Acil Yaklaşım/İlkyardım
Hasta Çocuğun Görülmesi
İlk Değerlendirme ve Çocuğa Yaklaşım
Acil pediatrik bakımın güvenle uygulanması için gerekli olan temel
becerilerden biri, durumu potansiyel olarak yaşamı tehdit eden çocuğu
tanımlayabilmelidir. Yaşamı tehdit eden durumların tek tek sıralanması çok geniş
bir yer kaplar. Ancak, bazı istisnalar dışında ortak bir yol vardır.
Solunum yetmezliği
Solunum yetmezliği uzun hastalık sürecinin son aşamasıdır. Tipik olarak,
öncesinde ya artmış ya da azalmış solunum eforu vardır. Azalmış solunum eforu
genellikle akciğer ve hava yolu dışındaki durumlarla ilgilidir. Artmış solunum eforu
ise genellikle hava yolu ve akciğer hastalıkları ile ilgilidir. Her iki durumda da net
sonuç, dereceli ve progresif hipoksi ve beraberinde karbondioksit retansiyonuna yol
açan, oksijenasyonunun sürdürülmesindeki yetersizliktir.
Artmış solunum işi
Bu olası çocuklar arasındaki solumun zorluklarının en sık görülenidir.
Tipik olarak, enfeksiyon, enflamasyon ya da yabancı cisim aspirasyonuna bağlı olan hava
yollarında daralma vardır; bazen her üçü birlikte bulunur. Çocuk için normal
oksijen düzeylerini sürdürmek giderek daha zorlaşır. İnterkostal ve yardımcı
solunum kaslarının kulanımı ve solunum hızında genel artış ile sonuçlanan
artmış kas eforu gerekir (Resim 1).

Resim 1. Belirgin interkostal çekilmelerle birlikte artmış
solunum işinin görüldüğü bir çocuk
Hipoksi geliştikçe giderek bilinç kaybı ortaya çıkar (Resim 2).

Hipoksi geliştikçe giderek bilinç kaybı ortaya çıkar (Resim 2).
Artmış solunum eforunu koruyabilmek var olan enerji miktarına bağlıdır.
Sıvı ve enerji alımının olmayışı genellikle artmış solunum işi ile birliktedir.
Öyleyse çocuk, daha büyük çocuğa göre bebekte çok daha az olan glikojen
depolarına bağımlıdır. Glikojen depoları kullanıldıkça ve kas yorgunluğu
oluştukça, çocuk solunum yetmezliğine girene kadar giderek gerekli eforu sürdürme
yeteneği azalır.
Buna ek olarak, çocuğun gücü azaldıkça hipoksi artar. Bu da kasların
çalışma yeteneğini azaltır.
Öyleyse solunum işi artmakta olan çocuğu farketmek ve yoğun girişimde
bulunmak mutlak gereklidir (Şekil 1).
Şekil 1. Artmış solunum
eforunun göstergeleri:
* Açık ağız
* Burun kanadı solunumu
* Boyun ekstansiyonu
* Yardımcı solunum kaslarının kullanımı
* İnterkostal çekilmeler
* Sternal çekilme
* Bilinç düzeyinin değişmesi
Azalmış solunum
Yukarıda belirtildiği gibi, azalmış solunum genellikle akciğerler ve hava yolu
dışındaki etmenlerle ilişkilidir. Pnömotoraks, hemotoraks ya da gastrik dilatasyon
sonucu akciğer dokusuna restriktif kuvvetler uygulanabilir. Santral nedenler, örneğin
kafa yaralanması, zehirlenme ve diğer nörolojik hastalıklar hipoventilasyona neden
olur. Tüm bu durumlarda hava yolu açılmış olmalıdır ve genellikle mekanik
ventilasyon desteği gerekli olur.
Gastrik dilatasyon gibi tedavi edilebilir nedenler de ele alınmalıdır. Yetersiz
solunum eforu yapan çocuğu tanımak ve terapötik önlemleri almak önemlidir. Solunum
depresyonu sinsi başlangıçlı olabilir. Altta yatan hastalık solunum depresyonuna
ilerleyen bir koma haline yol açabilir (Şekil 2).
Şekil 2: Solunum sıkıntısı ve
yetmezliğinden sorumlu olan altta yatan hastalıklar
Obstrüktif
Restriktif Nöromüsküler
Eksternal / santral
Yabancı cisim Pnömotoraks
Spinal yaralanma
Kafa travması
Bronşiolit
Hemotoraks
Polio
Zehirlenme
Astma
Gastrik
Guillain-Barré
Koma
Epiglottit
dilatasyon
Spinal kord
Krup
Kot yaralanması
tümörleri
(ağrı)
Trakeit
Şekil 3. Hipovolemiye yol açan durumlar
Sıvı Kaybı
Yeniden Dağılım
Diyare
Sepsis
Kusma
Kardiyak yetmezlik
Hemoraji
Nörojenik şok
Diabetik
Anaflaksi
Ketoasidoz
Şekil 4. Şokun klinik bulguları
Bilinç durumunun değişmesi
Periferik nabızların kaybı
Ayak parmağı-gövde arası ısı
farkının büyüklüğü
Kapiller dönüşte artış (>2
san.)
İdrar çıkışında azalma
Şekil 5. Hipoksi ve hiopovolemi için son ortak yol


