TTB Pandemi Bülteni #20 - Türkiye’de Kusursuz Fırtına: COVID-19 Pandemisi ve Ekonomik Kriz
Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) iki haftada bir olmak üzere çarşamba günleri düzenlediği Pandemi Bültenlerinin 20’ncisi “Türkiye’de Kusursuz Fırtına: COVID-19 Pandemisi ve Ekonomik Kriz” başlığıyla 2 Şubat 2021 günü çevrimiçi olarak gerçekleşti. Bültenin sunumunu TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Çiğdem Arslan yaptı.
Omicron varyantının bulaşıcılığına karşın gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle birçok ilde COVID-19 servislerinde ve yoğun bakımlarında doluluk olduğunu, vaka sayılarında rekorların kırıldığını aktaran Arslan, “Sağlık Bakanlığı, yükümlülüklerini yerine getirmemekte ısrar ederek günümüzdeki tabloya neden olmuştur” dedi.
Pandeminin başarıyla yönetilip yönetilmediğini ortaya koyan altın standardın fazladan ölümler olduğuna, Türkiye’de ise sosyoekonomik gerekçelerle 250 binden fazla fazladan ölüm yaşandığına dikkat çeken Arslan, özellikle sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan sorunların fazladan ölümleri tırmandırdığını belirtti. Arslan, sağlığa erişim sorunuyla ilgili şu verileri de sundu:
- 2019’da 510 milyon 407 bin olan hastanelere müracaat sayısı, 2020’de 335 milyon 333 bine düştü.
- 2019’da 391 milyon 526 bin olan Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelere müracaat sayısı, 2020’de 242 milyon 701 bine düştü.
- 2019’da 46 milyon 211 bin olan üniversite hastanelerine müracaat sayısı, 2020’de 31 milyon 726 bine düştü.
- 2019’da 72 milyon 669 bin olan özel hastanelere müracaat sayısı, 2020’de 60 milyon 906 bine düştü.
- 2019’da 5,2 milyon olan üniversite hastanelerinde ve özel hastanelerdeki ameliyat sayısı, 2020’de 3,7 milyona düştü.
- 2019’da 2,8 milyon olan Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerdeki ameliyat sayısı, 2020’de 1,6 milyona düştü.
- 2019’da 13,8 milyon olan Sağlık Bakanlığı hastanelerinde, üniversite hastanelerinde ve özel hastanelerde yatarak tedavi olan kişi sayısı, 2020’de 10,6 milyona düştü.
İşsizliğin artmasının, temel ihtiyaçlara yapılan zamların, adil olmayan vergi düzeninin, emekçilerin artan iş yükünün de toplum sağlığının olumsuz etkilediğini kaydeden Arslan, bülteni de şu cümlelerle noktaladı:
“Piyasa yaklaşımlı sağlık hizmetlerinin yaygın şekilde uygulandığı Türkiye’de, hem COVID-19’un hem ekonomik krizin var olan eşitsizlikleri derinleştirmesi, toplum üzerinde âdeta kusursuz bir fırtına yaratmıştır. Bunun sonucunda, milyonlarca insan sağlık hizmetine ulaşamamış ve binlerce önlenebilir ölüm meydana gelmiştir.
Bültenimizde ortaya koyduğumuz üzere neoliberal kapitalizmin kurduğu sağlık sistemi, kendi yarattığı COVID-19 pandemisi ve ekonomik kriz nedeniyle yerle bir olmuştur. Sistemin oluşturduğu eşitsizlikleri azaltacak ekonomik ve sosyal destek, nitelikli ve parasız sağlık hizmetleri adımları zaman kaybetmeksizin atılmalıdır. Salgının yükünü çeken emekçilerin ücretleri ve çalışma koşulları iyileştirilerek krizin altında ezilmeleri engellenmelidir. Adil bir vergi sistemi getirilmeli; yurttaşları daha da yoksullaştıran ve sağlık hizmetlerine ulaşım konusunda engel oluşturan GSS sistemi terk edilerek gerekli tüm sağlık hizmetleri kamu tarafından parasız karşılanmalıdır. Şehir hastanelerine harcanan kaynaklara son verilip, birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilerek salgın hastanelerden çıkarılmalıdır.
Salgın önlemlerini tamamen kaldırmak, binlerce insanın fazladan ölümüne neden olacaktır. Salgından çıkabilmemiz için Türk Tabipleri Birliği’nin 3 Aralık 2021’de yaptığı önerilere uyulmalı, gerekirse yasal düzenlemelere de başvurularak etkin aşılama ile ölümler durdurulmalıdır.”
TTB’nin 3 Aralık tarihli basın açıklaması için tıklayın.
Bültenin tamamı için tıklayın.
Sunumun tamamı için tıklayın.