TTB, TTB UDEK, HASUDER, KLİMİK ve TTD’den COVID-19 Pandemisi İçin Ortak Uyarı: Kamu Yönetimini Sorumluluğa Davet Ediyor, Yurttaşlarımızı Tedbirli Olmaya Çağırıyoruz

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, TTB Pandemi ve Aşı çalışma grupları, TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu (UDEK), Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER), Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) ve Türk Toraks Derneği (TTD) COVID-19 pandemisinin güncel durumunu değerlendirmek ve önerilerini sunmak için 26 Temmuz 2022 günü çevrimiçi bir basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısının açılış konuşmasını yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, COVID-19 pandemisi ile mücadelede tüm koruyucu önlemlerin rafa kaldırıldığına, aşılamada ciddi bir düşüş ile karşı karşıya kalındığına dikkat çekti. Korur Fincancı, vaka ve ölüm sayılarında artışın da gözlemlenmesi üzerine bir araya geldiklerini ve kapsamlı bir çalışma hazırladıklarını ifade etti.

HASUDER adına Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, pandeminin sürdüğünü ancak pandemi yönetiminin sürdürülmediğini belirtti. Aşılama oranlarının düşürülmesinin olumsuz öngörüler doğurduğunu kaydeden Yavuz, asbestli NAe São Paulo gemisinin sökümü ve Bolu’daki salgını örnek göstererek halk sağlığının her anlamda öncelenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (KLİMUD) adına Dr. Gül Erdem, Ankara’da günlük 500-600’e kadar düşen günlük test sayısının 10 bini aştığını, pozitiflik oranının %50’leri bulduğunu aktardı. Erdem, “pandeminin bittiği” algısından çıkmak için her türlü adımın atılması gerektiğini kaydetti.

KLİMİK Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, toplumlardaki bıkkınlık ve ekonomideki kaygılar nedeniyle COVID-19’un basit bir hastalık gibi gösterilmesinin yarattığı sorunlara vurgu yaptı. COVID-19’un uzun dönemli sonuçları için de uyarılarda bulunan Şimşek Yavuz, aşılamanın mutlaka artırılmasına ihtiyaç olduğunu ifade etti.

TTD Başkanı Dr. Oya İtil de COVID-19 sonrası dönemde karşı karşıya kaldıkları rahatsızlıklardan söz etti. Özel hastanelerde PCR testinin ve COVID-19 bakımının ücretlendirilmesini eleştiren İtil, sağlık çalışanlarının sağlığı için COVID-19’un meslek hastalığı sayılması ve sağlık kurumlarının gerekli önlemleri alması gerektiğini dile getirdi.

TTB Aşı Çalışma Grubu’ndan Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak, aşılamanın şu ana kadar milyonlarca ölümü önlediğini, bunun tüm verilere yansıdığını kaydetti. Eskiocak, daha etkili aşıların beklenmesi gerektiğine yönelik söylemlere ilişkin de “Şu anda çok yüksek yayılım var. O nedenle yeni aşılar beklenene kadar mevcut aşıların kullanılmasını öneriyoruz” yanıtı verdi.

TTB Pandemi Çalışma Grubu’ndan Yrd. Doç. Dr. Levent Akyıldız, pandemi yönetiminin halk sağlığını değil, çarkların döndürülmesini öncelediğini söyledi. Maske niteliğini konuşamadan maske kullanımı sorunuyla karşılaşmalarını örnek gösteren Akyıldız sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanların bıkkınlığı ile yetkililerin ‘salgının sönümlendiği’ şeklindeki dayanaksız beyanları birleşince, pandemiden söz etmek bir öfke dalgasını tetikler hale geliyor. Bizim yapmaya çalıştığımız; kamu yönetimini sorumluluğa davet etmek ve bireysel önlemlere zorlanan yurttaşlarımzın tedbirli olmasını sağlamaktır.”

TTB Pandemi Çalışma Grubu’ndan Prof. Dr. Oğuz Kılınç, yaşanan süreci sönmeye yüz tutmuş ve soğutma çalışması yapılması beklenen bir yangına benzin dökülmesine benzetti. Acil servislerde yoğunluk ve sağlık çalışanlarındaki hastalanma oranlarının tırmandığına dikkat çeken Kılınç, “Kimse ‘Bilmiyorduk, aldatıldık’ demesin. TTB ve uzmanlık dernekleri olarak hemen her gün anlattık. Umuyoruz ki bir sonraki basın toplantısında çok daha vahim bir tablo ile karşılaşmayız” diye konuştu.

TTB Merkez Konseyi üyesi Prof. Dr. Nursel Şahin, sahadaki sağlık çalışanlarının hem özlük haklarının gaspı hem de şiddet nedeniyle öfkeli olduğunu aktardı. Yoğun bakım ve acil servislerindeki doluluk oranının arttığına atıf yapan Şahin, “Dileğimiz, bu hastalığın yatağa düşürmediği algısından derhal çıkılmasıdır. Hastalığa ilişkin verilerin paylaşılmasıdır. Tedbirlerin, önlemlerin ve aşılamanın sağlanmasıdır. COVID-19 hastalarının karşılaştığı her türlü engelin kaldırılmasıdır” dedi.

TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Adalet Çıbık ise salgınların birinci basamakta karşılanması gerektiğinin altını çizdi. Aile hekimliği sistemiyle birinci basamak sağlık hizmetlerinin piyasa koşullarına terk edildiğini belirten Çıbık, aile sağlığı merkezlerinin fiziki olumsuzluklarına dikkat çekti. Çıbık, birinci basamak sağlık hizmetleri başta olmak üzere sağlık sisteminin yeniden ele alınması gerektiğini vurguladı.

TTB UDEK Yürütme Kurulu Sekreteri Prof. Dr. Funda Barlık Obuz, vaka ve ölüm sayıları artarken hem sağlık yöneticilerine hem de halka gerekli uyarıları yapmak zorunda olduklarını dile getirdi ve bu çalışmaya katkı sunan herkese teşekkür etti.

Basın toplantısı soru-yanıt bölümüyle son buldu.

TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Filiz Çağla Uyanusta Küçük tarafından okunan ortak açıklama şöyle:

COVID-19 Pandemisi: Güncel Durum ve Öneriler

Değerli halkımız,

Bilindiği üzere Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan haftalık COVID-19 verilerine göre; 11-17 Temmuz 2022 tarihleri arasında toplam vaka sayısı 226.532’dir. 30 Mayıs 2022 tarihinden başlayarak haftalık vaka sayısı sırasıyla 7.322, 7.556, 10.954, 26.634, 57.113, 117.095 olup (bu son rakam 04-10 Temmuz 2022 haftasına ait olup şu an Sağlık Bakanlığı sitesinde görülememektedir), sayıların katlanarak arttığı görülmektedir. Önümüzdeki süreçte çok daha fazla artış olacağı öngörülmektedir.

Omicron alt varyantlarının neden olduğu COVID-19, özellikle aşı veya geçirilerek elde edilmiş bağışıklığı bulunanlarda daha hafif seyretmekle birlikte, ülkemizdeki gibi oldukça yüksek oranda bulunan aşısız kişilerde ve aşılansa bile bağışıklık geliştiremeyen gruplarda halen hastane yatışı ve ölüme neden olabilmektedir; ek olarak infeksiyon hafif seyretse bile aynı anda çok sayıda insanın işe gidememesi nedeniyle başta sağlık hizmeti gibi kritik işkollarında hizmetin aksamasına yol açmaktadır; ayrıca SARS-CoV-2 infeksiyonunun, henüz tam olarak açıklığa kavuşmamış uzun dönem olumsuz sonuçları da bulunmaktadır. COVID-19’un neden olduğu tüm bu olumsuzluklar dikkate alındığında, halen tüm hızıyla devam eden bu pandemik infeksiyonla mücadelenin hız kesmeden ve ciddiyetle yürütülmesi gerektiği açıktır.

Temmuz ayının başında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın -her zamanki gibi Twitter’dan-hatırlatma doz aşılarının açıldığı ve olunması duyurusuyla beraber durma noktasına gelen COVID-19 aşılarının yapılmasını gündeme getirmesi kuşkusuz önemli ancak salgın kontrolü ve halkın sağlığının korunabilmesi için kesinlikle yeterli değildir. Vaka sayılarında görülen bu artış tek başına yeni ortaya çıkan varyantların daha bulaşıcı olmasına bağlanamaz. Tüm bilimsel kuruluşların uyarılarına rağmen en yetkili ağızlardan yapılan salgının bittiği veya önemsizleştiği yönünde açıklamalar, toplumsal ve bireysel önlemlerin terk edilmesi, aşılamanın ihmali yeni bir dalgayı kaçınılmaz kılmıştır. Bizler, başarılı bir salgın yönetimi için bilimsel önerilerimizi tekrar hatırlatmak ve COVID-19 aşıları konusunda toplumda ortaya çıkan tereddütlerin giderilmesi sorumluluğuyla Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi (TTB MK), TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu (TTB UDEK) ve konuyla ilgili uzmanlık dernekleri olan (alfabetik sırayla) Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) , Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) ve Türk Toraks Derneği (TTD) ile TTB Pandemi Çalışma Grubu (TTB PÇG) ve TTB Aşı Çalışma Grubu olarak şu temel mesajları kamuoyuna iletmek istiyoruz:

