Aile hekimleri haklarını korumak için direnmeye devam edecek

Sağlık Bakanlığı'nın Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanlarına cumartesi günü zorunlu nöbet uygulaması başlatmasının üzerinden üç ayı aşkın süre geçti. TTB Aile Hekimliği Kolu, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, aile hekimlerinin haklarını korumak için direnmeye sonuna kadar devam edeceklerini bildirdi. 

 

AİLE HEKİMLERİ HAKLARINI KORUMAK İÇİN DİRENMEYE SONUNA KADAR DEVAM EDECEK!

Aile Sağlığı Merkezi çalışanları aylardır huzursuz.

Aile Hekimleri, hemşireler, ebeler, sağlık memurları, Toplum Sağlığı Merkezi çalışanları gerilim içinde hizmet vermeye çalışıyorlar.

Sağlık Bakanlığı'nın, Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarına 3 Ocak 2015 tarihinde "nöbet" adı altında başlattığı Cumartesi  günleri fazla çalışma dayatması üç aydır sürüyor.

ASM çalışanları hafta içi beş gün toplam 40 saat çalışmalarına rağmen ek olarak Cumartesi günleri 8 saat fazladan çalışma uygulaması tüm yurtta çalışanların direnciyle işlevsiz hale gelmiştir.

Sağlık Bakanlığı, ASM çalışanlarına iki yıl öncesinden hastane acillerinde ve 112 istasyonlarında zorunlu nöbet uygulaması getirmiş, sağlık çalışanları kendi görev ve sorumluluğuyla uyuşmayan haksız ve hukuksuz nöbetlere gitmemiş; bakanlık bu uygulamayı rafa kaldırmak zorunda kalmıştı.

3 Ocak 2015 gününden beri  her Cumartesi günü ASM çalışanlarına asil ve yedek olarak nöbet yazılmakta, bu nöbetlere gitmeyen sağlık çalışanları hakkında tutanaklar tutulmakta, savunmalar istenmekte, 5 ceza puanları verilmektedir.

ASM çalışanları sözleşme feshi tehditlerine rağmen çoğunlukla bu haksız ve hukuksuz uygulamaya karşı haklarını koruma yolunu seçmiş, ASM lerini Cumartesi günleri açmamakta ısrar etmiştir.

Sağlık Bakanlığı, Anayasa'nın, yeterince dinlenme hakkını düzenleyen ilgili maddesinden, yerel hukukumuzu bağlayan evrensel yasalara, sözleşmelere bağlı kalmayarak, ASM ve TSM çalışanlarına fazla ve esnek çalışmayı öngören yasal düzenlemeler yapmıştır.

Bu durum ASM çalışanlarını huzursuz etmiş, güvenini kırmış, gelecek kaygısı  içinde moralsiz çalışmaya sevk etmiş, TSM çalışanlarını ise hakları için mücadele eden ASM çalışanlarına tutanak tutmak, savunma istemek gibi bürokratik görev dışında asli işini yapamayacak hale getirmiştir.

ASM çalışanlarına haksız ve hukuksuz bir şekilde uygulanan fazla çalıştırma dayatmaları bir seçim öncesi propaganda malzemesine dönüşmüştür.

Sağlık Bakanlığı yetkilileri, basına verdikleri demeçlerde, bu uygulamayı ısrarla sürdüreceklerini, ayrıca gece esnek mesai uygulanacaklarını, bunu hastanelerde branş nöbeti şekliyle de hayata geçireceklerini ilan etmişlerdir.

"Sağlıkta Dönüşüm" adı altında sağlık hizmetlerini piyasa koşullarına göre yeniden organize eden, sağlık hizmetlerini kar eden bir hizmet alanı olarak gören anlayış, sürümden kazanan hizmet sektörü gibi hastayı tüketim nesnesine dönüştürmüştür.

Geçen yıl 635 milyon rekor düzeydeki hasta "iyi sağlık hizmeti" alamadan, 2 milyar kutu ilaç tüketirken; her yıl artan bu hasta sayılarına ne hastanelerin poliklinikleri,ne geçen yıl 100 milyon hasta muayene eden acillerin gücü,ne sayıca rekor düzeye erişmiş içi boşaltılmış 86 tıp fakültesinden mezun olacak 12 bin hekim, maalesef hiç biri yetmeyecektir…

Halkın iyi sağlık hizmeti alma hakkını ortadan kaldıran, çalışanları uzun saatler performans ölçeğiyle, suyunu çıkarana dek çalıştıran sağlık politikaları artık sürdürülemez hale gelmiştir.

Bunun en büyük yükünü çeken sağlık çalışanları bu yüzden her gün hastalarından şiddet görmektedir..

En son 7 Nisan günü Denizli'de uygunsuz rapor istemine mesleki değerlerini koruma gereği olumsuz yanıt veren aile hekimine 45 gün darp raporu verilecek düzeyde toplu şiddet uygulanmıştır.

Şiddeti sadece güvenlik tedbirleriyle önleme dönemi geçmiştir.

Aile hekimleri ve diğer ASM çalışanları kendilerine dayatılan fazla ve esnek çalışmaya karşı haklarını korumak için mücadelesini sonuna dek sürdürecektir.

Bu uygulama hem yargı nezdinde hem de fiili mücadeleyle gelinen aşamada meşruluğunu yitirmiştir.

Seçim dönemine sağlık hizmetlerini kurban eden anlayışın, üyelerimizin temel  insani hakları için başarıyla yürüttüğü mücadeleye yenik düşeceğini biliyor, her türlü desteğimizi sunacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz.

Saygılarımızla.

TTB Aile Hekimliği Kolu