On Soru On Yanıt
Bu ayki konumuz; “Bebek Dostu Hastaneler“. Sorularımızı
Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Bölümü’nden Uzm.
Diyetisyen Şeniz Ilgaz yanıtladı.
1. Bebek dostu hastane ne demektir?
Anne sütünün korunması, desteklenmesi, özendirilmesi anlamında Dünya
Sağlık Örgütü ve UNICEF ortak bildirisi olan "Başarılı Emzirmede 10
Adım" emzirmeyle ilgili temel stratejileri içermektedir. Bu global stratejiler
çerçevesinde ulusal stratejiler belirlenmiştir.
Anne Sütünün Teşviki Programı
çerçevesinde temel amacı; hastane doğumlarını kapsayacak şekilde, anneleri, doğum
öncesi dönemden hazırlayarak, doğumdan hemen sonra emzirmeye başlaması ve hastaneden
taburcu olduktan sonra da sağlık personeli izlemleri ile emzirmeyi sürdürmeleri
konusunda desteklenmenin sağlanması olan "Bebek Dostu Hastaneler" kavramı
geliştirilmiştir.
"Başarılı Emzirmede 10
Adım" stratejileri çerçevesinde değerlendirilen ve doğum hizmeti veren
hastanelerden; gebeliklerinden itibaren anne adaylarını anne sütü ve emzirme konusunda
bilgilendiren, doğumdan hemen sonra annelerin bebeklerini emzirmesini sağlayan, güncel
bilgilerle eğitilmiş sağlık personeli yardımıyla annelere bebeklerini nasıl
emzirecekleri konusunda yardımcı olan hastaneler "Bebek Dostu Hastane"
unvanını almaktadır.
2. Bebek dostu hastaneler programının hedef grubu kimdir?
Temeli "Başarılı Emzirmede 10 Adım" a dayanan, bebek dostu hastaneler
çalışmasının, hedef grubu; öncelikle Hastane (Devlet Hastaneleri, Üniversite
Hastaneleri, SSK Hastaneleri), Sağlık Ocağı, Sağlık Evi ve Ana Çocuk Sağlığı -
Aile Planlaması Merkezlerinde görevli tüm sağlık personeli ve bunların hizmet
götürdüğü annelerdir.
3. Başarılı emzirmede 10 öneri nelerdir? (WHO ve UNICEF tarafından önerilmektedir).
I.
Kuruluşta çalışan tüm sağlık görevlilerine düzenli olarak iletilen yazılı bir
emzirme politikası.
II. Bu politikayı yürütmek için gerekli becerileri tüm sağlık görevlilerine
kazandırmak üzere bir eğitim programı.
III. Hamile kadınları emzirmenin yararları ve uygulaması hakkında
bilgilendirmek.
IV. Annelere doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde emzirmeye başlamaları
için yardım etmek.
V. Annelere nasıl emzireceklerini göstermek, bebeklerinden ayrı kalsalar da
emzirmeyi nasıl sürdüreceklerini öğretmek.
VI.Tıbbi bir gereksinme olmadıkça yenidoğana anne sütü dışında herhangi
bir yiyecek ya da içecek vermemek.
VII. Anne ve bebeğin 24 saat aynı odada kalmasını sağlamak .
VIII. Bebeğin isteğe bağlı emzirmeyi özendirmek.
IX. Anne sütü ile beslenen bebeklere biberon ya da yalancı emzik vermemek.
X. Annelerin taburcu olduktan sonra da emzirmeyi sürdürebilmeleri,
karşılaşabilecekleri sorunları çözebilmeleri ve bebeklerinin ve kendilerinin
kontrollerini yaptırabilmeleri yönlerinden başvurabilecekleri sağlık kuruluşları
hakkında bilgilendirilmesi.
4. Bebek dostu hastaneler nasıl belirleniyor?
“Başarılı Emzirmede 10 Adım”ın ilk iki adımı olan " Politika
oluşturulması" ve "Eğitim" temel stratejilerdir. Bu iki basamak diğer
sekiz adımda belirtilen uygulamaları bağlantılıdır. Başarılı uygulamaların elde
edilmesinde temeldir.