  1. COVID-19 salgınının önlenmesinde etkili olduğu kanıtlanmış olan maske, mesafe, havalandırma ve hijyen önlemleri tekrar hatırlatılmalıdır. Toplum hareketliliğinin hızla arttığı, korunma önlemlerinin ise hızla azaldığı bu günlerde kalabalık ortak alanlar ile toplu taşımalarda maske kullanımı zorunlu olmalıdır.
  2. Bugüne kadar dünya genelinde 12 milyar dozdan fazla uygulanan COVID-19 aşılarının güvenli oldukları pek çok bilimsel çalışma ve gözlemle ortaya konmuştur. Ayrıca yeni varyantlara rağmen aşıların ağır hastalık ve ölüm riskini önlemedeki başarısı devam etmektedir. Bu nedenle aşısız ve eksik aşılı olanlar ile sağlık çalışanlarının aşılarının tamamlanması, hatırlatma dozlarının yapılması ve risk durumlarına göre gerekli durumlarda hatırlatma dozlarının tekrarlanması sağlanmalıdır. Konuyla ilgili ayrıntılar için TTB UDEK üyesi derneklerin hatırlatma dozu hakkında görüşlerine ve/veya hekiminize başvurabilirsiniz.
  3. Halen egemen olan Omicron varyantına karşı inaktive aşıların (örneğin Coronavac/Sinovac) koruyuculuğu çok düşük düzeydedir. Bu nedenle, önceki aşılamalarda ağır bir alerjik reaksiyon ya da yan etki gelişmeyen herkese mRNA aşılarının (Comirnaty/Bionthec) yapılması önerilmelidir.
  4. Okulların açılmasına kadar bağışıklığın gelişmesi için 5-12 yaş arası tüm çocukların hızla aşılanması gerekmektedir.
  5. COVID-19 PCR testlerinin yaygın olarak yapılması sağlanmalı ve hastaların ayrılması (izolasyonu), hızlı testlerle tanının desteklenmesi, okullara ücretsiz temini, kalabalık toplantı yapacakların hızlı test bulundurması, güvenli olan hızlı test kitlerinin belirlenmesi önemlidir.
  6. HES uygulaması tekrar başlatılarak, uygulama aşıya teşvik edici mesajlarla zenginleştirilmelidir.
  7. Ülkemizde hastalık yapmakta olan SARS-CoV-2 varyantlarının aktif takibi yapılarak sonuçlar hızla saha ile paylaşılmalıdır.
  8. Yakın zamana dek risk gruplarındaki hastalara sağlanan ve hastalığın kötüleşmesini önleyebilen Molnupiravir (Covinavir) isimli ilacın bulunmasında son dönemde aksaklıklar yaşanmaktadır. Bu ilacın, tüm ülkede düzenli temini sağlanmalıdır ve son kullanım tarihine ilişkin belirsizlikler giderilmelidir. COVID-19'a etkili olduğu kanıtlanmış olan diğer ilaçların da sağlanması için çaba gösterilmelidir.
  9. Özellikle Molnupiravir hakkı bulunan risk gruplarında olmak üzere hafif semptomu olan kişilerin de test yaptırması gerektiği vurgulanmalıdır.
  10. İnfekte olan kişilerin işe gitmemesini kolaylaştıracak idari düzenlemeler yapılarak infeksiyonun yayılımı önlenmelidir.
  11. Okullar açılmadan, tüm sınıflarda uygun havalandırmanın nasıl sağlanacağı konusunda bilirkişi komisyonları kurularak bu konuya hızla çözüm bulunmalıdır.
  12. Kış gelmeden kapalı alanlarda uygun havalandırmanın nasıl sağlanacağı konusunda bilirkişi komisyonları kurularak bu konuya hızla çözüm bulunmalıdır
  13. Sonbaharda 65 yaş üstü kişiler, risk grupları ve gebelerde mevsimsel grip aşılaması için hazırlıklı olunmalı, yine 65 yaş üstü ve risk gruplarında zatürre (pnömokok) aşıları tamamlanmalıdır.
  14. Yeni varyantlara etkili aşıların hazırlanması, takibi ve temini için gereken adımlar atılmalı ve ülkemizde kullanıma girmesi sağlanmalıdır. Sonbaharda çalışmaların tamamlanacağı bildirilmekle birlikte, hatırlatma dozu zamanı gelenlerin beklemeden yaptırmasında yarar bulunmaktadır.
  15. Sağlık Bakanlığı COVID-19 olgularının dağılımı, yaş ve risk grubu özellikleri, aşı durumları, hastaneye yatış oranları, yoğun bakım doluluk oranları ile ölümlere ilişkin verileri kamuoyu ile ayrıntılı ve günlük olarak paylaşılmalıdır.

 

Sağlık Bakanlığı’nın kısıtlı verileri üzerinden Türkiye pandemi gündemini tutmaya çalışan hekimler olarak, her zaman toplumun yanında ve mesleğimizin verdiği sorumlulukla hareket etmekten onur duyduğumuzu belirtmek isteriz. Hekimler, hemşireler, sağlık alanında çalışan tüm meslek grupları maske kullanımında rol model olmaya devam edeceklerdir. Ancak sağlık alanında çalışanların sağlığını ve motivasyonlarını korumak adına hastanelerin güvenli çalışma ortamları haline getirilmesi için gerekli adımların atılmasının zorunlu olduğunu da hatırlatmak isteriz.

Sağlıklı bir toplum hayaliyle sevgi ve saygılarımızı iletiriz.

 

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi

Türk Tabipleri Birliği Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği

Türk Toraks Derneği

Türk Tabipleri Birliği Pandemi Çalışma Grubu

Türk Tabipleri Birliği Aşı Çalışma Grubu