TSM VE PHK DEĞERLENDİRMESİ

ARTIK YETER!

‘’Sağlıkta Dönüşüm Programı” ve onun; Birinci basamaktaki uygulaması “Aile Hekimliği Sistemi” neredeyse on yılını tamamlamak üzere. Yapısal sorunların ortaya çıkmasına, giderek derinleşmesine rağmen sistem yürütücüleri tozpembe yalanlarına ısrarla devam ediyor. Sağlık Sisteminin yıkıma uğratılarak, halkın tam ve ücretsiz sağlık hizmeti alma hakkının yok edildiği, çalışanların güvencesiz, esnek çalışma biçimlerine, her türlü olumsuzluğu içinde barındıran performans sistemine, düşük ücretlere mahkûm edildiği bir durumdayız.

Birinci basamağın bütünsel yapısı bozulmuş, koruyucu hekimlik unutulmuş durumdadır. Sağlık Ocakları kapatılmış, yerini birbirinden kopuk plansız ve rekabet içerisinde çalışan binlerce muayenehaneye ve adı dışında toplum sağlığıyla hiç ilgisi kalmamış Toplum Sağlığı Merkezlerine bırakmıştır.

Toplum Sağlığı Merkezleri sistemin lojistik yapıları olarak düşünülmüş her türlü keyfiyet angarya esnek çalışma yöntemlerinin uygulandığı birimler olmuşlardır. Aile Hekimliği Sisteminin tüm birimlerinde çalışanlar önemli sorunlarla boğuşuyorlar. Balayı dönemleri bittiğinden, başta aile hekimliği yapanlar olmak üzere tüm çalışanlar sistemin gerçek yüzünü görmeye başlamıştır.

Bizler Türkiye’nin her yanına dağılmış yüzlerce Toplum Sağlığı Merkezinde çalışan binlerce Pratisyen Hekimiz. Aile Hekimliği Sisteminin ötekileştirilen, unutulan, her türlü angaryanın asli vazife olarak dayatıldığı, bir TSM den diğerine uygulama farklılıkları yaşadığımız birimlerde çalışıyoruz. Buralar, pilot uygulamanın ilk günlerinden beri, sürgünlerin, cezalandırılacakların çalıştırıldığı, şimdilerde yeni mezun arkadaşlarımızın depo olarak atandığı yerler,  toplama kamplarıdır.

Bizler sistemin ilk kurulduğu günlerden beri istisnasız her gün büyük sıkıntılarla çalışmak zorunda bırakıldık. İlk günlerden bu yana nerede boşluk varsa orayı doldurduk. Yapmadığımız iş, çalışmadığımız birim kalmadı.

Bazen Acilde çalıştık, bazen adli hekimlik yaptık. Bazen cezaevi, hatta bazen aile hekimliği bile yaptık. Ama hiçbir zaman işyerimizde kesintisiz çalışamadık. TSM deki diğer sağlık emekçileri gibi işimizin gereklerini, mesleki becerilerimizi, hekimliğimizi uygulayamaz olduk. Bütün bunların yanında yıllarca üç kuruş ücrete mahkûm edildik. Sabahları işe geldiğimizde o gün ne iş buyrulacağını, nereye gönderileceğimizi düşündük. Bazen birkaç saat, bazen günlerce geçici görevlendirilmeyle birbirinden çok farklı birimlerde çalıştırıldık. Kimi zaman diğer alanlarda çalışan meslektaşlarımızı denetlettirdiler bize. Kimi zaman hekimliğimiz bile unutularak büro memurluğu yaptırdılar.

Bizler Toplum Sağlığı Merkezlerinde çalışan binlerce Pratisyen Hekim ve sağlık çalışanları olarak artık yeter diyoruz. Tozpembe yalanlarla sürdürmeye çalıştığınız Aile Hekimliği sisteminin angaryalarından bıktık. Geçici görevlendirmelerden yorulduk. Yoksulluk sınırında yaşamaktan utanır olduk. Ayın sonunu getirememekten korkar olduk.

Artık Yeter. Eşitlik ve Adalet istiyoruz. İnsana yaraşır bir şekilde hayatımızı sürdürecek gelir istiyoruz. Uzun yıllardır eğitimini aldığımız çok sevdiğimiz mesleğimizi yapmak istiyoruz. Gelir güvencesi istiyoruz Geçici görevlendirmelerin son bulmasını iş yerimizin çalışma ortamımızın sık, sık değiştirilmemesini istiyoruz.

Toplum Sağlığı Merkezlerinde çalışan Pratisyen Hekimler olarak başta, birinci basamağın her tür biriminde çalışan hekimler olmak üzere tüm meslektaşlarımızı Mesleğimiz, Geleceğimiz, İş güvencemiz, Özlük Haklarımız için, Herkese Eşit Ücretsiz Nitelikli Kamusal bir Sağlık Hakkı içinmücadeleye çağırıyoruz.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ PRATİSYEN HEKİMLER KOLU