Sağlık Bakanlığı, 71. Dönem Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Kurası için ilan edilen 718 kadronun 47 tanesi, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı birinci basamak sağlık kurumu tabipliği, hudut tabipliği, özel harekat komando tabipliği, dağ ve komando tabipliği gibi yerlere ayrılmıştır. Askeri kurum ve kuruluşlara sivil tıp fakültelerinden mezun olup, askerlik ve askeri tıp alanında herhangi bir eğitimi bulunmayan hekimlerin atanmasına ilişkin bu uygulama bir “ilk”tir.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile mevzuatının özel olarak tanımlandığı bir kurumdur. Bugüne dek, sağlık kurumları da dahil olmak üzere TSK’ya bağlı tüm kurumlarda TSK personeli tarafından hizmet sunulmuştur. Özel mevzuatla düzenlenmiş bir alanda, eğitim süreci, özlük hakları ve mesleki görevleri tümüyle faklı bir mevzuat kapsamında tanımlanmış hekimlerin görev yapması, hukuksal açıdan çelişkili ve hekimlik mesleği bakımından sorunlu bir uygulamadır.

Askeri tıp özel eğitim gerektiren ayrı bir alandır. Sivil tıp fakültelerinden mezun olmuş genç meslektaşlarımızın doğal olarak askeri tıp alanına özgü eğitim ve deneyimleri bulunmamaktadır. Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyacı doğrultusunda askeri hekim yetiştiren bir eğitim kurumu iken, hiçbir ön değerlendirme yapılmadan, ilgili kurum ve kuruluşlardan, meslek örgütlerinden görüş alınmadan, Kanun Hükmünde Kararname ile bir anda Sağlık Bakanlığı’na devredilmiştir. GATA’nın Sağlık Bakanlığı’na devrinden sonra, TSK’nın askeri hekim ihtiyacının Sağlık Bakanlığı tarafından ve sivil hekimlerce karşılanacak olması kaygı vericidir.

Hukuksal mevzuatın, hekimlik mesleği ilkelerinin ve mevcut tıp eğitimi standartlarının bu tür bir uygulamaya izin vermediği bilinmelidir. Sağlık Bakanlığı’nı bir an evvel bu tutumundan vazgeçmeye, mevcut kadro ilanlarının yenilenmesine yönelik bir çalışma yürütmeye davet ediyoruz.

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi