ÇAĞDAŞ
TÜRK Dr. Faik Çelik |
“Şiir, dizelere sıkıştırılmış bir nükleer enerji. Şiir,
parçalanacak, patlayacak olan şey. Şiir hem haz, hem derinlik, hem sonsuz bir
bağımsızlık, bağsızlık, hem çok ince bir denge, iç düzen. Sabır ve coşku...”
Böyle diyor şair Gülten Akın.. Daha ne söylenebilir ki? Belki yine onun
sözleriyle şiir/şair/sağlık/sağlıkçı alanında dolanırız:
“... şiir bilgiyi de varlığı da aynı zamanda kapsarsa şiir olur”
diyor.
Varlığın sağlıkla ilişkisi büyük... Sağlığın ise bir toplum için
önemi ortada. Diyor ki Gülten Akın “yaşadığımız ortamdan kaçamıyoruz.
Sosyal, politik, kültürel ortamdan... ...
şiir işte, bir çığlık yerine geçiyor. Özellikle toplumsal içerikli şiir. Kimse
hazır değil çığlığı almaya.”
Şair “kimsenin çığlıkları almaya hazır olmadığı” anlarda ve
toplumlarda da çığlık atma işlevini tabii ki sürdürecek. Özellikle sağlık
alanında çığlıklar atmaya büyük gereksinim var.
Hem şiir/sanat hem de hekim/sağlık halkla bütünleşmeyi gerektirir. “Halkla
bütünleşmek ise, salt kültür, yazın, şiir kesimlerinde değil, yaşamın her
kesiminde etkin olma gücünü kendinde bulan herkesin uyması gereken ilk kuraldır” “Şiir yaşamdan çıkar”
Eğer şiir gerçekten yaşamdan çıkmışsa, yaşam da sağlıksa, yaşam ve
sağlıkla “toplumcu köprüyü kurabilen” şairlere ve bu köprünün temel
elemanlarından olan sağlıkçılara bu güzel şiirleri toplu halde ulaştırmak
anlamlı. “Bir çelişki gibi gelir ilk
bakışta belki, ama diyorum ki, şiir her zamankinden daha çok, şimdi gereklidir.
Çünkü her has şiir bir ortak paydadır. Bir iletişim aracıdır.”
Evet böylesine değerli bir iletişim aracını bizlere sunan değerli şairlerin
sağlıkla, tıpla, hekimlikle, ilişkili dizelerini derleyerek toplu hale getiren Dr.
Faik Çelik önemli bir iş yaptı.
Çığlığı atanlara, çığlığı duyup yanıt verenlere ve emeği geçenlere
tekrar teşekkür ediyorum.
Dr. Füsun Sayek Tıp yaşamla iç içe, hekimler ve
hastalar yaşamın birer parçaları.., böyle olunca da tıp ve hekimler sanatla yan
yana.Hekimlikte mesleki teorik ve pratik ön planda görülmekte ise de, hekimlik farklı
etik, ahlaki ve vicdani ve tabii ki insani yönleriyle gerçekten farklı bir
meslektir.Hekimlikteki “ustalık”, hastasının veya kendinden yardım isteyen
insanların duygu ve düşüncelerini, acılarını ve beklentilerini anladığı
ölçüde o hekimde anlam kazanır .Bunun için hekim duyarlı olmalıdır, bu
duyarlılığa giden en sağlam yollardan birisi edebiyat, en kestirmesi de
“şiir”dir. Aslında “tıp”da, “şiir” de birer sanat değilmidir? Her
ikisinde de duygu, deneyim, sezgi, düşünce, beceri ve birikim yok mudur ? Ozan Özdemir Asaf’ın dediği gibi “her insanın bir öyküsü vardır, ama her insanın
bir şiiri yoktur”. Bu seçkide çağdaş Türk Şiirinden
örnekler seçildi, Halk Edebiyatında tabip ve yara kavramlarının
anlamlandırılmasındaki farklılık, Divan Edebiyatındaki “dil” sorunları
düşünülerek seçkiye dahil edilmedi.Ama bu tercih ne, “olmaz ilaç sine-i sad
pareme” dizelerini mırıldanmamıza ne de “doktor civanım, ah neler istiyor
canım” dizelerindeki neşeli türkü ezgisini hatırlamamıza engel
değildir.Eksiklikler mutlaka vardır, 300’e yakın şiir arasından seçilen bu
örneklerdeki tek ölçü kişisel beğenidir.Bu nedenle bu kitapta yeral(a)mayan
şiirlerdeki eleştiriyi peşinen üstleniyorum. Eleştiri ve katkılarınızla daha iyiye
varacağımıza inanıyorum. Bu kitabın hekimlere, şiir dostlarına,
Çağdaş Türk Şiir Dünyasına kazandırılmasına katkılarından dolayı başta TTB
Merkez Konseyi olmak üzere, tüm emeği geçenlere dostça bir sağolun Şubat 2003 İstanbul Faik Çelik
|