Türk Tabipleri Birliği, Türkiye’de hekimlerin çalışma yaşamlarını çok yakından ilgilendiren “icapçılık” konusunu yeniden mercek altına aldı. Göğüs Cerrahisi Uzmanı bir hekimin Kamu Denetçiliği Kurumu’na başvurusu ve ilgili kurumun TTB’den görüş istemesi üzerine başlatılan çalışma, konunun değişik yönlerini ele alan bütünlüklü bir rapora dönüştürüldü.

“Telefonla çağrılma üzerine çalışma” anlamına gelen icapçılık, tüm dünyada sağlık çalışanları için belli ölçülerde başvurulan bir yöntem. Türkiye’de ise bu çalışma haftanın 7 günü 24 saate varan sürelerde çalışmayı dayatma noktasına geldi. Sağlık Bakanlığı, TTB’nin tüm itirazlarına karşın branşında tek olan hekimlere 7 gün 24 saat icap nöbetini zorunlu kılmaya devam ediyor. Bu konunun mağduru olan hekimlerden TTB’ye gelen şikâyetler her gün artarken, TTB’nin de hukuk mücadelesi sürüyor.

Türkiye’de gerek kamuda gerekse özelde hekimlere dayatılan icapçı çalışma biçiminin, sağlık hizmetlerinin nitelikli, kişi ve toplum yararına verilebilmesinden çalışanların temel haklarına kadar ihlal ettiği pek çok hak bulunuyor. Uluslararası Çalışma Direktiflerine göre, bir çalışma biçimi olan içapçılığın kişinin dinlenme hakkını gözeten biçimde uygulanması gerekiyor.

Rapor, Dr. Eriş Bilaloğlu, Dr. Kayıhan Pala, Av. Ziynet Özçelik, Av. Mustafa Güler, Av. Verda Ersoy ve Av. Semra Demir’in katkılarıyla hazırlandı.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi 

Rapora ulaşmak için tıklayınız.