Deprem Bölgesinde Tıp ve Uzmanlık Eğitimi: Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Geniş bir coğrafyada etkili olan ve binlerce yurttaşımızı yitirdiğimiz 6 Şubat Kahramanmaraş depreminin üzerinden yaklaşık iki ay geçmesine karşın barınma, hijyen, yiyecek ve temiz suya, sağlık hizmetine erişimdeki sorunlar devam etmektedir.

TTB heyetlerinin 12-14 Mart tarihleri arasında deprem bölgesine yaptıkları ziyaretlerde, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi ve İnönü Üniversitesi tıp fakültelerinin hasarlı olmadığı, Adıyaman Üniversitesi ve Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi tıp fakültelerinin ise hafif hasarlı olduğu ancak binalarının depreme dayanıklılık analizlerinin yapılmadığı görüşü oluşmuştur. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinin bilimsel rapor olmadan tahliye edilmesi de buradaki eğitim ve araştırmanın sekteye uğramasına neden olmuştur.

Tıp ve uzmanlık eğitimi deprem bölgesindeki şehirlerde olumsuz etkilenmiştir. Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), depremden etkilenen yurttaşların Kredi ve Yurtlar Kurumu yurtlarına yerleştirileceği gerekçesiyle 17 Şubat 2023 tarihinde  tıp eğitiminin  teorik dersler, laboratuvar çalışmaları ve klinik uygulamaları ile bir bütün olduğuna yönelik itirazlara rağmen 1-2-3. sınıf temel bilimler dönemlerini uzaktan, klinik dönemlerin  ise yüz yüze eğitime devam edeceği kararını vermiştir.  Depremzede öğrencilerin ve öğretim üyelerinin barınma ve internete ulaşım sorunları uzaktan eğitimi de pratikte uygulanamaz duruma getirmektedir. YÖK 30 Mart 2023 tarihli kararında, 2022-2023 bahar döneminde var olan uzaktan eğitime ek olarak isteyen öğrencilere devam koşulu aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verileceğini açıklamıştır.

Sağlık Bakanlığı Tıpta Uzmanlık Kurulu (TUK) 15 Mart 2023 tarihli yazısında, tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi verilmekte olan Adıyaman, Hatay, Malatya ve Kahramanmaraş illerinde uzmanlık eğitimi almakta olan uzmanlık öğrencilerinden olağanüstü hal süresi içinde başvuranlarının; Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin 18 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uzmanlık öğrencilerinin talebi de dikkate alınarak kendi eğitim kurumlarının uygun görmesi halinde eğitim verme yetkisi bulunan başka kurumlarda görevlendirilebileceğine, bu görevlendirme süresinin altı aya kadar olması halinde Yönetmelik hükmü uyarınca görevlendirilecekleri kurumdan alınması gereken eğitime kabul belgesi şartının aranmamasına karar vermiştir. 

TUK kararı sonrasında bazı kurumlardaki uzmanlık öğrencileri, yöneticilerin diğer kurumlara görevlendirme yapılmasına olumlu bakmadığını belirtmektedir. Kararda verilen 6 aylık sürenin de eğitimin sürdürülmesi için yetersiz olduğu görüşü ağır basmaktadır. Sağlık Bakanlığı hangi kurumdan kaç kişinin geçişine izin verildiğini, ne kadar süreyle gidildiğini açıklamalıdır. Talep sayısı görüldükten sonra TUK kararı gözden geçirilmelidir.

Etkilenen illerdeki tıp fakültesi öğrencileri, tıpta uzmanlık öğrencileri ve öğretim üyelerinin depremden etkilenmiş olduğu gerçeği de göz önüne alındığında hem barınma ve diğer insani ihtiyaçların karşılanması hem de eğitimin sürekliliği ve bütünlüğü ilkelerinin korunması amacıyla öneri ve tespitlerimiz şu şekildedir:

 

  • Öncelikle hafif hasarlı olduğu görülen ve eğitime ara verilen Adıyaman Üniversitesi ve Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakülteleri binalarının depreme dayanıklılık analizleri ivedilikle yapılmalıdır.

  • Söz konusu tıp fakültelerinde bu aşamada yapılacak olan planlamalar yaz aylarını da içerecek şekilde yeni eğitim dönemine kadar olan süreyi kapsamalı, 2023-2024 eğitim dönemi için ise hastane binalarının dayanıklılık durumlarının analiz sonuçları ile öğrenci ve öğretim elemanlarının yaşam koşullarına ilişkin değerlendirmeler ve sunulabilecek olanaklar dikkate alınarak yeni bir planlamaya gidilmelidir.

  • Atılacak her adım bilimsel değerlendirmeler, eğitimin gereklilikleri ve depremden etkilenen 8 ilin 11 tıp fakültesinde 13008 öğrenci, 3685 tıpta uzmanlık öğrencisi, 1730 öğretim üyesinin gereksinimlerine dayanmalı, tıp fakültelerinde eğitim, araştırma ve sağlık hizmetine yönelik faaliyetlerin tam olarak yapılabilmesi için koşulların oluşturulması, barınma ve biyopsikososyal ihtiyaçlar da gözetilerek planlamada öncelikli bir hedef olmalıdır.

  • Depremden doğrudan etkilenmeyen tıp fakülteleri için eğitim en kısa sürede tümüyle yüz yüze planlanmalıdır. Dönem 4 ve 5 öğrencileri için UÇEP de göz önünde bulundurularak program gözden geçirilmeli, eğitim gerekleri asgari ölçüde sağlanarak mezuniyet süresini uzatmaya yol açmayacak şekilde süre ve içerikler düzenlenmelidir. 

  • Süre uzamasına mahal vermemek için yaz stajı, alttan staj alma, seçmelilerin geçici olarak kaldırılması gibi seçenekler hazırlanmalı ve öğrencilere sunulmalıdır. 

  • Tıpta Uzmanlık Kurulu, depremden etkilenen tıp fakülteleri ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastaneleri’ne bir ziyaret gerçekleştirmeli, başta Adıyaman Üniversitesi ve Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi tıp fakülteleri olmak üzere, depremden etkilenen bölgelerdeki tıp fakültelerine yapılacak ziyaret ile eğitim yeterliliği bulunmayan anabilim dallarında 6 ay süreyle uzmanlık eğitimine ara verilmesi, uzmanlık öğrencileri ve öğretim üyelerinin geçici bir süreyle başka bir eğitim kurumunda görevlendirilmeleri, 6 ayın sonunda yapılacak uzmanlık eğitimin yeterliliğine ilişkin değerlendirmeler ile söz konusu kurumların eğitim yetkilerinin belirli bir süre için kaldırılması ya da eğitime devam edilmesi konusunda bir karar almalıdır.

  • Depremden etkilenen tıp fakültelerine ve eğitim araştırma hastanelerine önümüzdeki dönem için hem tıp fakültesi hem de uzmanlık öğrencisi alımı yapılıp yapılmayacağı bilgisi bir an önce duyurulmalıdır.

  • Depremden etkilenen fakültelerde çalışan öğretim üyeleri ve uzmanların bilimsel araştırma faaliyetlerinin devamlılığı için uygun koşullar ve destek sağlanmalıdır. Bunun için gerekirse depremden doğrudan etkilenmeyen fakültelerle iş birliği yolu açılmalıdır.


 

TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu

TTB Tıp Eğitimi ve Üniversite Çalışma Grubu