TTB Merkez Konseyi, Irak'ın Tikrit ve Samarra kentlerinde ambulansların intihar saldırılarında kullanılmasıyla ilgili açıklama yaptı. 

 


07.11.2016

Ambulansların bombalı saldırılarda kullanılmasını kınıyoruz!

6 Kasım 2016 tarihinde uluslararası basına yansıyan bilgilere göre, Irak’ın Tikrit ve Samarra kentlerinde bomba yüklü ambulanslarla intihar saldırıları düzenlendiği ve bu saldırılarda onlarca kişinin hayatını kaybettiğini üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz.

Sağlık hizmetlerinin, kurumlarının ve çalışanlarının çatışma ortamlarında hedef alınamayacağı ve sağlık kurum ve araçlarının şiddet amacıyla kötüye kullanılamayacağı onlarca uluslararası sözleşme ile garanti altına alınmışken, bugün sağlık hizmetleri hem hedef alınarak hem de kötüye kullanılarak bu sözleşmeler ayaklar altına alınmakta, yüzlerce yıldır insanlığın ortak birikimi olan insan hakları değerleri ile adeta dalga geçilmektedir.

Sağlık hizmetlerinin kötüye kullanımının şakasının olmadığını tarih onlarca kez göstermiştir. CIA’nin, Mart 2011’de Usame Bin Ladin’in yerini saptamak üzere yürüttüğü operasyonda Pakistanlı Doktor Shakil Afridi ve ekibini aktif olarak kötüye kullanmasından bugüne, sağlık hizmetlerinin ve çalışanlarının en çok ve sık hedef alındığı ülkenin Pakistan olması kuşkusuz tesadüf değildir. Bugün Pakistan ve Afganistan’da aşıyla önlenebilir bir hastalık olan çocuk felci için yürütülen aşı kampanyaları onlarca kez silahlı saldırıların hedefi olmuştur. Yine bölgedeki onlarca hastane gerek kara, gerekse hava saldırılarının hedefi olmuş, çok yakın geçmişte Sınır Tanımayan Doktorların hastanelerinin hava saldırıları ile hedef alınmasıyla onlarca sağlık çalışanı ve hasta hayatını kaybetmiştir.

Suriye ve Irak’ta da durum ne yazık ki farklı değildir. Gerek hava, gerekse kara saldırıları sağlık hizmetlerini defalarca hedef almış, yine Sınır Tanımayan Doktorlar’ın hastanelerinde çalışan sağlık görevlileri ve tedavisi süren onlarca hasta hayatını kaybetmiştir. 6 Kasım itibariyle bölgede gelinen nokta ise, çatışma koşullarında güvenliği garanti altına alınması gereken ambulansların kötüye kullanılarak, bombalı saldırı düzeneklerinin aracı haline getirilmeleridir.

Dünyanın dört bir yanında artan şiddet ve çatışmalarda sağlık hizmetlerinin hedef alınması ve kötüye kullanılmasına adeta yeni bir “savaş stratejisi” olarak başvurulmakta, insanlığın yüzlerce yıllık mücadeleleri ve birikimi ile edinilmiş uluslararası hak ve güvenceler hiçe sayılmaktadır.

Sağlık hizmetlerini hedef alan ve/veya kötüye kullanan her türlü girişimi kınıyoruz. Bunun yanında, başta süren tüm çatışmaların sonlandırılmasını ve süren çatışma koşullarında sağlık hizmetlerinin güvenliğini garanti altına alan tüm sözleşme ve yaptırımların işler hale getirilmesini sağlamak için dünya sağlık ve insan hakları örgütlerini görev ve sorumluluk almaya davet ederiz.

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi