Sıra arkadaşımız, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara’yı kaybetmemizin üzerinden tam bir yıl geçti. Enes'i bir kez daha özlemle anıyor, onu kaybetmemizin koşullarını hazırlayan sisteme öfkeli olduğumuzu belirtiyoruz. Hatırlanacağı üzere arkadaşımız, kaldığı cemaat yurdunda yaşadığı baskılar ve geleceksizlik kaygısı nedeniyle yaşamına son vermişti.

Enes Kara’nın ölümü sosyal cinayettir. Bu sosyal cinayetin siyasal sorumluları ise gençliğin “barınamıyoruz”, “geçinemiyoruz” çığlığına gözaltı, soruşturma ve burs kesme saldırılarıyla yanıt verenlerdir. Üniversiteli gençliği geleceksizlik çemberine sürükleyenler, geçtiğimiz bir yılda bu çemberi daha da daralttı; gençliğin barınma hakkını gasp edip, cemaat ve tarikat yurtlarına mecbur bırakmaya devam etti. Tıp eğitimindeki çürümüşlük, baskı ve mobbing ise biz tıp öğrencilerinin peşini bırakmadı. Şiddet her gün daha da derinleşti.

Artan yurt ve ev kiraları, yemekhane zamları, faturalarımıza yansıyan zamlar karşısında eriyen KYK bursuyla geçinemiyoruz. KYK yurtlarında kapasite artışı ile insani olmayan koşullarda yaşamaya mecbur bırakılıyoruz. Eğitim masraflarımızı, sosyal ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz. Birçok arkadaşımız bu sorunlar nedeniyle eğitimine devam edemiyor, okulu bırakmak zorunda kalıyor. Geçinemeyen, barınamayan, geleceksizlik kaygısıyla yaşamına son veren arkadaşlarımız Sibel Ünli'nin, Enes Kara'nın yarattığı öfkeyle bir kez daha haykırıyoruz: Bize reva görülen bu yaşamı kabul etmiyoruz!

Arkadaşımız Enes'in ölümünün birinci yılında yineliyoruz: Bir sıra arkadaşımızı daha geleceksizlik çemberinde kaybetmeye tahammülümüz yok!

Enes’in ölümüne giden bütün süreç soruşturulmalıdır. Tüm üniversite öğrencileri için ücretsiz ve nitelikli devlet yurtları açılmalıdır. Tıp öğrencilerine ve sağlık emekçilerine güvenceli eğitim ve çalışma koşulları derhal sağlanmalıdır!

 Türk Tabipleri Birliği Tıp Öğrencileri Kolu