GÜNLÜDÜR! Torba Yasa, Güvenlik Soruşturması ve Kamu Görevine Atama

3535/2019
20.12.2019

TABİP ODASI BAŞKANLIĞI’NA

“Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 2,3 ve 9. Maddeleri ilk defa veya yeniden her türlü kamu görevine atanacak kişilere uygulanacak güvenlik soruşturması ve halen süren bu konudaki yargılamalara ilişkindir.

Teklif 16 Aralık 2019 günü TBMM Başkanlığı’na sunulmuş, 19 Aralık 2019 günü  Plan ve Bütçe Komisyonu’nda aynen kabul edilmiş ve Cumartesi günü Genel Kurul’da görüşülmesi beklenmektedir.

Konuyla ilgili ekte sunulan metnin odanız tarafından iliniz milletvekillerine ivedi olarak gönderilmesini bekler, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Saygılarımızla

Prof. Dr. Sinan Adıyaman
TTB Merkez Konseyi
Başkanı

Sayın Milletvekili,

Size, torba bir teklifi içinde yer alan güvenlik soruşturmasına ilişkin üç madde hakkında yazıyoruz. Bu üç madde, çocuklarımız, gençlerimiz ve bütün toplum üzerinde son derece sakıncalı sonuçları doğuracak içeriğe sahiptir.

Bu nedenle her bir milletvekilinin konu üzerine eğilmesi, teklifin sakıncalarının ortadan kaldırılmasına katkı sağlaması sizlerden en temel beklentimizdir. Bu üç maddenin kapsamı ve etkilerine kısaca sizlere aktarmak isteriz. Ayrıntılı bilgi ve belgeleri isteğiniz olması halinde sizlere iletmeye hazırız.

Teklifin adı  “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”dir. Teklifin 2,3 ve 9. Maddeleri ilk defa veya yeniden her türlü kamu görevine atanacak kişilere uygulanacak güvenlik soruşturması ve halen süren bu konudaki yargılamalara ilişkindir.

Teklif 16 Aralık 2019 günü TBMM Başkanlığı’na sunulmuş, 19 Aralık 2019 günü  Plan ve Bütçe Komisyonu’nda aynen kabul edilmiş ve Cumartesi günü Genel Kurul’da görüşülmesi beklenmektedir.

Güvenlik Soruşturması ve Kamu Görevine Atamada Mevcut Durum

Sayın Milletvekili, ülkemizde güvenlik soruşturmasına ilişkin asıl düzenleme 1994 yılında çıkarılan 4045 sayılı Kanun ve bu Kanuna dayalı olarak 24 Ekim 2018 günü yenilenen Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği’dir. Bu Kanun, Silahlı Kuvvetler, Emniyet, MİT teşkilatında, ceza ve infaz kurumlarında görev yapacaklar ile devletin iç ve dış güvenliği yönünden  gizlilik dereceli bilgilerin olduğu kamu görevleri yönünden güvenlik soruşturması yapılmasını düzenlemiştir.

Diğer kamu görevleri yönünden ise güvenlik soruşturması değil,  yüz kızartıcı ya da devlet aleyhine suçlardan ceza alanlar ile bir yıl ve üzerinde hapis cezası alanların kamu görevine atanamayacağı 657 sayılı Kanunun 48. Maddesinde düzenlenmiştir.

İlk defa OHAL döneminde 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 657 sayılı Kanunun 48. maddesine eklenen cümle ile güvenlik soruşturması istisnasız bütün kamu görevleri için uygulanmaya başlanmıştır. 7070 sayılı Kanun ile de bu uygulama OHAL dönemi dışına taşınmıştır.  

Hakkında Anayasa Mahkemesi Kararları

28 Temmuz 2019 tarihinde Anayasa Mahkemesi 657 Sayılı Kanunu’na eklenen düzenlemeyi iptal etmiştir. Bu kararın öncesinde ise Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 27 Şubat 2019 tarihinde, bir bireysel başvuru üzerine, 4045 Sayılı Kanunu ve Kanuna dayalı olarak çıkarılan Güvenlik Soruşturması Yönetmeliği’ni Anayasa’ya aykırı bulmuş ve ihlal kararı vermiştir.

Güvenlik Soruşturması ile ilgili Teklif Maddeleri

Teklifin 2. Maddesi ile Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen düzenleme yeniden 657 Sayılı Kanun’a konmakta, güvenlik soruşturması uygulamasının 4045 Sayılı Kanun’a göre yapılacağı belirtilmektedir.

Teklifin 3. Maddesi ile 657 Sayılı Kanun’a geçici madde eklenmesi,  keyfi güvenlik soruşturması/arşiv araştırması işlemlerine karşı açılan davaları 6 ay süre ile durdurulması, yeniden yapılacak güvenlik soruşturması sonucunun beklenmesi, eğer sonuç yine olumsuz değerlendirilir ise davaların açıldığı tarihteki işleme ve hukuki duruma göre değil, sonradan yapılacak işleme göre yeniden görülmesi teklif edilmektedir.

