Mart sayımızda yayınlanan Dosya 13’ü
anımsatıp Yüksek Onur Kurulu’nun görüşünü sunuyoruz.
Dosya 13:
Dr. D.M. 33 yaşında, pratisyen hekim, özel çalışıyor, muayenehanesi
var. Dr. D.M, astım hastalığını lazer uygulamasıyla tedavi ettiğini iddia
etmektedir. Bu yöntemi 1500 hastaya uyguladığını, hastalığı %90 oranında
iyileştirdiğini belirten Dr. D.M., haftalık bir dergiye verdiği röportajda
yönteminin temelini şöyle açıklamaktadır: "Ben, alerji mihraklarının doğrudan
doğruya vücudun kendisinde olduğuna ve dış etkilerin ancak bu mihrakları
uyararak harekete geçirdiğine inandığım için, tedavi yöntemim de buna uygun
olarak gelişti. İşte benim yöntemim, insandaki bu oto-alerjik mekanizmanın
düzeltilip, duyarlı bölgelerin lazer ışınları yardımıyla duyarsızlaştırılmasına
dayanır. Bunun gerçekleştirilmesinden sonra, hastanın, dışardan gelen alerjik
maddelerle teması sonucu oluşan krizler ortadan kalkacaktır."
Yüksek tirajlı bir haftalık dergiye verilen röportaj sonrası,
bölge Tabip Odası hekim hakkında soruşturma başlatır. Tabip Odası Onur
Kurulu, hekime ceza verilmesine karar verir. Hekimin itirazı üzerine dosya
Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu'na gönderilir.
Dr. D. M.’nin hatalı olup olmadığı Yüksek Onur Kurulu’na sorulmaktadır.
Siz olsaydınız kusur olup olmadığına, varsa derecesine nasıl
karar verirdiniz?
Dosya 13’e ilişkin Tabip Odası Onur Kurulu karar gerekçesi:
*Bilimsel olmayan bir yöntemi kişisel çıkarı için uygulamak,
*Bu yöntemi, reklam amacıyla haftalık bir dergide tanıtmak.
Tabip Odası Onur Kurulu kararı: Bir ay meslekten alıkoyma.
TTB Yüksek Onur Kurulu kararı: Onay
Bu karardan yaklaşık iki yıl sonra, İl Sağlık Müdürlüğü ... Merkez
Sağlık Ocağı Tabipliği'nce yapılan denetlemede, Dr. D.M'nin muayenehanesinde
Akciğer fonksiyon testleri, Spektrofotometre, Radyoskopi gibi uzmanlık
isteyen tanı ve tedavi araçlarını kullandığı ve lazerle astım tedavisine
devam ettiği saptanmıştır.
Ayrıca muayenehanelerde uygulanan yöntemlerle ilgili bir reklam
broşürü de dağıtıldığı görülmüştür. Bunun üzerine İl Sağlık Müdürlüğü aynı
suçtan daha önce bir ay meslekten alıkoyma cezası alan Dr. D.M'yi Tabip
Odası’na şikayet etmiştir.
Tabip Odası hekim hakkında soruşturma açmıştır. Dr. D.M. savunmasında,
halen astım tedavisinde lazer kullandığını ve bunun bilimsel açıklamasını
kendince yaptığını, ancak bilim çevrelerince reddedildiğini ileri sürmüştür.
Kendisini Galile'ye benzeterek, bu tedavi yönteminin bir başarı olduğunu
söyleyen Dr. D.M. bu başarısının bir takım çıkar çevrelerince baltalanmak
istendiğini belirtmiştir. Sonuç olarak Tabip Odası Onur Kurulu, hekimi
iki ay meslekten alıkoyma cezasıyla cezalandırmış; hekim bu karara YOK
nezdinde itiraz etmiş ve İdare Mahkemesi’nde dava açılmıştır. YOK, Tabip
Odası Onur Kurulu’nun verdiği cezayı onaylamış, İdare Mahkemesi de verilen
cezada mevzuata aykırılık görmeyerek davayı reddetmiştir.
Dr. D.M. savunmasında, bunun bilimsel açıklamasını kendince yaptığını,
ancak bilim çevrelerince reddedildiğini ileri sürmüş ve yönteme ilişkin
eleştirileri "Benim ne yaptığımı önce öğrensinler, sonra yorum yapsınlar."
biçiminde yanıtlamıştır. Dağıttığı el ilanından anlaşıldığı kadarıyla Dr.
D.M., insanların çaresizliği ve bilgisizliğini paraya dönüştürmekte yıllar
içinde giderek ustalaşmıştır. Kendisini bilimsel olmayan yöntem uygulamakla
suçlayanları ise, Galile'nin aforizmasıyla yanıtlayarak değeri anlaşılamayan
dahi bilim adamını oynamaktadır.
 |