Demokrasiye ve Ülkemize Sahip Çıkıyoruz

Sağlıklı yaşamın; her adımda bilimi kılavuz eden bir siyasetten, düşünce özgürlüğüne sahip demokratik bir toplumdan ve gelir başta olmak üzere eşitlikçi bir toplumsal hayattan bağımsız olamayacağını bilen uzmanlık dernekleri olarak demokrasimize ve ülkemize sahip çıkıyoruz.

Daha henüz atlatmaya çalıştığımız, ancak sağlık üzerindeki olumsuz etkileri onlarca yıl sürecek olan COVID-19 pandemisi, bilimsel düşünce ve yaklaşımın toplumların geleceği için hava kadar, su kadar hayati öneme haiz olduğunu hepimize gösterdi. Öte yandan bu pandemi, aynı zamanda “infodemi” ve “komplo senaryoları”nın da toplumlar üzerinde ne kadar etkili olabileceğini kanıtladı.

Biz uzmanlık dernekleri olarak bu ayrımda bilimden ve akıldan yana taraf olduğumuzu beyan ediyoruz.

Bilim ve tıbbın tarihi, toplumların ancak özgürlük ortamında geliştiğini göstermiştir. Sarsılmaz görünen bilimsel paradigmalar ve tıbbi pratikler, ancak o paradigmalara özgürce karşı çıkılabildiği toplumsal ortamlarda sorgulanabilir ve aşılabilir. Bu nedenle özgürlük, bilimsel ve tıbbi gelişmenin vazgeçilmez önkoşuludur. Tarih, hepimize, düşüncenin özgür olmadığı totaliter ülkelerde yaşayan insanların sadece kişisel özgürlüklerini değil, bilimsel ilerlemeyi ve birey – toplum olarak sağlıklarını da kaybetmek zorunda kaldıklarını göstermiştir.

Biz uzmanlık dernekleri olarak; bilimin ve tıbbi gelişmenin ön koşulu olan özgürlükten ve sağlıklı işleyen çoğulcu bir demokrasiden yana taraf olduğumuzu beyan ediyoruz.

Dün radyoaktivite alanında yaptığı öncü çalışmalarla Marie Curie ve bugün yaptığı aşı çalışmalarıyla ölümü yaşama çeviren Özlem Türeci; dün erkeklerin dünyasına başkaldırarak tıp diploması alan ilk kadın olan Elizabeth Blackwell ve bugün tıp fakültelerinden mezun olan binlerce kadın doktor toplumsal cinsiyet eşitliğini var eden kadınlardır. Görüyoruz ve biliyoruz ki; tüm dünyada bilimin ve tıbbın bu yüz aklarını yok etmek için kadınlara karşı sistematik bir kampanya sürdürülmektedir: Yok sayma, taciz, şiddet ve cinayetlerle kadınların tarihsel kazanımları ellerinden alınmaya kalkışılmaktadır.

Biz uzmanlık dernekleri olarak; toplumsal cinsiyet eşitliğinden yana taraf olduğumuzu, bilimin ve tıbbın geleceğinden kadınların kovulmasına izin vermeyeceğimizi beyan ediyoruz.

Biz ölüm karşısında yaşamı savunan uzmanlık dernekleri olarak sağlığın; adaletten, yoksulluktan, yoksunluktan, eşitlikten, barıştan, birlikte yaşamaktan, birbirimize karşı sergilediğimiz saygıdan, ötekini gözetmekten, düşene dost eli uzatmaktan ve son tahlilde bu dünyada ve ülkede birbirimize emanet olmaktan azade bir hal olmadığını bilerek kişisel ve toplumsal erdemlere, eşitliğe, özgürlüğe, sağlıklı işleyen bir çoğulcu demokrasiye sahip çıktığımızı beyan ediyor; herkesi de insan olmanın sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz.

Türk Tabipleri Birliği Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu

Adli Tıp Uzmanları Derneği

Akademik Geriatri Derneği

Çocuk Allerji ve Astım Akademisi Derneği

Çocuk Romatoloji Derneği

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği

İşyeri Hekimleri Derneği

Rejyonal Anestezi Derneği

Sualtı ve Hiperbarik Tıp Derneği

Tıp Eğitimini Geliştirme Derneği

Türk Algoloji Derneği

Türk Biyokimya Derneği

Türk Cerrahi Derneği

Türk Farmakoloji Derneği

Türk Gastroenteroloji Derneği

Türk Göğüs Cerrahisi Derneği

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği

Türk Oftalmoloji Derneği

Türk Pediatri Kurumu

Türk Pediyatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Derneği 

Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği

Türk Radyoloji Derneği

Türk Toraks Derneği

Türk Yoğun Bakım Derneği

Türkiye Acil Tıp Derneği

Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Derneği

Türkiye Psikiyatri Derneği

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği

Ulusal Allerji ve Klinik İmmünoloji Derneği