SUSMUYORUZ, MÜCADELEYE DEVAM EDİYORUZ!

Bir “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslar arası Mücadele Günü”ne daha yüreğimizde eril şiddetle kaybettiğimiz kadınların acısı, öfkemiz, gözyaşlarımız, ama mücadele kararlığımızla giriyoruz.

Bu yıl kadına yönelik şiddet artarak sürüyor. 2017 yılının ilk on ayında öldürülen kadın sayısı 2016’da öldürülen kadın sayısından %10 daha artarak en az 339 oldu. Kadınlar, şiddetsiz bir hayat kurmaya çalışırken, kendi hayatları hakkında karar verirken erkekler tarafından öldürüldüler. En çok genç kadınlar öldürüldü. Kadınlar %40 oranında ateşli silahlarla öldürüldüler. Binlerce kadın ise erkeklerden dayak yedi, taciz edildi, onlarcası tecavüze uğradı.

Çünkü kadın erkek eşitliğini sağlayan yasalar fiilen uygulanmıyor

Çünkü yeni yasal düzenlemelerle kadınlar erkeklere daha çok bağımlı hale getiriliyor.

Çünkü dört-beş kadından biri hala çocuk yaşta evlendiriliyor.

Çünkü kız çocukları eğitim olanaklarından daha az yararlanıyor.

Çünkü dini kurumlar kadınların erkeklere itaat etmesini söylüyor.

Çünkü dini temsilciler kadınların nasıl giyineceğine karışıyor.

Çünkü boşanma haklarının yerini, müftünün kıyacağı nikahla birleştirilen imam nikahının mehiri alıyor.

Çünkü kadınlar haklarını kullanırken korunmuyorlar.

Çünkü yasalar boşanmak isteyen kadınları korumuyor.

Çünkü kadınların erkeklerden bağımsız olduğuna, özerkliğine inanmıyorlar.

Çünkü kadınların kocalarına itaat etmesi gerektiğini düşünüyorlar.

Çünkü şiddete uğrayan kadınlarla değil aileyi korumakla ilgileniyorlar.

Çünkü kadınlar tecavüzcüleriyle evlendirilmek isteniyor.

Çünkü kız çocuklarını küçük yaşta evlendiren anne babaya hiçbir şey yapılmıyor.

Çünkü 18 yaşında küçük kadınlar imam nikahıyla evlendiriliyor.

Çünkü bütçede savaşa şiddete ayrılan pay çok büyük.

Çünkü bireysel silahlanma teşvik ediliyor.

Çünkü kadınların korunması için yeterli eleman yok.

Çünkü kadınların hâlâ büyük bir çoğunluğu örgütlü değil.

Çünkü yerel yönetimlerin açtığı kadın dayanışma merkezleri kapatıldı.

Çünkü kadınları erkeklere tabi gören zihniyet yaygınlaşıyor.

Çünkü evler kadınlar için güvenli değil.

Çünkü erkeklerin tehditleri suskunlukla karşılanıyor.

Çünkü mahkemeler takım elbise giyen kadın katiline indirim veriyor.

Çünkü mahkemeler erkeklerin kadınları öldürmelerini normal buluyor.

Çünkü devlet kadına yönelik şiddeti durdurmakla ilgilenmiyor.

Çünkü kadının emeği değersizleştiriliyor.

Çünkü kadınlar çalışma yaşamından dışlanıyor, daha az istihdam ediliyorlar.

Ama biz kadınlar yılmıyoruz; haklarımıza sahip çıkmaktan, haklarımızı kullanmaktan vaz geçmiyoruz. Erkek şiddetine hayır diyoruz. Birbirimizle dayanışmaya devam ediyoruz.

Sevgili Aynur Dağdemir, senden aldığımız cesaretle kadın yönelik şiddete karşı mücadele etmeye devam ediyoruz. Sen hep aklımızdasın…

TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu