........ |
MADEN İŞÇİLERİ ÜZERİNE BİR ANKET
ÇALIŞMASI* Dr. Haluk BAŞÇIL
İş Hekimi
Türk Tabipleri Birliği ülkemizde iş sağlığının geliştirilmesi
amacıyla işyeri hekimliğine yönelik eğitim faaliyetlerini işçi eğitimi çalışmalarıyla
da sürdürmektedir. Daha önce Genel-İş, Harb-İş ile birlikte yapılan işçi eğitimi
son olarak Dev. Maden. Sen. ile birlikte gerçekleştirilmiştir.
Türk Tabipleri Birliği işyeri çalışma ortamı ve koşullarının iyileştirilmesi ve
geliştirilmesinde işçi eğitimine önem
vermektedir.
Dev Maden Sen’in Türk Tabipleri Birliği ve Çevre Mühendisleri
Odası ile işbirliği içinde yürüttüğü "Özel Sektör Maden İşçileri İş
Kanunu, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Çevre Standartları Eğitim Projesi"
nde bir anket çalışmasına yer verildi. Bu anket çalışmasıyla; çalışma ortamı,
çalışma koşullarına ait sorunlar, yasal mevzuata aykırı uygulamalar ve maden işçilerinin
bilinç durumunun açığa çıkarılması hedeflendi.
Anket çalışmasına: Soma-Bergama'da 19 Haziran-8 Temmuz 1999; Tavşanlı-Tunçbilek'te
22 Mayıs - 6 Haziran; Koyulhisar'da 18 Kasım - 5 Aralık tarihleri arasında yapılan eğitim
programlarına katılanları maden işçilerini katıldı.
TAVŞANLI ANKET ÇALIŞMASI
Tavşanlı-Tunçbilek Anket Çalışması
Ankete yaşları 22 ile 67 arasında değişen 80 işçi cevap vermiştir.
İşçilerin %95’i evli, %5’i bekar; %76’sı ilçede, %24’ü de köyde oturmaktadır.
Bu işçilerin 8’i kamu sektöründe (Garp Linyitleri İşletmesinde) ve sendikalı
iken, 72’si özel sektörde çalışmakta ve sendikasızdır.
Soma-Bergama Anket Çalışması
Ankete yaşları 20 ile 45 arasında değişen 92 işçi cevap vermiştir.
Bunların 24'ü kamu (Ege Linyit İşletmelerinde) 8'i özel sektörde (Soma Kömür İşletmeleri
-Balcı- ve HÜSTAŞ'da) çalışmaktadır. Gerek kamu gerek özel sektör bünyesindeki işçilerin
tamamı sendikalıdır. Her iki sektörde de aynı sendika (Türk-İş'e bağlı Türkiye
Maden- İş sendikası) örgütlenmiş durumdadır. İşçilerin %84’ü evli, %16’sı
bekar olup, hepsi ilçede yaşamaktadır.
Koyulhisar Anket Çalışması
Ankete katılan işçilerin tamamı özel sektör maden işçidir ve Menka AŞ'de çalışmaktadır.
Yaşları 17 ile 58 arasında değişen 97 işçinin tamamı ilkokul mezunudur. Bu işçilerin
tamamı işletmenin yakınında bulunan köylerde yaşamaktadır.
ANKET SONUÇLARI
Bu işçilerin öğrenim durumlarına dağılımı şöyledir:

Sendikal örgütlenme Açısından Mevcut Dağılım:
Tavşanlı-Tunçbilek Garp Linyitleri İşletmesi (GLİ) bünyesinde yaklaşık 3800 işçi
çalıştırılmaktadır. GLİ tarafından bir ana sözleşme ile dekapaj işi 15'e yakın
taşeron firmaya ihale edilmiştir. Bu firmaların istihdam ettiği işçi sayısı 3000'e
yakındır. Taşeron firmalar sendikalaşmaya izin vermemektedir.
