COVID-19 Aşılamaları İçin Seferberlik Şart
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu aşı ve aşılama gündemiyle 19 Aralık 2020 tarihinde geniş katılımlı bir çevrimiçi toplantı düzenledi.
Toplantıya TTB Merkez Konseyi üyeleri Dr. Doğan Eroğulları ve Dr. Alican Bahadır ile Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak ve Türkiye’nin farklı illerinden 48 aile hekimi katıldı.
TTB Aile Hekimliği Kolu Yürütme Kurulu Genel Sekreteri Sibel Uyan’ın yönettiği toplantının giriş konuşmasını Dr. Doğan Eroğulları yaptı. Eroğulları COVID-19 ve grip aşılarının depolanması, aile sağlığı merkezlerinin (ASM) fiziksel şartları ve yaşanacak kaos ile ilgili bir söz üretilmesi ihtiyacından söz etti.
TTB Aile Hekimliği Kolu Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı’nın kısa bir konuşması sonrası Dr. Muzaffer Eskiocak söz aldı. Aşı hazırlıklarının Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), UNICEF ve Dünya Bankası tarafından hazırlanan “Ülkelerin Covid-19 Aşılamasına Başlamak İçin Hazırlıkları Değerlendirme Formu” yönergesi üzerinden yapılması gerektiğini belirten Eskiocak, İnfluenza verilerinin DSÖ’ye gitmediğini, bu yüzden grip sürveyansının Türkiye’de bilinmediğini, İnfluenza aşısının mevsiminin geçmeden yapılması gereğini ifade etti. İnfluenza sürveyans ekiplerinde çalışan aile hekimleri de bu bilgiyi doğruladı.
Sağlık Bakanlığı’nın aşılar ve aşılamalar konusunda sorumluluk almaya davet edildiği toplantıda şu metin oluşturuldu:
COVID-19 Aşılamaları İçin Seferberlik Şart
Aşı Candır, Hayat Kurtarır
Sağlık Bakanlığı’nı Aşılama Konusunda Şeffaflığa Davet Ediyoruz!
Birinci basamak sağlık çalışanları toplumun sağlığı ve yaşam hakkı açısından her türlü koruyucu hizmetlerin verilmesi için elinden geleni hep yapmıştır. Türkiye’de aşılama oranlarının bugünkü düzeyine erişmesi birinci basamakta emek veren sağlık çalışanları sayesinde gerçekleşmiştir. Koruyucu sağlık hizmetlerinin önemini bilen, bağışıklamanın toplumun her kesimine ayrımsız ücretsiz en iyi şekilde yapılması için çaba harcayan aile hekimleri adına; Sağlık Bakanlığının aşılarla (İnfluenza, Erişkin KPA, COVID-19…) ilgili uygulamasına ilişkin görüşlerimizi, kaygılarımızı ve taleplerimizi TTB Aile Hekimliği Kolu olarak dile getirmek istiyoruz.
Toplumun Her Kesimi Aşılanmalıdır
Yaşadığımız salgın süreci, birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, aşının toplumun her kesimine ayrımsız ve ücretsiz kamu eliyle bütünlüklü sunulmasının önemini bir kez daha ortaya çıkarmıştır.
Uygulamalardaki çeşitlilik ve aşı teminindeki eksiklik yüzünden ne Erişkin Pnömokok aşılamasında ne de İnfluenza aşılamalarında bu eşitlik sağlanamamıştır. Halen aile sağlığı merkezlerinde KPA aşısı temininde sorun yaşıyoruz.
Okul aşılarının bekletilip ani bir kararla 20 gün gibi bir sürede yapılması istenmesi plansızlığın bir göstergesidir. KKK aşısı 2. doz aşılama oranının %80’lere düştüğü illerin olduğu ülkemizde, salgının başlaması ile ertelenen KKK 2. doz aşısı 2 milyona yakın aşısız bir kohorta neden olmuştur. Bu nedenle kızamık aşılarını ertelemek salgınların artması açısından bir risk oluşturabilir.
COVID-19 toplum bağışıklığı için en az %50-60 oranında bağışıklanma olması gerektiği söyleniyor ama toplumun ne kadarı hastalandı ne kadarında aşı bağışıklığı sağlanacak bilinmiyor.
Aşılanma Programında Sağlık Çalışanları da Öncelikli Gruplar Arasında Olmalı
Pandemi halen devam ederken önce sağlıkçıların aşılanması ve korunması sağlanmalı. Aşılama programında sağlık çalışanları da öncelikli olacak mı? Grip aşılarında öyle olmadı. Hala influenza aşısı olamayan sağlık çalışanları var.
