STED.......STED Kapak

..
 
 
 
Siz Olsaydınız


Mayıs sayımızda yayınlanan Dosya 15’i anımsatıp görüşlerinizi ve Y.O.K.’nun görüşünü sunuyoruz.
 

Dosya 15: 
 Dr. D.C. Erkek, Dahiliye uzmanı, Devlet Hastanesinde çalışıyor, muayenehanesi var. 
 A.G, romatizmal ağrıları nedeniyle Dr. D.C’ye başvurur ve kendisine yanda görülen reçete verilir. 
 Tabip Odası, hekim hakkında soruşturma açar ve mesleki hata ve ihmal gereçesiyle 15 gün meslekten alıkoyma cezası verir. Hekimin itirazı üzerine dosya YOK’a gelir. 

 Dr. D.C.’nin hatalı olup olmadığı Yüksek Onur Kurulu’na sorulmaktadır. 
 
 Siz olsaydınız kusur olup olmadığına, varsa derecesine nasıl karar verirdiniz?

 
Dosya 15’e ilişkin gelen yanıtlardan:
 Yanıt 1: Fakülte yıllarımda şimdi anımsayamadığım bir öğretim üyesi, dosya 15’deki kadar olmasa da böylesi bir polifarmasi örneği reçeteyi saydamla panoya yansıtmıştı. Bir öngörü mü dersiniz bilmem, ancak tüm sınıf o doktoru ayıplar, dalga geçerken doğrusu ben pek gülememiştim. Ne yazık ki zaman beni yanıltmadı. Gerek hastaların beklentisi gerekse hekimler arasında hoş görülen bu tür alışkanlıklar böylesi ucube ilaç birlikteliklerini çokça görmemi sağladı. Hastaların beş kalem ilaç alma çabası ya da başka bir gerekçe hekimlerin bir anlamda kendi özsaygılarının bir göstergesi olan reçetelere bu özensizliği göstermelerini açıklamıyor. Eczane kalfalarının yönlendirmelerinin doğal sayıldığı, reçetelerin hastalarca yorumlandığı bir aşamada insan olmanın gereğini yapalım, özensizliğimize insan canına karşın gerekçe aramayalım. 
   Dr. Orhan Odabaşı/Ankara

 Yanıt 2: Bu reçeteyi görünce aklıma “D.C. doktor mu?” sorusu geldi. İl tabip odası bunu araştırmalıdır. Eğer D.Ç. doktor ise; 
 1. Dr. D.C. bazı doktorlar gibi ilacın ismini biliyor ama etken madde ve etkileri hakkında bilgisi yok, farmakoloji bilgisi zayıf. 
 2. Dr. D.C. eğer “ben bilgi olarak tam bir doktorum” diyorsa, aklıma daha kötü şeyler geliyor. Bu doktorun gözünü para kazanma hırsı bürümüş. Hasta kaçmasın diye ilaçları kontrolsüz kullanmakta. Gerekçe ne olursa olsun hekimin hastasının güvenini kötüye kullanarak (sonunda ölüm olmasa bile) hastasına zarar verdiği kesin.
 Bence tıp fakültesini bitiren herkes doktor olur. Hekim, beden ya da ruhen hasta olan ilaçla ya da ilaçsız (modern bilimin kabul ettiği yöntemlerle) zarar vermeden tedavi edendir. Tıp fakültesini bitiren herkes doktordur ama herkes hekim değildir. 
    Dr. Alfert Sağdıç
  Görele Devlet Hastanesi/Giresun

 Yanıt 3: Bu konuda hatanın yalnızca hekimlere ait olduğunu düşünmüyorum. İlaç firmalarının yoğun propagangası, hastaların bitmek tükenmek bilmeyen ağrı yakınmalarıyla örtüşünce yazılan beş kalem ağrı kesici yetersiz bile kalabilir. Siz olsaydınız iki kalem numune ilacı da hastanın cebine koymaz mıydınız?
   Mehmet Kanbur/ İstanbul

 TTB Yüksek Onur Kurulu kararı: 
 Polifarmasinin tipik bir örneği olan olguda, hekimin diğer uygulamalarının da araştırılmasının gerekliliği ve mesleki standartların geliştirilmesinin önemi ortaya çıkmaktadır. 

  Dosya 17’ye ilişkin görüşlerinizi  bekliyoruz. Yanıtlarınızı ve TTB Yüksek Onur Kurulu’nun kararını Eylül  2000 sayımızda yayınlayacağızYeni Dosya: Dosya 17: 
Dr. M.H. Erkek, 29 yaşında. Pratisyen hekim, Sağlık Ocağında çalışıyor.
Dr. M.H. üç arkadaşıyla birlikte, arabasıyla gezintiye çıkar. Arabayı M.E.H. kullanılmaktadır. Birden önlerine bir adam çıkar ve hızla adama çarparlar. Dr. M.H. ifadesine göre, M.E.H.'yi durması için uyarır, ancak M.E.H. panik içinde arabayı kullanmaya devam eder. Dr. M.H.'nin sürekli ısrarları üzerine M.E.H, yapacak bir şey olmadığını, olayın ortaya çıkması halinde kendisini yaşatmayacaklarını söyler. Yine ifadesine göre, Dr. M.H. olay sonrası sürekli ölüm tehdidi alır; hatta M.E.H.'nin eniştesi olan ... partisi İl Genel Meclisi üyesi M.Z.Z de kendisini öldürmekle tehdit eder. M.Z.Z. kendisine, işe kendisinin de karıştığını, ihbar edeni yaşatmayacağını söyler; ayrıca zorla senet imzalatır ve arabasına el koyar. Dr. M.H. bir süre kararsız kalsa da, sonunda olayı bildirmek üzere savcılığa gider ve ifade verir. Olayın açıklığa kavuşmasıyla, ölen kişinin yakınları Dr. M.H.'yi Tabip Odasına şikayet ederler. 

 Dr. M.H.’nin hatalı olup olmadığı Yüksek Onur Kurulu’na sorulmaktadır. 
 Siz olsaydınız kusur olup olmadığına, varsa derecesine nasıl karar verirdiniz?
 

.............................................Başa Dön.....Sayfa Başı