Teklifin 9. Maddesinde ise 4045 Sayılı Kanun’un 1. Maddesine bir fıkra ve bazı ibarelerin eklenmesi teklif edilmektedir. Bu ek düzenlemeler; 24 Ekim 2018 günü değişikliğe uğrayan Güvenlik Soruşturması Yönetmeliği’nde yer alan kimi hükümlerin Kanun maddesi haline getirilmesinden ibarettir. Yönetmelikten Kanuna aktarılmayan tek husus ise güvenlik soruşturması kapsamında toplanan verilerin ne kadar süre ile saklanacağına ilişkin bölümdür.

Anayasa Mahkemesi’nin İptal Kararlarının Gerekçeleri

Anayasa Mahkemesi; 27 Şubat 2019 tarihinde verdiği ihlal kararında 4045 Sayılı Kanun ile Güvenlik Soruşturması Yönetmeliği hükümlerini birlikte incelemiş ve aşağıdaki hususlar yönünden Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olduğu sonucuna varmıştır;

• İlgili Kanun ve Yönetmeliğin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının nasıl ve ne şekilde yapılacağı konusunda hiçbir düzenleme içermemesi, bu konuyu soruşturma ve araştırma yapmaya yetkili makamların görev talimatlarına bırakması,

• Yetkili makamların görev talimatlarının neler olduğunun -bu talimatların yayımlanarak genelin bilgisine sunulmamış olması ve idare tarafından istenen her durumda değiştirilebileceği dikkate alındığında- bireyler tarafından önceden bilinmesi ve öngörülmesinin mümkün olmaması,

• Kişilerin söz konusu bilgilere itiraz etme olanağı ve bir müddet sonra bilgilerin silinmesine de imkân verilmesi,

• Keyfîliğe karşı yeteri kadar güvenceye sahip olmalarını sağlayacak açık ve detaylı kuralları içermemesi,

• Kişilerin geçmiş ceza mahkûmiyetlerine ilişkin kayıtlar bakımından hangi suçların kamu görevine girmeye engel olduğu, suçlar arasında herhangi bir ayrım ve derecelendirme yapılmadığı,

• Değişik kanunlar ile şartlı salıverilmeye, kesinleşmiş mahkûmiyet niteliğinde sayılmayan kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların da güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasının bir sebebi olup olmayacağı hususunda hiçbir düzenlemeye yer verilmemesi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de çalışma hakkına erişimi özel ve aile hayatına saygıyı düzenleyen 8. Madde kapsamında değerlendirmekte, devletlerin “güvenlik” gerekçesi ile yapacakları bu tür müdahalelerinin hukuka uygun olabilmesi için demokratik bir toplumda gerekli olduğunun ortaya konulması gerektiğini belirtmektedir.

Türk Tabipleri Birliği olarak bu güne kadar hekimler hakkında yürütülen uygulama işlemlerinden bildiğimiz üzere, güvenlik soruşturması, düşünce, inanç, etnik köken, cinsiyet gibi pek çok nedenle ayrımcı, keyfi uygulamaları beraberinde getirmektedir.  Keyfi uygulamalar, gençlerimizin geleceklerini, umutlarını çalmakta, iktidarların kamu personelini tek tipleştirmesinin önü açılmakta, toplumsal iyilik halini imkansız kılmaktadır. Üstelik hekimler yönünden 7151 Sayılı Kanun ile  güvenlik soruşturması nedeniyle atanamayan veya işine son verilen hekimlerin 450 gün süre ile mesleklerini kamu görevi dışında yapmaları da yasaklandığından bu keyfi düzenlemenin etkileri sağlık alanında çok daha fazla hissedilmektedir.

Sonuç: Teklif maddeleri insan onuru, ayrımcılık yasağı başta olmak üzere pek çok temel insan hakkına keyfi müdahaleyi engelleyecek düzenlemeleri içermemektedir. Kamu güvenliği ile ilgisi bulunmayan bütün kamu görevlerinin güvenlik soruşturması uygulamasına tabi kılınması, demokratik bir toplumda gerekli değildir. Anayasa Mahkemesi’nin iptal gerekçelerine aykırı düzenlemelerin geri çekilmesi, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının kapsamının devletin iç ve dış güvenliği ile ilgili görevlerle sınırlı düzenlenmesi ve AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarında belirtilen hukuka uygun ölçütlerin dikkate alınacağı, keyfi muameleleri engelleyecek bütüncül bir düzenlemenin ilgili bütün tarafların katılımı  ile yapılması için çabalarınızın çok kıymetli olduğunu bilgilerinize sunarız.