Bu çerçevede "Ulusal Bebek Dostu Hastaneler Değerlendirme ve Eğitim
Ekibi" oluşturulmuştur. Bu merkez eğitim ekibi, çocuk sağlığı ve
hastalıkları uzmanı, kadın doğum uzmanı, pratisyen hekim , diyetisyen ve sorumlu
hemşireden oluşan il eğitim ekiplerine 5 gün süre ile teorik ve pratik kapsamlı
"Bebek Dostu Hastaneler Eğiticilerin Eğitimi ve Anne Sütü ile Beslenmede
Danışmanlık" eğitimi vermektedirler.
Eğitimden sonra, il eğitim ekibi özelliğine sahip olan bu grup il düzeyinde
hastanede ve diğer sağlık kuruluşları çerçevesinde il eğitiminden ve
uygulamaların yeni bilgiler ışığında başlatılmasından sorumlu olmakta önce kendi
hastanelerindeki doğru anne sütü uygulamaları konusunda düzenlemeler yapmaktadırlar.
Bu ekip ildeki diğer sağlık personelinin bu konudaki eğitimlerinden de sorumlu
olmaktadır. Bu hastaneler "Ulusal Bebek Dostu Hastaneler Değerlendirme Ekibi"
tarafından ziyaret edilerek, uluslararası düzeyde hazırlanmış standart bir form
çerçevesinde değerlendirilmekte ve başarılı uygulamalar yapan hastaneler "Anne
Sütü Komitesi" kararı ile "Bebek Dostu Hastane" yapılarak
ödüllendirilmektedir.
5. Bugüne kadar program kapsamında neler yapılmıştır?
Eğiticilerin eğitimi kurslarıyla eğitim alan 174 hastanenin yıllık toplam
doğum sayılarına bakıldığında, bu rakam ülkedeki tüm hastane doğumlarının %
64' ünü oluşturmaktadır. Program dahilinde yapılan değerlendirme sonucu 106 hastane
Bebek Dostu Hastane ünvanı kazanmış ve uluslararası düzeyde "plaket" ile
ödüllendirilmişlerdir. Bu hastanelerdeki doğumlar toplam hastane doğumlarının %47'
sini oluşturmaktadır. Her yıl Ağustos ayının birinci haftasında kutlanan, Dünya
Emzirme Haftası Türkiye'de 1992 yılından bu yana kutlanmaktadır. Bu etkinlikler kitle
iletişim araçlarının yaygın kullanılmasına ve iller düzeyinde toplumun geniş
olarak bilgilendirilmesine yöneliktir.
6. Ülkemizde emzirme durumu nedir?
Ülkemizde yapılan araştırmalar emzirmenin yaygın olduğunu ve doğumdan
sonraki ilk aylarda hemen her bebeğin anne sütü ile beslendiğini göstermektedir. 1998
yılında yapılan, Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması'nda, 0-3 aylık bebeklerin
emzirilme oranı %92.7, 4-6 aylık bebeklerin ise %77.4 olarak saptanmış ve bu oranın
ilk yılın sonunda %55'lere düştüğü belirlenmiştir. Ortalama emzirme süresi 12
aydır. Ancak emzirme süresi uzun olmasına karşılık zamanında ek gıda
başlanmaması ya da ek gıdalara çok geç başlanması bu gruplarda sorun oluşturmakta
ve malnutrisyona yol açmaktadır. İlk 6 ayda "yalnızca anne sütü" almaları
gerekirken gereksiz olduğu halde ishal riskini artıran su eklenmekte, gastro-intestinal
sistemin henüz yeterli olgunluğa ulaşamadığı bu dönemde çok erken ek gıda
verilmeye başlanmaktadır. Yaşamın ilk bir ayı içerisinde olan her on bebekten
yalnızca biri "yalnızca anne sütü" ile beslenmekte, diğer dokuz bebeğe
gereksiz yere yarar yerine çoğu kez zararlı olabilecek su ve ek gıdalar verilmektedir.