Resim 3a) Kapiller-dolum testi. Ayak hafifçe yukarı
kaldırılmış ve muayene edenin parmağı ayak tabanı üzerine birkaç saniye
bastırılmış.

Resim 3b) Parmağın açık renkli izi kalır. Normal koşullarda
iz 2 saniyeden kısa sürede kaybolmalıdır.

Resim 3c) 8 saniye sonra hala görülen iz var, ciddi dolaşım
bozukluğunu gösteriyor.
Ardından
gelen hipoksi sıklıkla solunum depresyonunu ağırlaştıracak, böylece bir kısır
döngü oluşacaktır. Bu tip olgular artmış solunum eforu ile değil de hipoksi
bulguları ile saptanırlar. Bunlar arasında en başta gelenler mental durumun
değişmesi, konfüzyon ve ajitasyondur. Solunum hızı sıklıkla, solunum derinliğinin
yüzeyelliği ile birlikte yavaşlayacaktır.
Pratik bir bilgi olarak, neden ya da etkiyi belirlemek güç olduğunda, oksijen
satürasyonu ölçülmeli ve başlangıçta yüz maskesi, gerekirse torba/vav/maske ile
oksijen uygulanmalıdır. Oksijen satürasyonundaki yükselme, mental durumda düzelme ve
her ikisinin birlikte yanıtı, tedavinin sürdürülmesi için bir endikasyondur.
Hipovolemi
Hipovolemi birçok durumla ilişkilidir(Şekil 3)
En sık rastlanılan nedenler gastroenterit ve travmadır. Hipovoleminin nedeni ne
olursa olsun, eğer altta yatan neden hızla belirlenmez ve tedavi edilmezse, çocukta
hızlı dolaşım bozukluğu gelişmeye başlar. Hipovolemi kötüleştikçe, vücut
göğüs kafesi ve beyindeki yaşamsal organlara perfüzyonu devam ettirme çasazılma
periferik dolaşımda konstriksiyon yaparak dolaşım açığını kompanse etme
çabasına girer. Bu periferik kan akımı azalması ile ilgili bulgular vardır (Şekil 4
ve Resim 3 a-c).
Sorunun altta yatan nedenini belirlemede öykü önem taşır. Ancak çocuk
güvende iken ve resüsitasyonun yoluna girmesi sağlandıktan sonra ayrıntılı olarak
öykü alınmalıdır. Ek fizik inceleme bulguları görülmüş olmalıdır. Örn.
Meningokoksemide bir petişiyal döküntü bulunabilir (bu her zaman fazla kırmızı
değildir).
Dolayısıyla bu erken işaretleri tanımak ve önlem almak önemlidir. Bunun
başarılamaması, çocuğun kardiopulmoner yetmezlik ve büyük olasılıkla kardiyak
arreste hızla ilerleyen bir dekompanse şoka girmesine yol açar (Şekil 5).
Çocuğun hasta olduğunun saptanmasının ardından tedavi edici önlemleri almak
uygun olur. Belirli bir bakım yaklaşımı gereklidir. Geleneksel olarak, kişi, bakım
önceliklerini mantıksal bir sıra içinde belirleyen, resüsitasyonunun “ABCD”sini
kullanır (Şekil 6)
Bu ayrıntılı olarak yukarıdaki
şekilde kullanılır.
Şekil 6. Hasta ve yaralı çocuklarda bakım öncelikleri
A- Havayolu
B- Solunum
C- Dolaşım
D- Sakatlık
Kaynaklar
1-
Beattie T.F, Hendr, GM, Duguid KP; Pediatrik Aciller 10-13 Mosby-Wolfe Med. Communicohiers
|