Birinci basamakta nöbet uygulaması ne ilk, ne son olacaktır!

TTB Pratisyen Hekimler Kolu, birinci basamak sağlık hizmetlerinde nöbet uygulamasıyla ilgili açıklama yaptı. 

BİRİNCİ BASAMAKTA NÖBET UYGULAMASI NE İLK NE SON OLACAKTIR! Bilindiği gibi sağlıkta dönüşüm programının birinci basamaktaki uygulamasının adı “AİLE HEKİMLİĞİ SİSTEMİ”dir. 2005 yılında Düzce’de pilot uygulama ile başlatılan ve her yıl birkaç ilin katılması ile 2011 yılına kadar sürdürülen proje, pilot uygulamanın sonuçlarını bile değerlendirmeye gerek görmeden tüm ülke geneline yaygınlaştırıldı. Bu projeden önce, ülkemizde Birinci Basamak Hizmetleri, herkese eşit, ücretsiz, ulaşılabilir bir sağlık anlayışı ile “SAĞLIK HİZMETLERİNİN SOSYALLEŞTİRİLMESİ/SAĞLIK OCAĞI” modeli ile sunulmaktaydı. 1980'li yılların başından itibaren ülkemizde de uygulamasına başlanan, neo-liberal sistemin sağlık alanındaki uygulamaları, önce kamu sağlık kuruluşlarının çökertilerek, işlevsizleştirilerek “bak işte bunlar işe yaramıyor, eskiyi değiştirmek yenisini getirmek lazım" şiarıyla başlatıldı. Yıllar içinde birinci basamağa genel bütçeden ayrılan paylar azaltıldı, yazar kasalar ve döner sermaye poliklinik odalarına sokularak “SAĞLIK HİZMETLERİNİN SOSYALLEŞTİRİLMESİ/SAĞLIK OCAĞI” modelinden uzaklaşıldı. 5 yıllık kalkınma planlarında “AİLE HEKİMLİĞİ”ne yer verilmeye başlandı. Birinci Basamağa Hekim İnsan Gücü yetiştirmekten uzak bir “AİLE HEKİMLİĞİ UZMANLIK EĞİTİMİ” başlatıldı. Nihayet 2005 yılında pilot uygulama ile başlatılan uygulama, 2 Kasım 2011’de Resmi Gazetede yayınlanan 663 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME ile yasalaştırıldı. O günden beri birinci basamakta çalışan hekimler kendilerini bu sistem içinde nasıl bir gelecek beklediğini merak ettiler.

Her geçen gün başlangıçta vaadedilenden farklı bir sistemle karşı karşıya olduklarını görmeye başladılar. Önce ticari işlerle uğraşmak zorunda kalmalarına, (damga pulu vb. ne) itiraz ettiler. Ardından çalıştıkları kurumun özel sağlık kuruluşu mu, kamu (devlet) kuruluşu mu olduğunun açığa kavuşturulmasını istediler.

Listelerine kayıtlı kişilerden başvuru başına katkı payı alınmasına, kaldırılmasına, yeniden alınmasına tanık oldular. Çalıştıkları kurumların A,B,C,D,E adı altında sınıflandırılmasını anlayamadılar, bir kısmının “SANAL ASM” bir kısmının “KAMU ASM” adı altında farklı kiralar ödemelerini doğru bulmadılar. ASM sorumlusu hekimlerin çalıştırdıkları temizlik, tıbbı sekreterlik görevlilerinin işvereni olup ticaret sicil kaydında “2” ile başlayan özel kuruluş sigorta sicil kayıtları olduğunu öğrendiler. Bu uygulamaların bir kısmına karşı bireysel ya da kurumsal itirazlarda bulundular, bir kısmına fazla ses çıkarmadılar. Ama son olarak önce hastanelerde sonra ASM'lerde “NÖBET” adı altında fazla çalıştırılmalarına itiraz ettiler, karşı durdular. Yetkililer bu cesareti nereden aldılar ve Anayasa Mahkemesi neden bu karara itirazları kabul etmedi. Aile hekimliğini tanıtırken “Ailenizin hekimi olacak 7 gün 24 saat çalışacak” kavramını dillendirmişlerdi. Sınıflandırmalar sırasında esnek çalışmayı getirmişlerdi. Bizler aşağıda yer alan maddelerin altına herhangi bir şerh kaydı düşmeden imzalamış, farkında olmadan kullanacakları bir koz vermiştik. • T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI AİLE HEKİMLİĞİ HİZMET SÖZLEŞMESİ 11-Bu sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde, Kanun ve Yönetmelik Hükümleri uygulanır • AİLE HEKİMLİĞİ UYGULAMASI KAPSAMINDA SAĞLIK BAKANLIĞI’NCA ÇALIŞTIRILAN PERSONELE YAPILACAK ÖDEMELER İLE SÖZLEŞME USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK Çalışma saatleri MADDE 9-(1) Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, görevlerini haftalık çalışma süresi kırk saatten az olmamak kaydıyla, Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinde belirlenen usûl ve esaslar çerçevesinde yerine getirir.

Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarının, pozisyonlarının bulunduğu mahalde ikamet etmeleri esastır. Tüm bunların “AİLE HEKİMLİĞİ SİSTEMİ”den kaynaklandığını bilerek başından karşı çıkmış ve söylemiştik. (Bkz:Dönüşecek Olan Ne? TTB /PHK yayını ) Bu günde söylediklerimizin peşindeyiz. Aile hekimliği sisteminin ülkemiz, halkımız ve sağlık çalışanlarının yararına bir uygulama olmadığını dile getiren tüm kurum ve kuruluşlarla dayanışma içinde olacak, sistemi meşrulaştırmak için uğraşanların karşısında olacağız. Bu nedenle her türlü hak gaspına karşı, her türlü angaryaya karşı, emeğimizin sömürülmesine karşı TTB PHK olarak mücadele edecek, bu anlamda bir hekim olarak istihdam alanlarının genişletilmesi, insanın kendini yenileyebilmesi, üretebilmesi ve sosyal yaşamına zaman ayırabilmesi için, herkesin haftada 40 saatten daha az çalışmasını savunuyoruz. Bu nedenle ASM/TSM hekimlerinin “Nöbet Uygulaması” adı altında 40 saatten fazla çalıştırılmasını kabul etmiyoruz. Birinci basamakta ASM çalışanlarına getirilen angarya nöbet uygulamasına katılmak; kazanılmış haklardan vazgeçmektir.

Sağlık çalışanlarının dinlenme hakkından ve sosyal yaşamından ödün vermesidir. Fazla çalışma süresine maruz bırakılmış, dinlenmemiş bir hekime başvurmak zorunda bırakılan halkın, sağlık hakkını gasp etmektir. Tüm hekimlere ve diğer sağlık çalışanı arkadaşlarımıza seslenmek istiyoruz; Bugün nöbet, yarın eğitim, öbür gün işletmeleştirilmek, yalnızlaştırılmak, rekabet... daha karşı çıkacağımız onlarca hukuksuzluğu barındıran “Sağlıkta Dönüşüm Programının Aile Hekimliği Sistemini” birinci basamak hekimleri ve sağlık çalışanları olarak gelin birlikte sorgulayalım. Bizleri bölüp yalnızlaştırmak isteyen, bizleri birbirimize karşı tavır almaya zorlayanların oyununu bozalım. Gelin ASM/TSM ayırımına birlikte tavır alalım. Ayrı ayrı değil, birlikte dayanışma içinde olalım.

TTB PRATİSYEN HEKİMLER KOLU