13 Mart G(ö)REV'i TBMM'den duyuruldu

Sağlık meslek örgütü temsilcileri, CHP, HDP ve MHP’nin sağlıkçı milletvekilleriyle birlikte TBMM’de ortak bir basın toplantısı düzenleyerek, 13 Mart’ta acil hastalar dışında sağlık hizmeti sunamayacaklarını açıkladılar.

TBMM Basın Toplantı Salonu’nda saat 12.30’da gerçekleştirilen toplantıya CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, HDP Muş Milletvekili Demir Çelik ile MHP Mersin Milletvekili Dr. Ali Öz katıldı.

Toplantının açış konuşmasını yapan Aytuğ Atıcı, AKP Hükümeti’nin 12 yıldır uygulamakta olduğu Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın sağlık alanını tahrip ettiğini ve piyasaya terk ettiğini belirterek, sağlık çalışanlarının sorunlarının giderek büyüdüğünü aktardı. Atıcı, sağlık çalışanlarının bu nedenle 13 Mart’ta sağlık hizmeti sunamayacaklarını belirterek, muhalefet partileri olarak sağlık çalışanlarına destek vermek üzere bir araya geldiklerini söyledi.

Levent Tüzel, bugün Türkiye’de sağlık değil hastalık üreten bir sağlık sistemi olduğunu belirterek, sağlık alanının piyasaya terkedildiğini, AKP yandaşlarının da buradan kendi dünyalıklarını sağladığını kaydetti. AKP’ye “yurttaşların cebinden elini çek” diye seslenen Tüzel, 13 Mart’taki iş bırakmayı yürekten desteklediklerini vurguladı.

Ali Öz de, sağlık alanındaki olumsuzlukların giderek arttığını, sağlık çalışanlarının temel haklarının tamamen göz ardı edildiğini kaydetti.  Muhalefet partileri olarak bu olumsuzlukların giderilmesi için çabalarını sürdüreceklerini kaydetti.

Daha sonra sağlık meslek örgütü temsilcileri söz alarak, "çalışma koşullarının acilen düzeltilmesi, emekliliğe yansıyacak temel ücretlerin iyileştirilmesi, fiili hizmet zamlarının ödenmesi, tıp eğitiminde niceliği değil, niteliği önceleyen politikaların uygulanması, bütün yurttaşların eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık hizmetine ulaşabilmesi" şeklinde sıraladıkları 5 ana taleplerini tekrarladılar. 

Sağlık tüketim nesnesine dönüştürüldü

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, Türkiye’de yaklaşık 12 yıldır uygulanan sağlık politikalarıyla sağlığın bir tüketim nesnesine dönüştürüldüğünü, Türkiye’de insanların artık daha fazla hastalandığını, daha fazla doktora gittiğini, daha fazla MR, ultrason, tomografi gibi tıbbi görüntüleme yöntemlerine tabii tutulduklarını ve 10 yıl öncesine oranla 3 kat daha fazla ilaç tükettiklerini söyledi. Bu tablonun toplumun sağlığında bir iyileşme de sağlamadığını belirten İlhan, klinik hastalıkların, bulaşıcı hastalıkların kontrolünde ilerleme gözlenmediğini, bebek ölüm hızına dair farklı kurumlarca farklı rakamlar açıklandığını belirtti. GSS’nin yaşama geçtiğini ancak yaklaşık 5 milyon yurttaşın prim borcu nedeniyle GSS’den yararlanamadığına dikkat çeken Bayazıt İlhan, prim borcu yoksa bile vatandaşların sayısız katkı ve katılım payıyla devlet hastanelerinde bile cepten ödeme yapmak durumunda olduğunu kaydetti.

