ÖNSÖZ

      Adli tıp, gerek tıp eğitimi süresince, gerekse mezuniyet sonrası hekimlik uygulaması sırasında, yaşamdaki önemiyle kıyaslanabilen bir ilgiye mazhar olamamaktadır. Tıp eğitimindeki önemi, mevcut tıp fakültelerinin hemen hemen yarısında adli tıp bölümünün olmadığı ve olanların da ders sayısı ve uygulamayla ilişkisinin azlığı gerçeği ile anlaşılabilir. Özellikle pratisyen hekimlerin, hekimlik uygulamasında karşılaştıkları ve öncelikli sorunların başında gelmesi, buna karşın en az bilgili olunan alan olması, bir başka çelişkidir. Bu durumun en doğrudan sonucu, hukuksal süreçlerdeki “hatalar” ve insan hakları ihlallerinin meşrulaş(tırıl)masıdır.

      Gerek hekimler, gerek onların örgütleri TTB, adli tıp nedenli sorunları son 15-20 yıldır daha yakından hissetmekte ve yaşamaktadır. Buna ilişkin bulunan çözüm ise, iyi niyetli ama oldukça yetersiz, daha çok da el yordamı ile yapılan eğitim -daha doğrusu bilgilendirme- etkinlikleridir. Öğrenilmesi gereken süreçte edinilemeyen bilgilerin, sorunlarla karşılaşılan bir dönemde, gecikmiş de olsa kazanılmaya çalışılması. Bu çabaların sorunu çözememesi ve hukuksal hataların had safhaya gelmiş olması, TTB’ni bu konuda adım atmaya zorlamıştır. 1986’dan itibaren bu konuda atılan adımlar ve biriktirilen bilgiler ve deneyimler, 1990’ların ortalarında bir nitelik dönüşümüne yol açmıştır. TTB bünyesinde yer alan Pratisyen Hekimler Kolu, İnsan Hakları Kolu/Grubu ile adli tıp alanında faaliyet gösteren akademisyenler ve hekimlerin bir araya gelmesi ile bir dizi etkinlik ve toplantı yapılmıştır. Bunların içinde, önemli biri de, 1996 yılı Ocak ayında Ankara’da yapılmış olanıdır. Bu toplantıda, Adli Tıp Kurumu’nun yanı sıra, değişik tıp fakültelerinin adli tıp öğretim üyeleri, TTB bünyesinde bu alanda etkinlik gösteren hekimler ve bazı Avrupalı meslektaşları ile bir araya gelmişler ve pratisyen hekimlerin adli tıp eğitimi konusunda bir tartışma sürdürmüşler, ortak noktalar belirlemişlerdir. Belirlenen ortak noktalar çerçevesinde bir işbölümü yapılmış, adli tıp eğitimi konusunda hazırlıklar başlatılmıştır. Bu işbölümü ve hazırlıklar, 1996 yılı Mart ayı sonunda bir araya getirilmiş, bu arada aynı yıl içinde Manisa, Isparta ve Nevşehir’de kısa süreli eğitim toplantıları yapılmıştır. Bütün bir 1996 yılı boyunca yapılan hazırlıklar sonunda, ilki Aralık 1996’da İstanbul’da yapılan 5 günlük bir kurs ile oluşturulan birikim derli toplu sunulmaya başlamıştır. İstanbul ile başlayan bu kurslar süreci, 1997 ve 1998 yılında Manisa, Diyarbakır, İçel, Samsun, Balıkesir, Eskişehir ve Aydın ile devam etmiş, bu kurslarda hekimlerle akademisyenlerin etkileşimi sonucu bir adli tıp kitabının alt yapısı oluşmuştur.

      Elinizdeki “Adli Tıp Kitabı”, ülkemizde hekimlik uygulamasında yaşanan adli tıp ile ilgili sorunları gidermek amacı ile yola çıkmış, bu amaçla da ülkemizin dört bir yanından çıkarak bir araya gelmiş ve bu anlamda olumlu bir örnek oluşturmuş, bu birlikteliği meslek örgütü ile uyumlulaştırmış, yine ülkenin dört bir yanındaki kentlerdeki meslektaşlarına bildiklerini ve birikimlerini aktarmada özveri ile davranmış, bu süreci önemli aksamalara uğratmadan sürekli bir şekilde yürütmüş bir grup insanın eseridir. TTB olarak, bu sürece katkısı olan, yaklaşık üç yıldır özveri ile çalışan bu arkadaşlarımıza teşekkür ederiz. Çıkardıkları bu eserin, adli tıp alanında olumlu bir başlangıç olmasını ve tıbbi uygulamada sorun çeken meslektaşlarımıza katkıda bulunmasını diliyoruz.

      Dr. Ata Soyer