İlk bir ayda %33'üne emzirmenin yanında su %49.3'üne de ek gıda verilmektedir.
Ek gıda alma oranı bebekler 2-3 aylık olduklarında %55 'e ulaşmaktadır. Üç
aydan küçük bebeklerin yalnızca %10'u hiçbir ek gıda almamaktadır. Diğer yandan,
genel olarak emzirilen bebeklerin hemen hemen %40'ına
6-7. aylardan sonra hiçbir ek gıda
başlanmadığı dikkati çekmektedir. Bu uygulama Türkiye'deki beslenme
bozukluklarının altında yatan en önemli nedenlerden biri olduğu kadar anne sütünün
özendirilmesi programını da olumsuz etkilemektedir. Yine üç ayın altındaki her beş
bebekten birine hazır mama verilmektedir. 4-6 aylar arasında ise her üç bebekten biri
mamayla beslenmektedir. Yaşamın ilk aylarında gereksiz su ve ek gıda başlanması
ishal başta olmak üzere enfeksiyon hastalıkları riskini artırmakta, gastrointestinal
sistem yoluyla erken duyarlılığa yol açarak ileriki yaşlarda ortaya çıkabilecek
alerjik ve diğer hastalıklara zemin hazırlamaktadır. Son beş yılda 0-6 aylık
çocuklarda biberonla beslenme oranında %20' lik bir artış vardır.
7. Emzirmenin desteklenmesinde, sağlık personeli nerede ve ne zaman devreye
girmelidir?
Emzirmenin korunması, özendirilmesi ve desteklenmesi konusunda sağlık
personelinin rolü, toplumsal açıdan çok geniş bağlantılara sahip olmalarından
kaynaklanmaktadır. Bebeğin doğru beslenmesi ve sağlığıyla ilgili bakım konusundaki
en yetkili annelerle, toplumla yüzyüze kalan ilk karşılaşan kesim olan sağlık
çalışanı; doğum öncesi, doğum sırası ve doğum ertesinde annelere sunulan
sağlık hizmetlerinin organizasyonu ve işleyişi üzerinde de büyük etkiye
sahiptirler.
8. Emzirmenin desteklenmesinde birinci basamak sağlık kuruluşlarının rolü
nedir?
Annelerin taburcu olduktan sonra da emzirmeyi sürdürebilmeleri,
karşılaşabilecekleri sorunları çözebilmeleri ve bebeklerinin ve kendilerinin
kontrollerini yaptırabilmeleri yönlerinden yani emzirmede 10. adımın uygulanmasında,
birinci basamak sağlık kuruluşlarının önemi büyüktür.
Annelerle bebeklerin normal bir doğumdan sonra hastane ve kliniklerde kalış
süresi çok değişiktir. Bu süre 12-24 saat kadar kısa olabileceği gibi 2-3 gün
hatta bir haftaya kadar da uzayabilmektedir. Anne ile bebeğin taburcu edildiği sırada
sütün salgılanması henüz tam olarak sağlanamamış, hatta başlamamış olabilir. Bu
nedenle anne hastaneyi ya da kliniği terk ederken başarılı bir emzirme için ne
yapması gerektiği konusunda emin ve güvenli olmalıdır. Anne deneyimsizse, süt
salgılama uyarısı ve mekanizması konusunda bilgilendirilmiş ve emzirme teknikleri
konusunda eğitilmiş olmalıdır. Memelerinin bakımı ile ilgili ve meme uçlarının
acımasına ya da çatlamasına yol açabilecek nedenleri ortadan kaldıracak bilgileri
almış olmalıdır. Bebeğini her istediğinde emzirmeye ve ona sütten başka bir şey
vermemeye özendirilmelidir. Son olarak, emzirmenin geçici olarak ertelendiği ya da
herhangi bir nedenle kesildiği durumlarda, ya da anne bebeğinden ayrı kaldığında,
sütün salgılanmasını nasıl başlatıp sürdüreceği gösterilmelidir.