Bergama-Soma
Ege Linyit İşletmelerinde (ELİ) yaklaşık 5000 işçi çalışmaktadır. Bunun yanısıra
özel sektör bölgede kömür çıkarmakta ya da ELİ'ne taşaron hizmet vermektedir. ELİ’nde
ve özel sektörde (Soma Kömür İşletmeleri -Balcı- ve HÜSTAŞ) Türk-İş'e bağlı
Türkiye Maden-İş sendikası örgütlüdür. Bu iki firma lin-yit üretmekte ve yeraltı
madenciliği yapmaktadır. Diğer taşeron firmalar ise açık ocak madenciliğinde
dekapaj işi yapmaktadır.
Koyulhisar: Dev Maden Sen 1997’den bu yana Menka A.Ş. işyerinde örgütlenme
faaliyetlerini sürdürmekte ve 84 üyesi bulunmaktadır. Toplam işçi sayısı 170 dir.
Aldıkları ücret dağılımına bakıldığında;

Tavşanlı-Tunçbilekte, aynı işi yapan kamuda çalışan 8 işçi 300-350 milyon maaş
alırken; özelde çalışan 72 işçi 110-130 milyon maaş almaktadır.
Soma'da kamuda çalışan işçilerin aylık ücretleri ortalama 200-300 milyon iken; özel
sektörde çalışan işçilerin aylık ücretleri ortalama 75-150 milyon arasında değişmektedir.
Koyulhisar'da ise; 70 milyon ile 95 milyon arasında değişmektedir. Ücretlerdeki bu
farklılık yer altı ve yerüstü ayrımından dolayı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca aynı
kategori içinde de çeşitli görevlerden dolayı ücrette farklılaşma yaşanmaktadır.
Çalışma süreleri bakımından mevcut dağılım ise;

Tavşanlı'da kamuda çalışan 8 kişi 7,5 saat çalışma süresine sahipken; özel sektörde
çalışan 72 işçi (işe gidiş gelişler dahil) 10 ile 13 saat çalışmaktadır.
Soma'da kamu ve özel sektörde çalışan işçilerin tamamı 8 saatlik çalışma süresine
sahiptir.
Koyulhisar'da işçilerin tamamı üç vardiya biçiminde ve 7.5 saat çalışmaktadır.
Fazla
mesailer ve fazla mesai ücretleri ise:
Tavşanlı'da Kamuda çalışan 8 işçi fazla mesai uygulamasının olduğunu ama kalmadıklarını,
kalanların ise ücretlerini aldıklarını belirtirken, özel şirketlerde çalışan 72
işçi ise kendilerinin çalışma sürelerinin 10 saat olduğunu ve bunun normal çalışma
süresi olarak belirlendiğini ve fazla mesai ücreti almadıklarını beyan etmiştir.
(Bu işkolu 7,5 saat ve daha az çalışılması gereken işler tüzüğü kapsamındadır.)
Soma'da kamuda ve özel sektörde fazla mesai yapılmamaktadır.
Koyulhisar'da işçilerin tamamı fazla mesai yaptıklarında, mesai ücretini aldıklarını
ifade etmiştir. Fazla mesai uygulaması ve ücretlerin ödenmesinde herhangi bir ihlalin
olmadığını belirtilmiştir.
Yıllık ve haftalık izinlerin hakkının kullanılması ilişkin;

Tavşanlı'da kamuda çalışan 8 işçi her iki izin şeklini de yasa ve sözleşme
kapsamında kullandıklarını belirtmiştir.
Özel sektörde çalışan 72 işçiden 48'i bu izinleri hiç kullanmadıklarını, geri
kalan 24 işçi ise kısmen kullanabildiklerini ifade etmiştir. Yalnızca vardiya izni çerçevesinde
izin kullanılabildiğini ama bunun da 24 saat olması gerekirken, ancak yarısını
kullanabildiklerini belirtmiştir. Vardiyaların 15 günde bir değiştiği düşünüldüğünde
ayda en fazla 2 gün izin kullanmaktadırlar. Ancak işveren bu sürelerin kullanımına
her zaman izin vermemektedir. Haftalık izin dışında düşünülmesi gereken vardiya
izni, işveren tarafından haftalık izine ikame edilmektedir. Özel sektör de yıllık
izin uygulanmasının ya hiç olmadığı ya da yine yasalara aykırı bir şekilde kısmen
kullandırıldığı çalışanlar tarafından belirtilmiştir.
