Hayat Nefesle Başlar, Hastanemizin Nefesini Kesmeyin!

104 yıllık çınarın nefesi kesilmek isteniyor haberiniz var mı?

Dr. Ergün Demir/İZMİR

İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin kurumsal kimliği birleştirilme adı altında yok edilmek isteniyor. Hastanenin kapatılma girişimlerine karşı başlatılan eylemlilik süreci devam ediyor. Mücadeleyi devam ettiren sağlık meslek örgütleri, sendikalar ve uzmanlık derneklerine üye hekim/sağlık çalışanı ve akademisyenler konuya ilişkin merak edilen soruları yanıtladı ve yaşananları anlattılar.

İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni bilmeyen yurttaşlara dair biraz bilgi verir misiniz? Hastanenin konumu, büyüklüğü, kimlere hizmet verdiği hakkında bilgilendirir misiniz?

İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 104 yıllık mazisi ile 80 dönüm açık, 45.000 m2 kapalı alanı olan, halen 440 yatak, 118 poliklinik birimi ve 143 uzman hekim, toplamda 1350 personeli ile yıllık 16.000 yatan hastaya, 600.000 ayaktan hastaya hizmet veren ülkemizin dört göğüs hastalıkları eğitim hastanesinden birisidir.

Ülkemiz göğüs hastalıkları hastalarının yaklaşık üçte biri bu dört büyük göğüs hastalıkları hastanesi tarafından tedavi edilmektedir. Yine Ege bölgesi göğüs hastalarının yaklaşık üçte biri tetkik, tedavi ve acil hizmetleri hastanemiz tarafından verilmektedir. Hastane’nin hasta potansiyeli kuzeyde Balıkesir, güneyde Fethiye ve doğuda Afyon’a kadar uzanmaktadır.

Oldukça yaygın bir kesime hizmet verdiğini belirttiğiniz bu hastanede hangi hastalıklar tedavi edilmektedir?

Tüberküloz hastaları başta olmak üzere, astım, KOAH, pnömoni, solunum yetmezliği, akciğer kanseri olmak üzere çeşitli göğüs hastalıklarına sahip hastaların tedavi edildiği, en donanımlı uzman hekim kadrosuna ve en geniş yatak kapasitesine sahip tek merkez olarak hizmet vermektedir. Hastane göğüs hastalıkları konusunda tam teşekküllü; tüberküloz servisi ve polikliniği, astım, KOAH allerji, interstisyel akciğer hastalıkları, göğüs onkoloji, pulmoner fizyoterapi, sigara bırakma poliklinikleri ve girişimsel bronkoloji ünitesi, yine akciğer kanseri tanı ve tedavisinde PET-Ct içeren nükleer tıp bölümü, 30 koltuklu kemoterapi ünitesi ve radyoterapi ünitesiyle hizmet vermektedir. Hastane içi konsültasyon ve poliklinik hizmeti veren göğüs dışı branşlarda, yatarak tedavi gören ek sorunu olan hastaların gereksiz hastane dışına sevkini önlemekte, hem de yaptıkları poliklinik hizmetleriyle İzmir merkezde önemli bir sağlık hizmeti üretmektedirler.

Hangi konularda referans merkez durumundasınız?

Hastanemizin radyolojisi, bakteriyolojisi, mikrobiyoloji ünitesi akciğer hastalıkları üzerine yoğunlaşmıştır ve diğer hastanelerin bu konuda referans merkez durumdadır. Yine ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olan tüberküloz ve dirençli tüberküloz (MDR-XDR) hastalarının takip ve tedavi edildiği 4 referans merkezinden birisidir.

