Şehir Hastanelerine Hazine Garantisi Getiren Yönetmeliğe Dava Açıldı

Şehir hastanesi ihalelerini alan şirketlerin, yurtdışından alacakları kredilere “borç üstlenimi” adı altında sınırsız Hazine Garantisi sağlayan Yönetmeliğe dava açıldı.

Davada Yönetmelik hükümlerinin iptali ile dayanak Yasanın Anayasaya aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesine başvurulması talep edildi.

Yönetmelik, Sağlık Bakanlığının şehir hastaneleri, yap-işlet-devret projeleri ve Milli Eğitim Bakanlığının kamu özel ortaklığı yöntemiyle yapacağı ihalelerde, tesislerin erken devralınması halinde Hazine’nin şirketlerin kredi borçlarını tüm mali ek yükümlülükleriyle birlikte devralmasını kabul ediyor.

Sözleşmenin erken feshedilmesinin şirketin kusurundan kaynaklanması durumunda bile borcun yüzde 85’inin üstlenilmesini kabul eden Yönetmelik, kamu kaynaklarının korunmasına dair herhangi bir düzenleme içermiyor.

Yönetmelik ayrıca projelere kredi veren “kreditör” kuruluşlara da sözleşmeyi fesih yetkisi veriyor. Böylece kredi veren kuruluş, kendisinin feshettiği sözleşmeden kaynaklanan tüm mali yükümlülükleri Hazine’ye yükleme olanağına kavuşuyor.

Türkiye’nin Hazine Müsteşarlığı düzeyinde temsil edildiği Avrupa Kamu Özel Ortaklığı Uzmanlık Merkezi (EPEC) verilerine göre kredilere ilişkin türev ürünlere de tam Hazine garantisi sağlayan Türkiye dışında bir ülke yok.

Kamu borçlanmasına göre yüzde 83 daha pahalı, daha riskli, daha maliyetli olduğunu herkesin bildiği bu projelere neden kalkışıldığı bilinmiyor. Mesele yatırım yapmaya gelince kısıtlı olduğu iddia edilen kamu kaynaklarının sıra şirketlere kefil olmaya gelince nasıl sınırsız hale geldiğinin açıklaması ise bugüne kadar yapılmış değil.

Türk Tabipleri Birliği olarak kamu özel ortaklığı yöntemine karşı yürüttüğümüz mücadeleyi her alanda sürdüreceğimizi bir kez daha yineliyoruz.

Dava dilekçesi için tıklayınız...