Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyeleri, tabip odaları yöneticileri ve sağlık emek ve meslek örgütlerinin temsilcileri, aylardır süren çatışma ortamında ve son derece olumsuz koşullarda sağlık hizmeti sunmaya çalışan meslektaşlarına destek vermek ve dayanışmak amacıyla 31 Aralık 2015 Perşembe (yılbaşı) gecesini, Diyarbakır'daki hastaneleri ziyaret ederek ve meslektaşlarının nöbetine eşlik ederek geçirdi. Ziyarete, TTB Merkez Konseyi üyeleri Dr. Fatih Sürenkök ve Dr. Şeyhmus Gökalp ile SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden'in yanı sıra tabip odaları ile sağlık emek ve meslek örgütlerinden temsilciler katıldı. 

İlk olarak, Şemse Allak Parkı'nda barış nöbeti tutan sağlıkçıları ziyaret eden heyet, daha sonra ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp okudu. Basın açıklamasının okunmasının ardından, TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Fatih Sürenkök ve SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden de birer konuşma yaptılar.

Dr. Fatih Sürenkök, henüz bir gün önce yine bir sağlık çalışanının, hemşire Abdülaziz Yural'ın katledildiğini belirterek, bu sürecin gerek vatandaşlar, gerekse sağlık çalışanları açısından giderek ağırlaştığına dikkat çekti. Sürenkök, çatışmaların sona erdirilerek, vatandaşların sağlık hakkının engellenmemesini ve sağlık çalışanlarının can güvenliğinin sağlanmasını istedi.

Heyet daha sonra,  Dicle Üniversitesi Hastanesi, Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi (Doğumevi)  ve Selahaddin Eyyübi Devlet Hastanesi'ni ziyaret ederek, sağlık çalışanlarına, savaşsız, barış içinde bir yıl dileklerini iletti. 

 

Sağlık Meslek Örgütleri Ortak Basın Açıklaması

31 Aralık 2015 – 01 Ocak 2016 Diyarbakır

SAĞLIKÇILAR YENİ YILA GİRERKEN DİYARBAKIR’DAN SESLENİYOR:

2016’DA SAĞLIK VE UMUT İSTİYORUZ

Değerli Basın Emekçileri,

Burada ve ülkemizin dört bir yanında şu anda pek çok emekçi kamu hizmeti yürütüyor. Kimisi direksiyon başında, kimisi mutfakta, kimisi sizler gibi haber peşinde, kimisi de bu hastanedeki arkadaşlarımız gibi hasta bakarak yeni yıla giriyor. 

Bizim kültürümüzde yeni yıl yeni umutlar demek. Yeni umutlar! Neler neler düşlenir yeni yıla girerken, değil mi?

Ama önce sağlık! Neredeyse her dilek böyle biter.

Son aylarda buralarda, Diyarbakır'da, Siirt'te, Şırnak'ta bu dilek "tek dilek" haline gelmiş durumda. Çatışma bölgelerinde yaşayan yurttaşlarımız için sağlıktan öte bir dilek söz konusu bile değil. Kadınıyla, çocuğuyla, yaşlısıyla yurttaşlarımız her gün can korkusuyla yaşamlarını silah ve bomba sesleri altında sürdürmeye çalışıyorlar. Ekmek, su bulamadıkları günler oluyor. Hastalarını, gebe kadınları hastaneye ulaştıramıyorlar. Çocukların aşıları gecikiyor. Yürekleri kanatan, vicdanları sızlatan bir tablo bu.

İyi ama amaçlanan, hedeflenen ne? Binlerce, on binlerce insanın yaşadığı ilçeler, şehirler yaşanmaz hale gelince, o şehirlerin halkı yaşamdan koparılınca ya da göç edip buralar insansızlaşınca kalıcı bir barış sağlanabileceği mi düşünülüyor? Olan yurttaşlarımıza, halkımıza oluyor. Savaşsız, silahsız bir yol bulmak siyasetin, siyasetçilerin önde gelen görevidir. TBMM'de temsil edilenler başta olmak üzere bütün siyasi partilere tarihi bir görev düşmektedir. Bu akan kanı durdurun artık. 

Değerli Basın Emekçileri,

Sağlık çalışanları da işte bu ortamda görev yapıyorlar. Hastanelere, sağlık kuruluşlarına, görev yapacakları yerlere ulaşamıyor, ulaşabilenler ise akşam evlerine dönemiyorlar. Çalıştıkları hastanelere bombalar, roketler, mermiler isabet ediyor. Sağlık çalışanları görevleri başında itilip kakılıyor, baskıya, şiddete maruz kalıyorlar, yaşamlarını yitiriyorlar. Dr. Abdullah Biroğul, hemşire Eyüp Ergen ve ambulans şoförü Şeyhmus Dursun’dan sonra daha dün bir meslektaşımız daha, Cizre Devlet Hastanesi çalışanı Abdülaziz Yural da bu kirli savaşın içinde, sokak ortasında katledildi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2013 yılında yayınladığı işyeri tehlike sınıflarını tanımladığı tebliğinde sağlık hizmetlerinin birçoğu “İnsan Sağlığı Ve Sosyal Hizmet Faaliyetleri” başlığı altında çok tehlikeli sınıfına girmekteyken,  bölgede yaşanan bu şiddet ortamında tehlikenin boyutlarını tarif etmek mümkün değil! Maalesef böylesi ciddi bir tabloyla sağlık çalışanlarının baş etmesi beklenmekte ve omuzlarına gün geçtikçe ağırlaşan bir yük bindirilmektedir.  Bu tablo karşısında çok endişeliyiz, yüreğimiz kan ağlıyor. 

Sağlık Bakanlığı'na yaptığımız çağrılara, ambulansları, hastaneleri, sağlık çalışanlarını koruyacak tedbirler alınması için İçişleri Bakanlığı ile birlikte çalışmaları yönündeki uyarılarımıza gelen yanıt sağlık çalışanlarının bölgede yedişer günlük nöbetlere gireceği oldu. Bu sözde önlemin sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu zorluğu gidermek bir yana artıracağı açıktır. Ne acıdır ki; Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı çalışanlarını rahatlatacak önlemler alamamaktadır.

Bizler bu gece, Türkiye'de ve dünyada birbirinden acı pek çok olayı yaşadığımız 2015 yılına veda ederken;

2015 yılında kaybettiğimiz bütün sevdiklerimizi, arkadaşlarımızı, meslektaşlarımızı saygıyla anıyor,

Meslektaşlarımızla bir arada, dostluğun, dayanışmanın gücüyle Diyarbakır’da bir hastanede 2016 yılına merhaba diyoruz.

Demokratik, laik bir düzende, eşit, adil, barış içinde yaşayacağımız,

Sağlık hizmetinin herkes için eşit, nitelikli, ücretsiz yani ulaşabilir olduğu,

Bütün sağlık çalışanlarının huzur içinde görev yapabildikleri, sevdikleriyle huzur içinde bir yaşam sürebildikleri bir Türkiye hayaliyle bütün meslektaşlarımızın ve yurttaşlarımızın yeni yılını kutluyoruz.

Türk Tabipleri Birliği
Türk Dişhekimleri Birliği
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası
Türk Hemşireler Derneği
Ebeler Derneği
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği
Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği
Türk Psikologlar Derneği