Aşılama Yeterli Sayıda İnsan Gücüyle Yapılabilir
Sağlık Bakanlığı resmi verilerine göre 2018 yılı için tüm yurtta toplam 24.082 aile hekiminden, 3.335 'i aile sağlığı çalışanı olmadan tek başına hizmet vermektedir. Yaklaşık 10 milyon nüfusun bebek ve çocuklarının aşısını yapacak ebe ya da hemşire açığı kapatılmadan diğer (İnfluenza, COVID-19, GBP) aşılarının SADECE -eksik bırakılmış insan gücüyle hizmet veren- aile sağlığı birimlerinde yapılması kararını doğru bulmuyoruz.
Sağlık Bakanlığı’ndan aile sağlığı çalışanı açığını kapatmasını, artan iş yükünü azaltmak için Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği Madde 22’de yer alan “(4) Aile sağlığı merkezinde her üç aile hekimliği birimi için ilave bir sağlık personeli (ebe, hemşire, sağlık memuru, tıbbi sekreter gibi) müdürlük tarafından görevlendirilebilir. Bu şekilde görevlendirilecek personelin çalışma usul ve esasları Kurum tarafından belirlenir” tedbirin hayata geçirmesini istiyoruz.
COVID-19 Aşılaması Seferberlikle Yapılmalı
Sayı olarak eksik olmasının yanı sıra ASM’lerin fiziki şartları da salgın ortamında enfeksiyon kontrolü sağlamak açısından zorluklar yaşamaktadır. Uygun fiziki şartları olan ASM’ler enfeksiyon kontrolü şartlarını sağlayıp, insan gücü, soğuk zincir, KKE ve atık yönetimi desteği ile aşılamalarını yapabilir. Ancak bu şartların sağlanamadığı durumlarda COVID-19 aşıları ASM’de değil özelliği olan aşı merkezlerinde yapılmalıdır. Zaten kapalı olan okullar, spor salonları gibi yerler aşı soğuk zincir, enfeksiyon kontrolü ve acil müdahale şartlarının sağlanması ile merkezlerine dönüştürülebilir. Seferberlikte aşıya davet, kayıt, güvenlik gibi görevlerde toplumun farklı kesimlerinden de yararlanılabilir. Bir bilgisayar, soğuk zincir sağlayıcı aşı kapları ve personelle problem çözülebilir.
ASM’lerin fiziksel koşulları bekleme alanları yeterli değil, bulaş kaynağı olmaya açık. AHB’de bulunan soğutucuların mevcut haliyle bile aşıların korunabilmesi için kapasitelerinin sınırlı olduğu bilinmektedir. Tıbbi atık kutularının dağıtılması ve tıbbi atıkların toplanması planlanmalı ve aksamaya olanak tanınmamalıdır. KKE, temizlik malzemeleri ve dezenfektanlar, aşı uygulanacak merkezlere il müdürlükleri tarafından eksiksiz sağlanmalıdır.
Aşı İçin Yasa Çıkarılmalı
Bir an önce Sağlık Bakanlığı’nın giderek artan aşı kararsızlığına karşı yasal düzenleme yapması gerekmektedir. Bu konuda Türk Tabipleri Birliği tarafından hazırlanan yasa değişikliği önerisi hayata geçirilmelidir.
Bizim “aşı kanunumuz” yok ve yasa nezdinde aşı yapmaya yetkimiz de yok. Kişilerin rızasıyla aşı yaptırmaya gelmesi onam formu gerekliliğini yok etmiyor. Gelişebilecek anaflaksi ve yan etkilerde sorumluluğu aşı yapan sağlık çalışanına yükleme yaklaşımı bitmeli ve Sağlık Bakanlığı sorumluluğu almalıdır.
Tükendik, Çok Yıprandık
Pandemi başından beri iyi yönetilmiyor. Ne Erişkin Pnömokok aşısı ne İnfluenza aşısı ne de COVID-19 aşısı açısından Sağlık Bakanlığı, şeffaf ve bilgi paylaşıcı olmadı. Aşı kimlere, kaç kişiye ne kadar zamanda yapılacak? Bu soruların cevabı tüm taraflarla birlikte planlanmalı, sağlık personeline ve topluma açıklanmalıdır.
Sağlık çalışanlarında hasta olanlar var tükenmişlik yaşanıyor. Gelen kişilere aşımız kalmadı demek tükenmişlik ve şiddeti ortamı yaratıyor. Pandemi süresince performans kesintisi yapılmamalı.
Bazı sağlık müdürlüklerinden keyfi savunmalar istenmekte bu da sahanın motivasyonunu kırmaktadır.
Sağlık Bakanlığı’nın, sağlık çalışanları ve onların örgütlerinin görüş, öneri ve taleplerini önemsemesi ve iş birliği içinde hareket etmesini bir kez daha hatırlatıyoruz.
Sağlık çalışanlarının hakları ve toplumun sağlık hakkı için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.
TTB Aile Hekimliği Kolu