AİHM: Gerekli tıbbi hizmetin verilmemesi yaşam hakkının ihlalidir

 

altAvrupa İnsan Hakları Mahkemesi, sağlık hizmeti organizasyonundaki aksaklıklar sonucu yaşamını yitiren Menekşe Şentürk’ün yakınlarının başvurusu üzerine Türkiye’yi mahkum etti. Mahkeme, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşam hakkına ilişkin 2. maddesini ihlal ettiğine hükmetti.

 

Menekşe Şentürk hamileliğinin sekizinci ayındayken ağrıları başlamış, üç ayrı devlet hastanesine başvurmuş, ancak gerekli tıbbi hizmeti alamamıştı. Bunun üzerine Ege Üniversitesi Hastanesi’nde yapılan muayenesinde bebeğin öldüğü belirlenmiş, ancak ameliyat için talep edilen ücretin yüksekliği nedeniyle başka bir hastaneye sevk edilmişti.  Menekşe Şentürk, tıbbi destek hizmeti bulunmayan ambulansta yaşamını yitirmişti.

Başvuruyu inceleyen AİHM olayda devletin kişilerin bedensel iyiliğini sağlama görevine uygun davranıp davranmadığını inceledi. Bu kapsamda hastaya sunulması beklenen gerekli tıbbi hizmetin sunulmadığını belirleyen Mahkeme, hastanın tedaviyi reddettiği ya da durumunun ciddi olmadığına dair bulguya da ulaşılmadığının altını çizdi.

Sonuç olarak AİHM, Devletin kişinin bedensel iyilik halini korumak ve bu kapsamda gerekli tıbbi hizmeti vermekle yükümlü olduğunu ve aksi durumun yaşam hakkının ihlali olacağını belirtti. Mahkeme ayrıca, Menekşe Şentürk’ün yaşamını yitirmesinin ardından gerekli soruşturmanın yapılmamış olmasını da yine bu kapsamda değerlendirdi.

Bilindiği gibi AİHS “sosyal hak” olarak nitelenen sağlık hakkını koruyan bir hüküm içermemektedir. Ancak Mahkeme sağlık hakkının yani gerektiği zaman, ihtiyaç duyulduğu kadar sağlık hizmeti sunmanın devletin yaşam hakkına ilişkin yükümlülüğü olduğunu kabul etmektedir.

Türk Tabipleri Birliği de sağlık hakkının yaşam hakkıyla bütünleşik bir hak olduğunu, sağlık hizmeti sunumu, organizasyonu ve denetiminin bir bütün olarak devletin görevi olduğunu savunmaktadır.

Ek"ler için tıklayınız...