Bir çok ülkede, anneye bu desteği sağlamak için kadınlar, bebeklerini
emzirmek isteyen annelere yardım etmek üzere toplumsal destek grupları
oluşturmuşlardır. Ülkemizde ise bu desteği anneye sağlayan birinci basamak sağlık
çalışanıdır. Bebek Dostu Hastanelerden sonra artık "Bebek Dostu Ana Çocuk
Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi, Bebek Dostu Sağlık Ocağı" gündeme
gelmiştir.
9. Bebek dostu hastaneler programı kapsamında emzirme ile ilgili verilen temel
mesajlar nelerdir?
Emzirme, bütün normal bebeklerin sağlıklı büyüme ve gelişmesi açısından
en uygun besini sağlamanın eşsiz bir yoludur. İdeal olan, yaşamın ilk 6 ayında
beslenmenin yalnızca emzirme yoluyla gerçekleşmesidir. 6. aydan sonra da uygun ek
besinlerle beraber 2 yaşına kadar emzirme sürdürülebilir.
Hemen hemen bütün kadınlar emzirebilir, kadınların emzirmemesine yol açan
fizyopatolojik nedenler enderdir.
Annelerin emzirmeye başlayamamalarına, çok kısa sürede vazgeçmelerine ya da
beslenme açısından henüz gerekli olmadığı halde ek besinlere başlamalarına neden
olan gerekçe, genellikle sütün salgılanmaması, süt olmaması ya da yetmemesi
korkusunun eşlik ettiği endişe duygusudur. Duygusal açıdan desteklenen annenin
başarıyla emzirebileceğine olan güveni artacaktır.
Doğumun hemen ertesinde anne ile çocuğun yakın teması (tensel temas) ve sık
sık emzirme, süt salgılanmasını hızlandırmanın en iyi yollarıdır.
Emzirmeyi kolaylaştırmak, süt gelmesinin sağlamak ve meme başının acıyıp
çatlamasını ve tıkanmasını önlemek açısından, bebeğin emzirme sırasında
doğru tutulmasında yarar vardır.
Ağız sütü (kolostrum) yüksek protein değeri, yağda eriyebilen vitaminleri ve
enfeksiyonu önleyen özellikleriyle, bebeğin beslenmesi ve sağlığı açısından çok
önemlidir. Ağız sütü, bebeğin ilk aşısıdır.
10. Sağlık personelinin "Anne Sütü Muadillerinin Pazarlanmasına İlişkin
Yasa" ya göre dikkat etmeleri gereken noktalar nelerdir?
1981 yılında DSÖ’nün oluşturduğu "Anne Sütü Muadillerinin
Pazarlanması ile İlgili Yasa" anne sütü ile beslenmeyi korumaya yöneliktir.
Sağlık kuruluşları ve sağlık personeli mama firmalarının kendilerini reklam aracı
olarak kullanmalarına engel olarak bu yasaya işlevsellik kazandırabilirler.
Sağlık personeli:
- Sağlık kuruluşundaki her türlü reklamı, üzerinde firmanın ismi olan
reklam amaçlı literatürü, mama kutularının ortadan kaldırılması.
- Ücretsiz ticari formül ya da biberon, emzik, oyuncak vb. eşyaları kabul
edilmemesi
Kalem, takvim gibi diğer hediyelerin
kabul edilmemesi .
- Üzerinde firmanın adı yazılı olan büyüme eğrisi ve diğer araç
gereçleri, özellikle annelerin göreceği yerde kullanılmaması.
- Ticari mama firmalarının verdiği yemeklere davetlere katılınmaması.
-
- Annelere ücretsiz numune ya da reklam malzemesi verilmemesi
gibi konularda destek sağlayabilirler. Böylece anne sütünün yerine mama
kullanılması önlenerek emzirmenin korunması, özendirilmesi çalışmalarında
başarıya ulaşılır.

|