Soma'da kamu ve özel sektörde, Koyulhisar'da da işçilerin tamamı yıllık ve haftalık
izinlerini kullanabildiklerini ve herhangi bir sorun yaşanmadığını belirtmiştir.
İşyeri sigorta primlerinin yatırılması ve kontrol mekanizmasına verilen cevapların
dağılımı ;

Tavşanlı ve Soma’da kamuda çalışan işçiler sigorta primlerinin yatırılması ve
işçiler tarafından izlenmesi konusunda bir problemin olmadığını belirtmiştir.
Tavşanlı’da özel şirketlerde çalışan 72 işçiden 16 işçi sigorta primlerinin
eksik yatırıldığını, 56 işçi ise tam yatırıldığını ifade etmiştir.
Soma'da kamu ve özel sektörde çalışan işçiler sigorta primlerinin tam yatırıldığını
belirtmiştir.
Koyulhisar'da işçilerin tamamı sigorta primlerinin tam olarak yatırıldığına ilişkin
bir bilgilerinin olmadığını beyan etmiştir.
Bu işçilerin tamamı sigorta primlerinin yatırılıp yatırılmadığını denetleme
olanakları olmadığını, bu bildirimlerin görünür yerlere asılmadığını belirtmiştir.
Yasa, işverenin 4'er aylık sigorta prim cetvelinin iş-yerinde görünür bir yere asılmasını
ve işçinin denetimine açılmasını öngörmekte ise de özel şirketlerde bu
uygulanmamaktadır.
İşyerinde kullanılabilen sosyal haklara ilişkin verilen cevapların dağılımı;

Tavşanlı'da kamuda çalışan işçi sosyal haklarının (ikramiye, yakacak, giyecek,
yiyecek, temizlik, doğum, ölüm, okul vb. yardımlar) olduğunu ve bunları kullandıklarını
belirtmiştir. Taşeron firmalarda çalışan 72 işçi sosyal hakların ne olduğu, neyi
kapsadığını bile söyleyememiştir.
Soma'da kamu işyerinde çalışan 24 işçi sendikanın yaptığı sözleşme çerçevesinde
bu hakları kullandıklarını belirtirken, özel sektörde çalışan 68 işçi sosyal
yardım olarak yalnızca yakacak ve ikramiye aldıklarını ifade etmiştir.
Koyulhisar'da işçilerin tamamı sosyal hakların hiçbirine sahip olmadıklarını
belirtmiştir.
İSİG mevzuatına uygun düzenlemelere verilen cevapların dağılımı;

Tavşanlı'da kamuda çalışan 8 işçi işyerlerinde mevzuata uygun uygulamaların olduğunu
söylerlerken; özel sektörde çalışan 72 işçi böyle bir mevzuatı bilmediklerini
belirmişlerdir.
Soma'da kamuda çalışan 24 işçi yalnızca 6 ayda bir akciğer filmi çekildiğini, ama
sonuçlarını bilmediklerini ifade etmiştir. Özel sektördeki 68 işçi ise, çalışma
ortamına yönelik galerilerin alçaklığı, tahkimin istenilen sağlamlıkta atılmaması
ya da tahkim için kullanılan direklerin farklılığı, sıcak ortam ve oksijen
yetersizliği vb. yakınmıştır. Ayrıca iş güvenliği tedbirlerinin alınmadığını
toza karşı önlemlerin olmadığı işyeri hekimliği uygulamaları ve periyodik sağlık
kontrollerinin yapılmadığını belirtmiştir.
Koyulhisar'da işçilerin tamamı bu düzenlemelere ilişkin bir bilgilerinin bulunmadığını,
kendi sağlıkları ve güvenlikleri açısından alınan tedbirlerin ise yeterli olmadığını
söylemiştir.