Göğüs Hastalıkları uzmanlık alanı: pnömoni, astım, KOAH, tüberküloz, akciğer kanseri gibi gerek dünyada ve gerekse ülkemizde en çok görülen, hekim başvurularının en yüksek kısmını oluşturan, en fazla öldüren, en çok sakat bırakan, toplumsal maliyeti en yüksek olan hastalıkları içermektedir. Tüm dünyada göğüs hastalıkları hasta sayısının artan sigara içimi, hava kirliliği, kürsel ısınma gibi çevresel nedenlerle giderek artacağı dünya sağlık örgütü tarafından bildirilmiştir. Göğüs hastalıkları sayı gelecek 50 yılda giderek artacak KOAH dünyadaki en önemli ölüm nedenlerinden biri olacaktır. Yine akciğer kanseri ve pnömoniler ölüm nedenleri içinde ilk 10 sıradadır. Bu hastaların büyük bir bölümü ülkemizde de giderek artan “geriatrik” yaşlı hasta grubunu içermektedir. Göğüs hastalıkları hastanelerin bu açıdan önemi artarak devam etmektedir.

‘Hastanenin kurumsal kimliğinin birleştirilmesi’ olarak açıklanan bu birleşme kararını kim verdi? Bu konuda hastanede görevli hekimler, akademisyenler ve sağlık çalışanları ile bir görüşme gerçekleştirildi mi?

Maalesef, hastane yöneticileri, akademik ekip, hekim ve sağlık çalışanlarıyla görüşülmeden, herhangi bir strateji ve plan ortaya konulmadan, KHB Kuzey Genel Sekreterlik makamının görüşleri doğrultusunda, aniden verilen bir karardır. Farklı konsepte sahip Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile birleştirildi. Tüm insanların hem bireysel, hem de toplum olarak kendi sağlık hizmetlerini planlama ve yürütülmesi işlerine katılmaları hakları ve görevleridir. Bu nedenle sağlıkta alınacak tüm kararlar, birey ve toplum sağlığını önceleyen bir hedefle demokratik zeminde tüm tarafların katılımı ile belirlenmelidir.

Hastanelerin birleştirilmesi kararı en çok hangi hastaları etkileyecek?

Genel hastanelerde öncelikli hizmet alma şansı olmayan Kronik akciğer hastaları, Tüberküloz, Akciğer kanseri, Astım hastalarının tedavi ve rehabilitasyon sürecinde büyük sorunlar yaşamasına yol açacaktır.

Bu sürece neden karşı çıkıyorsunuz?

Hastanemizi ‘’hastalıktan para kazanma’’ ilkesi üzerinden kapatmak isteyenlere karşı şimdi birlikte mücadele zamanı…

Doğaya, insana, hayata düşman kararlara karşı birlikte mücadele etmek vicdani bir görevdir. Özellikle sosyoekonomik durumu kötü olan gruplar açısından tüberküloz ve tütün kullanımının yol açtığı akciğer hastalıklarının sağaltımı için önemli bir merkez olan hastanemizin, bu birleşme kararı ile hizmet almakta olan hastalarımızı ve bölge insanımızı mağdur edeceğine; bu kurumda yürütülmekte olan eğitim ve araştırma faaliyetlerine zarar vereceğine, hastanemizin kurumsal kimliğinin yok edilerek kapatılacağına inanıyoruz. Ve soruyoruz sonraki aşamada 80 dönümlük araziye sahip olan hastanemiz yerine acaba ‘’AVM’’mi yapılacaktır?

Tüm bilimsel gerçeklere rağmen, sağlık hizmetlerinin insani ve vicdani yönü göz ardı edilerek, verilecek kararların sadece "verimlilik" ve "karlılık" prensibi ile ekonomik bedeller üzerinden hesaplayarak, hastanemizin birleştirilme adı altında kapatılma girişimlerine izin vermeyeceğiz. Göğsümüzü göğüs hastanemize siper ediyoruz. “Hayat nefesle başlar hastanemizin nefesini kesmeyin” diyoruz.

 Hastanenin kapatılma girişimimine karşı Birleşik mücadele veriyoruz.

İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin kurumsal kimliğinin birleştirilme adı altında yok edilmek istenmesine karşı, sağlık meslek örgütleri, sendikalar,uzmanlık dernekleri ve hastalar birlikte mücadele ediyoruz.Basın açıklaması,imza kampanyası ve yürüyüşlerden sonra şimdi 12 Haziran 2014 tarihinde iş bırakmaya hazırlanıyoruz.