TTB Halk Sağlığı Kolu Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi ÇED Raporu Değerlendirmesi

Bilindiği gibi ülkemizde nükleer enerji tartışmaları uzun yıllardır sürdürülmekte ve bu tartışma yeni bir aşamaya gelmiş bulunmaktadır.

Yer seçimi yaklaşık kırk yıl önce yapılan ve Mersin İli sınırları içerisinde yer alan Akkuyu’da yapımı planlanan nükleer santral kurulma süreci, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu hazırlanması ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan “ÇED olumlu” kararı çıkması ile kritik bir noktaya ulaşmıştır. Gelinen noktanın birçok açıdan eleştirel bir gözle incelenmesi ve irdelenmesi gerekmektedir.

Nükleer güç santralleri dünyada giderek daha fazla oranda tartışma konusu olmaya başlamıştır.  Nükleer enerji tesisleri “öngörülemeyen risk olasılığının” yüksek olduğu tesislerdir. Hem maliyeti hem de risk potansiyelleri oldukça yüksek olan bu santraller, Çernobil ve Fukuşima’da görüldüğü üzere geri dönüşümü olanaklı olmayan sonuçlara neden olabilmektedirler. Bu açıdan konuyu sadece ekonomik ya da enerji kaynağı boyutundan görmek ya da Akkuyu NGS ÇED Raporu’nda olduğu gibi santralin işletmesi esnasında hiçbir riskin olmayacağını ön görmek bilimsel bir değerlendirme yöntemi değildir.

Türkiye’de ilk kez kurulacak devasa bir nükleer enerji santralinin çevresel etki değerlendirmesinin tesisin özellikleri ve önemi dikkate alındığında, sağlık ve çevre etkilerinin özellikli ve yöntemsel olarak doğru olarak yapılmasını gerektirdiği açıktır.  Tesisin çevresel etkilerinin, özellikle de sağlığa etkilerinin ayrıntılı, hassas ve tatmin edici bir çerçeve ile değerlendirilmesi, bu tesisin önümüzdeki onlarca yıl içerisinde gösterebileceği ortaya çıkarması muhtemel etkileri öngörebilmek, ortaya çıkması olası olumsuz etkilere karşı koruyucu önlemler tasarlamak ve bu tasarımları uygulamaya geçirecek bir yol haritası ortaya koymak bakımından irdelenmesi gereken bir konudur. Sağlık açısından geri dönüşümü olmayan bedensel, kalıtsal ve ruhsal hastalıklara, kazalara ve ölümlere yol açabilecek yan etkiler oluşturma potansiyeli taşıyan bu tesisin geleceğe yönelik etkileri değerlendirmek/öngörmek ve bu etkilerin oluşumunu engellemek iddiası ile oluşturulan ÇED Raporu, içerik ve yöntem açısından dikkatle irdelenmeli ve incelenmelidir.

Bu kapsamda TTB Halk Sağlığı Kolu halk sağlığı uzmanı ve akademisyen hekimlerin katkılarıyla Akkuyu ÇED Raporu’nu incelemiş ve değerlendirmelerde bulunmuştur. Uzmanlar tarafından yapılan bu değerlendirmelere göre Akkuyu Nükleer Güç Santrali ÇED Raporu halk sağlığı açısından birçok yönüyle ciddi sorunlar, eksiklikler ve hatalar içermektedir. Bu sorun, hata ve eksikliklerle bir nükleer tesisin faaliyete geçirilmesi halk sağlığı açısından felakete davetiye çıkarmak anlamına gelecektir. Sürecin acilen durdurulması ve yeniden gözden geçirilmesi zorunluluktur.

Ayrıca Türkiye’nin “nükleer güç santralleri kurulması ülkenin enerji üretim kaynaklarını çeşitlendirme, arz güvenliğini arttırma ve fosil yakıt fiyatlarına bağımlılığı azaltma” sorunundan çok neoliberal politikaların sağlık ve çevre alanında yarattığı tahribatla baş edebilme sorunu bulunmaktadır. Enerji kaynaklarını çeşitlendirmenin bedeli sağlık sorunlarının sayısını, türünü ve etkilenen insan sayısını da çeşitlendirmek olmamalıdır.

Halk sağlığı uzmanlığı alanında çalışan hekimler tarafından hazırlanan ve ağırlıklı olarak sağlık etkilerini değerlendiren “TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ HALK SAĞLIĞI KOLU AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ PROJESİ ÇED RAPORU DEĞERLENDİRMESİ” başlıklı çalışmayı halkımızın ve yetkililerin dikkatine sunarız.

Rapor için tıklayınız...