Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), hastaların bütün bilgilerinin Sağlık Bakanlığı’ndaki merkezi bir bilgisayar sistemine kaydedilmesini öngören Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Sağlanması Hakkında Yönetmelik’in yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtı.

Sağlık Bakanlığı, bundan önce de sağlık verilerini toplamak için düzenlemeler yapmış ise de, Anayasa Mahkemesinden Danıştay’a kadar bütün yargı organlarında bu düzenlemeler hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun geçtiğimiz Nisan ayında yürürlüğe girmiş olmasından güç alarak sağlık verilerinin hastanın rızası dahi aranmaksızın ve sınırsız biçimde toplanması için yeni girişimde bulunulmuş ise de, bu düzenleme de hukuka aykırı olarak değerlendirilmektedir.

TTB ve TDB tarafından birlikte açılan davada, Yönetmeliğin dayandığı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun uygulanabilmesi için gereken kurum ve kurulların henüz oluşturulmamış olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, bu Kurul tarafından belirlenmesi gereken önlemler henüz tanımlanmamış ve veri sorumlusu sicili henüz oluşturulmamış iken, hastaların her türlü bilgisinin anonim hale getirilmeden merkezi olarak kaydedilmesinin hukuka aykırı olduğu da dilekçede ifade edilmiştir.

Diğer yandan, 108 sayılı Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Kişilerin Korunmasına Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi 6669 sayılı Kanun’la kabul edilerek 18.02.2016 tarihinde yürürlüğe girmiş olması sebebiyle, Anayasamız uyarınca, bu Sözleşme’nin artık iç hukuk kuralı gibi uygulanması gerektiği belirtilmiş ve Yönetmeliğin bu Sözleşmeye aykırı olması sebebiyle de iptali talep edilmiştir.

108 sayılı Sözleşme ile kişisel verilerin toplanması, işlenmesi, saklanması ve transferi gibi işlemler birtakım kurallara bağlanmış; sağlıkla ilgili kişisel veriler özellikli veri kategorileri arasında sayılarak otomatik işleme tabi tutulmaları yasaklanmıştır. Buna getirilen istisnalar da aşağıdaki şekilde sınırlı olarak belirlenmiştir:

(a) Devlet güvenliğinin korunması, kamu güvenliği, devletin mali menfaatleri veya suçların önlenmesi için zorunlu bir önlem teşkil ediyorsa,

(b) İlgili şahsın korunması ve başkasının hak ve özgürlükleri için zorunlu bir önlem teşkil ediyorsa.”

Sağlık Bakanlığı tarafından çıkartılan Yönetmelik’te, otomatik işleme tabi tutulması kararlaştırılan kişisel sağlık verileri için, bu Sözleşme’de belirlenen istisnalardan hiçbiri bulunmadığından Yönetmelik’in bu bakımdan da hukuka aykırı olduğu belirtilerek iptali istenmiştir.

Sağlık verilerinin önemi ile bütün toplumun verilerinin bir merkezde toplanmasının yarattığı risk gözetildiğinde, ulusal ve uluslararası kurallarla belirlenen önlemler alınmadan sağlık verilerinin toplanmasına girişilmesi, hukuka aykırı olmasından da öte, bütün toplumun sağlık bilgilerinin ortalığa saçılmasına sebep olabileceğinden dolayı kesinlikle kabul edilemez. Ayrıca, sağlık bilgilerinin paylaşılacağı endişesi bazı özellikli alanlarda hastaların sağlık hizmeti almaktan kaçınmasına ya da kayıtsız yerlerde niteliksiz sağlık hizmeti almalarına sebep olacak, sağlık hizmetine erişimi kısıtlayabilecektir. Bütün bu nedenlerle, bir yandan yargısal süreçte hastalar ve meslektaşlarımızın hakkını korumaya çalışırken, diğer yandan da Sağlık Bakanlığı’nı, bu konuyu yeniden değerlendirmeye davet ediyoruz.