
Değerli Basın
Mensupları,
İşkence insanın
varoluşunun inkarıdır.
İşkence hekimlik
mesleğinin varoluşuna aykırıdır.
Bu sebeple, bir
yandan işkencenin tespiti, işkence görenlerin tedavi ve rehabilitasyonu, öte yandan
işkencenin önlenmesi doğrultusunda mesleğimizin temel ilkeleri ışığında çok
yönlü bir faaliyet yürütmek varoluşumuzun gereğidir.
Meslek örgütü
olarak, böyle bir faaliyet ortamının kuvvetlenmesi için meslektaşlarımızın
eğitimi, halkın bilgilendirilmesi, gerekli araştırma ve soruşturmaların yapılması,
ilgili resmi ve resmi olmayan kurumlarla amaca dönük çalışmalarda bulunulması,
işkenceye karşı dayanışma ortamlarının kuvvetlendirilmesi temel çalışma
alanlarımızın başında gelmektedir.
Bu kapsamda
ülkemiz ve dünyada işkencenin önlenmesi için mevcut bilgi birikimimizi İstanbul
Protokolü hazırlık çalışmalarında seferber ettik.
İstanbul
Protokolünün üç önemli özelliğini dikkatinizi sunmak isterim.
1- İşkencenin
engellenmesi ve yasaklanması için birçok uluslar arası hukuki standart
geliştirilmiştir. Ancak işkencenin araştırılması ve dökümantasyonu açısından İstanbul Protokolü ilk uluslar arası kılavuzdur.
Bu sebeple, bu kılavuz varolan
işkence konusundaki kesin yasaklar ile işkencecilerin suçlarından ötürü sorumlu
tutulmaları arasındaki boşluğu kapatmada katkıda bulunacaktır.
2- Bu uluslar arası
kılavuzun hazırlanmasında Türkiye’deki
kurumların olağanüstü katkısı olmuştur.
3- Bu kılavuz
enstrumantal değerinin ötesinde, ilgililerin eğitilmelerine yararlı olacağı gibi,
mesleklerinin gerekleri doğrultusunda çalıştıkları için baskıya maruz kalanları
desteklemek için nesnel bir dayanak noktası oluşturacaktır.
Ülkemizde bugün,
başta cezaevlerinde olmak üzere, kamu vicdanını derinden yaralayan gelişmeler ve bu
çalışmaya katkıda bulunan kimi meslektaşlarımız da dahil olmak üzere mesleklerini
temel ilkelerimiz ışığında olağanüstü çabalarla sürdürdükleri için baskılara
maruz kalanlar gözönüne alındığında İstanbul Protokolünün anlamı daha da
kuvvetlenmektedir.
İşkence ve
şiddetin zihinleri teslim alma çabalarına karşın, işkencenin zihinlerden kazınması
için hepimize son derece zor, ama bir o kadar da onurlu bir sorumluluk düştüğü
bilinci ile,
Saygılarımı
sunuyorum.
Dr. Metin Bakkalcı
Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi
II. Başkanı |