Bayazıt İlhan şöyle konuştu:

“Tüm bu sorunlara dikkat çekmek için 13 Mart’ta bir günlük iş bırakma çağrısı yaptık. Bir gün boyunca acil hastalar ve yatan hastalar dışında sağlık hizmeti üretemeyecekler. Gebelerin, kanser hastalarının ve diyaliz hastalarının sağlık hizmetleri aksamayacak. Sağlık çalışanlarının mücadelesi sadece kendi özlük haklarının mücadelesi değildir, vatandaşların sağlık hakkı mücadelesidir. Bütün yurttaşlarımıza sağlık çalışanlarına destek vermeleri çağrısında bulunuyoruz. “

Eşit, ücretsiz, nitelikli, anadilinde sağlık hakkı

SES Başkanı Gönül Erden de, tıp haftasında kutlanacak bir şey olmadığını belirterek, bu 14 Mart haftasını da direnişle ve mücadele ile geçireceklerini söyledi. Erden, “Hem özlük haklarımıza, hem de vatandaşların sağlık hakkına sahip çıkıyoruz. Eşit, ücretsiz, nitelikli, anadilinde sağlık hakkı talep ediyoruz” dedi.

Türk Dişhekimleri Birliği Başkanvekili Serdar Sütçü, kamuda çalışan sağlık emekçilerinin dişhekimleri de dahil, performans, ciro baskısı, şiddet, mobing uygulamaları, emekliğe yansımayan ücretlerle çok zor günler geçirdiğini söyledi. Meslek dışı sermayenin ağız diş sağlığı merkezleri açmasına karşı çıktıklarını belirten Sütçü, dişhekimlerinin de 13 Mart’ta acil hastalar dışında hasta bakmayacaklarını kaydetti.

Vatandaşlardan destek bekliyoruz

Türk Sağlık Sen adına Önder Kahveci, 13 Mart GöREV etkinliğinin, taleplerine sırt çevrilen sağlık çalışanların bir tepkisi olduğunu söyledi. “Sadece hakkımızı talep ediyoruz” diyen Kahveci, vatandaşlardan bu eyleme anlayış göstermelerini ve destek beklediklerini söyledi. 

Türk Hemşireler Derneği Başkanı Saadet Ülker de, 1954 tarihli hemşirelik kanununun 2007’de bu hükümet tarafından değiştirildiğini belirterek, “Bugün itibarıyla bu meslek yok edilmiştir. Çalışanları şiddete maruz bırakıldı, çünkü kimliği yok edildi” diye konuştu.

Tıp bayramı değil, dert bayramı

Birlik ve Dayanışma Sendikası adına Dr. Cengiz Aydoğdu, sağlıkta parıltılı dönüşümün artık net olarak iflas ettiğini, mutsuz hasta sayısının giderek artttığını söyledi. “Bizler sağlıkta dönüşüm sisteminin hatalarının sorumlusu gibi görülmek istemiyoruz” diyen Aydoğdu, talepleri karşılanmadığı sürece sağlık çalışanlarının mücadelesinin süreceğini vurguladı. Sağlık Bakanı’nın 14 Mart’ta bile sağlıkçılarla görüşmek istemediğini belirten aydın, “Bizi halkımızla karşı karşıya getirme çabalarınız sonuç vermeyecek” diye konuştu. Aydoğdu, 14 Mart’ın tıp bayramı değil, dert bayramı olduğunu söyledi.

Dev- Sağlık İş Genel Sekreteri Gürsel Kaya da, 12 yıldır bu ülkede güvencesiz çalıştırmanın önüne geçmek için mücadele verdiklerini ve mücadelelerinin devam edeceğini söyledi.

TMRT Der Başkanı Nezaket Özgür, radyoloji çalışanlarının sağlıkta en fazla hak kaybına uğrayan meslek grubu olduğuna işaret ederek, “ Sağlığımıza ve sağlık hakkımıza sahip çıkmak için buradayız” dedi.

Tüm Rad Der Başkanı Heybet Aslanoğlu, radyasyonla çalışan meslek grubu olarak çalışma koşullarının iyileştirilmesinin öncelikli talepleri arasında olduğunu söyledi

Türk Psikologlar Derneği Genel Sekreteri Muazzez Merve Avcıoğlu da, psikologların bir meslek yasası olmadığına değindi. Hastanelere atanan manevi destek uzmanlarının psikoloji eğitimi olmadığını belirten Avcıoğlu, psikolojinin bir bilim dalı olduğunu belirterek, bu girişime karşı da mücadelelerinin süreceğini vurguladı.