Dünya Tabipler Birliği
"Mal practice" Bildirisi
Sağlık Bakanlığı'nın malpractice konusunda geliştirmeye çalıştığı
düzenlemelerin gündeme gelmesi üzerine TTB Merkez Konseyi, bakanlığa
gönderdiği yazıda, görüşlerini iletti. Yazıda, gerekli olanın bir yasa
değil, bu
konudaki alt yapı eksikliklerini gidermek, eğitime önem vermek, bilgilendirilmiş
onam formları geliştirmek ve medyayı doğru bilgilendirmek olduğu iletildi.
Ayrıca Dünya Tabipleri Birliği'nin konuyla ilgili bildirisi de yazıyla
birlikte
gönderildi. 44. Dünya Tabipler Birliği Genel Kurulu'nda kabul edilmiş
olan
bildiriyi, malpractise konusunda uyulması gereken kuralları belirlemesi
açısından yayınlıyoruz.
Bazı ülkelerde yanlış tıbbi uygulamalarla ilgili davalar artmaktadır
ve ülke tabip
birlikleri bu sorunu tartışmaktadır. Bir grup ülkede ise bu konu henüz
gündemde değildir, ancak o ülkelerin tabip birlikleri de dikkatli olmalıdır.
Bu bildiride, DTB; tabip birliklerini tıbbi yanlışlıklar ve yasal başvurular
konusunda bilgilendirmek istemektedir. Her ülkenin yasaları ve hukuk
sistemi,
sosyal gelenekler ve ekonomik durumu, elbette aşağıda belirlenenleri
etkileyebilecektir. Yine de DTB, bildirisinin tüm tabip birliklerini
ilgilendireceğine inanmaktadır.
1. Tıbbı yanlış uygulama davaları aşağıdaki bir ya da birden
çok gerekçe
nedeniyle artmıştır.
a) Tıbbı bilginin artması, tıbbi teknolojinin gelişmesi, hekimlerin
geçmişte
yapamadıkları bazı işlemleri yapmaya itmektedir, bu ilerlemeler çoğunlukla
ağır
riskleri de içerir.
b) Hekimler üzerinde tıbbi hizmetlerin artan maliyeti ile ilgili baskı
vardır.
c) Elde edilebilir, varolan sağlık hizmetine ulaşma hakkı, garanti
edilemeyen
sağlıklı olma ve kalma hakkıyla karıştırılmaktadır.
d) Medya hekimlerin yeteneği, bilgisi, davranışı ve hastaya yaklaşımını
sorgulayan olumsuz tutumu ile, hastaları hekimlere karşı dava açmaya
teşvik
etmektedir.
e) Artan davalar karşısında defansif=korumacı tıp uygulamasının dolaylı
olmayan sonuçları dava konusu olmaktadır.
2. Tıbbı yanlış uygulama ile, tıbbi bakım ve tedavi sırasında görülen,
hekimin
hatası olmayan durumlar ayrılmalıdır.
a) Tıbbı yanlış uygulama (malpractice); doktorun tedavisi sırasında
standart
uygulamayı yapmaması, beceri eksikliği veya hastaya tedavi vermemesi
ile
oluşan "zarar"dır.
b) Tıbbi uygulama sırasında öngörülemeyen bilgi ya da beceri noksanlığı
sonucu oluşan ise; istenmeyen sonuçtur ve bunda hekimin sorumluluğu
yoktur.
3. Ulusal yasalarda tıbbi zarar görmüş hastaların zararının karşılanabilmesi
için
herhangi bir engel olmamalıdır.
a) İstenmeyen sonuç, hekim hatasına bağlı değilse toplum hastanın zararının
karşılanıp karşılanmayacağına ve eğer karşılanacaksa hangi kaynağın
kullanılacağına karar vermelidir.Ülkenin ekonomik koşulları, bu durumdaki
hastalar için dayanışma fonları olup olmamasını belirleyecektir.
b) Her ülkenin yasaları, tıbbi hataların zararlarının ödenmesi için
yöntemleri ve
zarar kanıtlandığında ödenmesi gereken miktarları belirlemelidir.
4. Ulusal tabip birlikleri; hem hastalar hem de hekimler için adil
ve hakça bir
ortam yaratmak için aşağıdaki faaliyetleri yapmalıdır.
a) Yeni teknolojinin içerdiği riskler konusunda halkı aydınlatmak,
bu tür tedavi
ve cerrahilerde hastanın bilgilendirilmiş onamını almak üzere hekimlere
eğitim.
b) Tıptaki sorunları ortaya çıkarmak ve sağlık hizmetlerinde kaynak
yetersizliği
konusunda propaganda yapmak, kamuoyu oluşturmak.
c) Okullarda ve sosyal ortamlarda, genel sağlık eğitimi programlarını
yüreklendirmek.
d) Tüm hekimler için, klinik eğitim deneyimi de dahil tıp eğitiminin
seviye ve
niteliğini yükseltmek.
e) Hekimler için tıbbi hizmetlerin niteliğini artıracak programlar
tasarlamak ve
katılmak.
f) Bilgi ve becerisi yetersiz olan hekimler için uygun politikalar
geliştirmek ve
yetersizlik giderilene dek bu kişilerin tıp uygulamaları yapmalarının
engellenmesini sağlamak.
Halkın ve hükümetleri; savunmacı tıp uygulamasının çeşitli yönleri
konusunda
uyarmak (Doktorları riskli girişimlerde bulunmama, hastaya el atmaması)
g) Halkı; tıbbi uygulamalar sırasında önceden tespit edilemeyen durumlar
olabileceği ve bunların kötü uygulama olmadığı konusunda uyarmak.
h) Kötü uygulama dışında oluşmuş tıbbi hatalar konusunda hekimlere
sahip
çıkmak.
i) Tıbbı kötü uygulamalar için yasa ve yöntem geliştirmeye katılmak.
j) Avukatların bu konuda uygun olmayan istekler ve davalar için propaganda
yapmalarına karşı aktif tutum almak.
k) Kötü uygulama başvurularının mahkemelere gidilmeden çözülmesi için
yaratıcı yöntemler bulmak.
l) Hekimleri bu amaçla sigorta yaptırmaya teşvik etmek. Eğer hekim
bir
kurumda çalışıyorsa, işverenin bunu ödemesini sağlamak.
m) Kötü uygulama olmaksızın bir zarar görmüş hastaların zararlarının
ödenmesi
için yapılan işlemlerde karar vermeyi kolaylaştırıcı danışmanlık yapmak.
 ANA
SAYFAYA DÖNÜŞ
|