“Hekimlerin Hakikati Talep Etme Sorumluluğu, Yaşam Hakkı ve Sağlık Hakkı” Paneli Yapıldı

Türk Tabipleri Birliği (TTB) İnsan Hakları Kolu, 11 Aralık 2022 günü İnsan Hakları Haftası kapsamında yaşayan en önemli düşünürlerden Fransız felsefe profesörü Étienne Balibar ve insan hakları savunucusu adli tıp profesörü Ümit Biçer’in konuşmacı olduğu “Hekimlerin Hakikati Talep Etme Sorumluluğu, Yaşam Hakkı ve Sağlık Hakkı” başlıklı bir panel düzenledi.

Panelin açılış konuşmasını yapan TTB İnsan Hakları Kolu Başkanı Dr. Ali Karakoç, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde yer alan hak ve özgürlüklere dayalı bir uluslararası düzenin 74 yıldır kurulamadığını belirtti. Türkiye’de hak ihlallerinin otoriter tek adam rejimi ile tırmandığını kaydeden Karakoç, TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın özgür bırakılması ve TTB üzerindeki baskıların son bulması çağrısı yaptı; eşitlikçi, demokratik ve barış içinde bir dünya ve ülke için mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

Panelin kolaylaştırıcılığını üstlenen TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Vedat Bulut da gerek Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın tutukluluğunun gerek TTB’ye yönelik baskıların gerekse de İnsan Hakları Kolu’na gelen hak ihlali başvurularının Türkiye’nin kırık karnesini net bir biçimde gösterdiğini dile getirdi.

Étienne Balibar, sağlığın ve demokrasinin birbiri için vazgeçilmez olduğunu söyleyerek söze başladı. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın yürüttüğü çalışmaları, yaptığı açıklamaları, verdiği röportajları ve hapishaneden kaleme aldığı günlükleri dikkatle takip ettiğini aktaran Balibar, “Her bir sözü, mesleki etik bakımından ne kadar güçlü ve cesaretli olduğunun göstergesi. Mücadelesi, Türkiye’deki hak savunucuları ve kadınlar için çok anlamlı. Ben, Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın tüm yaptıkları ile Nobel Barış Ödülü’nü hak ettiğini düşünüyorum” dedi. Balibar son olarak Türkiye gibi otoriterleşme eğilimlerinin güçlendiği ülkelerde demokrasinin gereklerini, kamusal alanlarda ve ifade özgürlüğü kapsamında dile getirmenin büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.

Dr. Ümit Biçer de otoriterleşme eğilimleri güçlenirken temel insan haklarındaki güvencelerin zayıflamasının dünya ve Türkiye’de benzer bir seyir izlediğine dikkat çekti. İyi hekimlik değerlerinin, insan hakları ile iç içe geçtiğini ve hakikatin dillendirilmesini gerektirdiğini vurgulayan Biçer, TTB’nin tam da bu birlikteliği yansıtan mücadele tarihinden örnekler verdi. Biçer, sözlerini şöyle noktaladı: “Bizi bu mücadele geleneğinden, hakikati savunma çabalarından yoksun bırakmak isteyebilirler ama buna karşı hafızamız ve kalbimiz var. Sözleşmelerimizi, etik bildirgelerimizi savunacağız. Meslek örgütlerimizin bağımsızlığını savunacağız. Düşünce ve ifade özgürlüğünü savunacağız. Özgür ve bağımsız basını, akademiyi, çalışmaları savunacağız. İnsanların fiziksel ve ruhsal iyiliklerinin yanı sıra sosyal ve siyasal iyilikleri için hakikati ve hakikat arayıcılarını savunacağız.”

Etkinlik, soru-yanıt bölümüyle son buldu.