Çalışma yaşamını düzenleyen 1475 sayılı İş Kanunu'nun uygulanması ile ilgili
soruya verilen cevapların dağılımı;
Tavşanlı'da kamuda çalışan 8 işçi kanunu duyduklarını
ama içeriğine ilişkin hiçbir bilgileri olmadığını ifade ederlerken; özel sektörde
çalışan 72 işçi ise kanunu ve içeriğini duymadıklarını söylemiştir.
Soma'da kamuda çalışan 24 işçiden yalnız 1 işçi kendisini bu alanda geliştirmek için
yasal düzenlemeleri okuduğunu belirtirken diğer 23 işçi bu yasal düzenlemeleri
bilmedikleri ifade etmiştir. Özel sektörde çalışan 68 işçi ise yasal düzenlemelerin
ne içeriği ne uygulamaları hakkında bir bilgileri bulunmadığını beyan etmiştir.
Koyulhisar'da 3 işçi kısmen (belirli konular üzerine) bir bilgilerinin olduğunu söylerken;
geri kalan 94 işçi bahsi geçen kanunla ilgili olarak hiçbir şey bilmediklerini ifade
etmiştir.
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu Hakkındaki Bilgileri
Tavşanlı'da kamuda çalışan 8 işçiden 3'ü yeterli olarak, 3'ü kısmen,
diğer 2 kişi ise hiç bilmediklerini beyan ederken; özel sektörde çalışan 72 işçiden
32'si çok az, 40'ı hiç bir bilgilerinin olmadığını söylemiştir.
Soma'da kamuda çalışan 24 işçinin 4'ü kısmen bilgileri olduğunu ifade ederken 20 işçi
bilgileri bulunmadığını; özel sektörde çalışan 68 işçiden 53'ü sadece İş
Kanunu'nun "İşverenin Bildirimsiz Fesih Hakkı"nı düzenleyen 17.Maddesini,
yani işverene işçiyi işten çıkarmada geniş imkanlar sağlayan maddeyi belirtmiştir.
Ayrıca toplu iş sözleşmesi döneminde görüşmelerin kendileri dışında yürütüldüğü
ve danışma düzeyinde de olsa bir fikir alışverişi yapılmadığını belirtmiştir.
Koyulhisar'da işçilerin tamamı her iki yasal düzenlemeye dair bir bilgiye sahip olmadıklarını;
yalnızca sendikalı olmanın kendileri açısından iyi bir şey olduğunu bildiklerini
belirtirken; toplu iş sözleşmesi hakkında ise hiçbir bilgiye sahip olmadıklarını söylemiştir.
Daha önce bir eğitim faaliyetine katılıp katılmadıkları sorusunu ise;
Tavşanlı'da
Kamuda çalışan 5 işçi daha evvelde eğitime katıldığını belirtirken, özel sektörde
çalışan 68 işçi eğitime ilk kez katıldıklarını ifade etmiştir.
Soma'da kamuda çalışan 24 işçinin 3'ü 1994 yılında Dev. Maden Sen'in verdiği eğitime
katıldıklarını ama bunun da çok uzun zaman önce olduğunu belirtirken, 21 işçi ilk
kez bir eğitim katıldıkları ifade etmiştir. Özel sektörde çalışan 68 işçiden
hiç biri daha önce herhangi bir eğitim faaliyetine katılmadıklarını söylemiştir.
Koyulhisar'da işçilerin tamamı sendikanın düzenlediği bu eğitim faaliyeti dışında
başka bir eğitim faaliyetine katılmadığını belirtmiştir.
İşçi eğitiminin önemi üzerine sorulan soruya ise;
Tavşanlı'da 80 işçiden 68'i evet önemlidir ve periyodik olarak bu eğitimlerin
verilmesi gerekir derken, 7'si önemsizdir, yapılsa bile kimsenin ilgi göstermeyeceğini,
5 işçi ise herhangi bir fikirleri olmadığını söylemiştir.
Soma'da eğitim programına katılan ve kamuda çalışan 5 işçi işçi eğitiminin önemi
üzerine çalışma ortamına dahil olma noktasından yaklaşırlarken, geri kalan 87 işçi
herhangi bir fikir beyan etmemiştir.
Koyulhisar'da 97 işçiden sadece biri "sendikalar kurup, birlik-beraberlik sağlayıp
örgütlenmek içindir" derken; geri kalan 96 işçi ise bu soruya cevap verememiştir.
SONUÇ
Her 3 bölgede yapılan eğitim ve anket çalışmaları ile gözlemler, madencilik sektöründe
yaşanan işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarını, çevre kirliliği- tahri-batını
önemli ölçüde gözler önüne sermiştir.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği - İş Kanunu Uygulamaları
Tavşanlı ve Soma'da Garp Linyitleri İşletmesi ile Ege Linyit İşletmesi'nden dekapaj
işi alan firmalar genellikle aynı firmalar olmaktadır. Dolayısıyla yaşanan sorunlar
her iki bölgede de ortak özellikler göstermektedir:
1. Çalışma ortamı ve çalışma koşullarının işçi sağlığı ve iş güvenliği
açısından sağlıksız olduğu görülmektedir. En çok yakınılan sağlık risklerini
oluşturan; toz, gürültü, sıcaklık, yetersiz havalandırma, alçak galeriler vb. ile
ilgili olarak yasal mevzuata aykırı uygulamalar bulunmaktadır. Kişisel koruyucucular
yetersizdir. Ya da hiç verilmemektedir. İşyeri hekimliği uygulamaları; koruyucu sağlık
hizmetlerinin hayata geçirilmesi, periyodik muayeneler, işçi eğitimi vb. gereği gibi
olmadığı gözlemlenmiş ve işçi şikayetleri de bu durumu doğrulamıştır.
2. Çalışma süreleri açısından Tavşanlı ve Soma özel maden işçileri 10-12 saat
ve iki vardiya çalışmaktadır. Bu bölgelerde dekapaj işi yapan firmalar fazla mesai
ücreti ödememekte, senelik ve haftalık izin kullanımına da müsaade etmemektedir.
3. Tavşanlı ve Soma'da, özel sektörde, işçi alımlarında iş akiti yapılmamakta ve
yaygın bir şekilde 18 yaşından küçük işçi çalıştırılmaktadır.
4. Sigorta primlerinin tam olarak yatırılmasında ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Eksik
sigorta prim yatırılması oldukça yaygındır. Sigorta primlerinin düzenli ve tam
olarak yatırıldığını denetleyen bir mekanizma bulunmamaktadır.
5. Kamu ve özel sektörde çalışan, aynı işi yapan -ve sendikaya üye- işçiler arasında
ücretlerde ve sosyal haklarda önemli farklılıklar olduğu görülmektedir. Kamuda
toplu sözleşme çerçevesinde kazanılmış sosyal haklar -yakacak, yiyecek, okul yardımı,
ölüm yardımı, doğum yardımı, ikramiyeye kadar- oldukça geniş bir yer tutmaktadır.
Buna karşın özel sektörde çalışan işçiler toplu sözleşmedeki sosyal haklarını
-ikramiye ve yakacak vb- dahi alamamaktadır.
6. Özel sektörde, iş güvencesi olmadığından, sıklıkla işten çıkarmalar yaşanmaktadır.
İşçiler sendikalı olmalarına rağmen HÜSTAŞ'ta 1999 ilk baharında 700'ün üstünde
işçi işten çıkarılmış, kıdem ve ihbar tazminatları ödenmemiştir. En son
Haziran 1999 da, Balcı şirketinden 200 işçi işten atılmış ve bunların kazanılmış
olan ihbar ve kıdem tazminatları ödenmemiştir. İşçilerin çalışma ortamı ve koşullarında
var olan olumsuzluklara karşı çıkamayışlarındaki en büyük nedenlerden birisi iş
güvencesinden yoksun olmalarıdır.
7. Gerek kamu gerekse özel sektörde çalışan işçi-ler kendilerini ilgilendiren
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği uygulamalarını ve İş Kanunu'nu asgari düzeyde
de olsa bilmedikleri görülmektedir. Sendikaların, işçilere yeterli bilgi, tutum ve
beceri kazandırmada sistemli ve sürekli bir eğitim faaliyeti yapmadığı gerçeği
ortaya çıkmıştır. Ayrıca, işyeri hekiminin görevleri içerisinde yer alan eğitim
çalışmasının da hayata geçirilmediği görülmektedir.
