeşitli illerde 12.30’da tabip odalarının belirleyeceği yerlerde basın açıklaması yapılacağı bilgisini paylaştı.

 

Basın açıklaması için tıklayınız.