8. Bu üç bölgede yapılan çalışma, sendikal örgütlenme ve faaliyetlerde yaşanan
sorunları da or-taya çıkarmıştır. Kamu sektöründeki sendikal örgütlenmede önemli
bir sorun yaşanmazken, özel sektörde sendikal çalışmada bulunmak işten atılma
sebepleri arasında gösterilmektedir.
Ana işveren konumundaki olan Garp Linyitleri İşlet-mesi ve Ege Linyit İşletmesi bünyesindeki
taşeron firmaların yasalara aykırı uygulamalarından doğrudan sorumludur. Bu taşeron
firmaların ana firma tarafından yasa, tüzük ve sözleşme gereği denetlenmesi
gerekmektedir. Eğitim dönemi boyunca işçilerle yapılan gö-rüşmelerde Garp
Linyitleri İşletmesine bir çok başvuru yapılmasına ve yasa, yönetmeliklerin açık
hükümlerine rağmen herhangi bir uygulamanın yapılmadığı görülmektedir.
Çevre Sorunları ve Standartları
Bu bölgelerde yaşanan çevre tahribatı yapılan bu çalışmayla bir kez daha ortaya
konmuştur. Çevreye yönelik yasal düzenlemelere uyulmamakta ve rehabilitasyon çalışmaları
yapılmamaktadır. Çevre tahribatı çıkarılan madene ve üretim tekniğine göre değişmektedir.
Tavşanlı ve Soma'da linyit üretimi yapılırken büyük ölçüde açık ocak işletmeciliği
yöntemi uygulanmaktadır. Bu yöntemde kömürün üzeri açılırken tarım alanlarının
verimli toprak örtüsü ve orman alanları tahrip edilmektedir. Bir taraftan toprak kazılırken
diğer yandan da bu harfiyat atıkları tarım arazilerine ve ormanlık alanlara atılmaktadır.
Böylelikle iki yönlü tahribat yapılmaktadır. İşlem bittikten sonra yeniden değerlendirme
politikası da olmadığından çevre kaderine terk edilmektedir. Burada kusur yalnızca
taşeron firmalar ile sınırlı tutulamaz. Bunların denetimi Türkiye Kömür İşletmeleri'nde
olduğundan birinci derecede bu kurum da sorumludur. Ayrıca Çevre Bakanlığı'nın,
Bakanlığın taşra teşkilatı'nın ve yerel yönetimlerin de bu konuda duyarsız ve işlevsiz
olduğu belirtilmek durumundadır.
Çevreye zarar veren bir diğer etken de termik santrallerdir. Toz, gaz atıklar ve küller
insan yaşamını ve çevreyi tahrip eden bir başka sorundur. Bu bölge-lerde oluşturulmuş
kül barajları yada kül atık alanları denetimden yoksun bir şekilde bulunmakta ve sürekli
çevre kirliliğine neden olmaktadır.
ÖNERİLER
1- Ege Linyit İşletmesi ve Garp Linyitleri İşletmesi'nin sorumlulukları altındaki özel
şirket faaliyetlerinin denetiminin etkin olarak yapılması için bu ana şirketlere başvuruda
bulunulması
2- Özel şirket yönetimine başvuruda bulunarak mevcut aksaklıkların giderilmesi için
çaba sarf edilmesi
3- Dev.Maden-Sen, Türk Tabipleri Birliği ve Çevre Mühendisleri Odası yasalara aykırı
uygulamalara yönelik ilgili bakanlık birimlerine başvuruda bulunarak, yasal süreçlerin
işletilmesi ve gerekli yaptırımların oluşturulması
4- Bu işyerlerinde örgütlü olarak bulunan sendikanın yöneticileriyle işbirliğine
giderek ortak eğitim projeleri-nin yaşama geçirilebildiği zeminlerin oluşturulması
ve yeni eğitim programlarının bölgede daha da sıklıkla yapılmasının olanaklarının
yaratılması hedeflenmektedir.
|